Aile içinde değişen "baba" imajı
Sefa Saygılı, babalardan beklentinin farklılaştığına dikkat çekerken bu beklenti karşılanmadığında oluşabilecek sorunları vurguluyor.
Sefa Saygılı / Yeni Akit
Baba imajı değişmeli mi?
Önceleri ailede anne ile babanın rolleri birbirinden ayrılmıştı. Baba imajı belliydi ve anneden oldukça farklıydı. Genellikle evin geçimini sağlar, geleceğe ait kararlar alır ve aile disiplini sağlardı. Evin bozuk aletlerini tamir eder, her türlü zorluk karşısında baba son sığınak olurdu. Dışarıdan aileye yönelik bir tehdit olduğunda, karşısında babayı bulurdu. Anne, yaramazlık yapan çocuğa “Akşam baban gelince gününü görürsün!” der ve bu tehditle çocuğun gözünü korkuturdu.
Genellikle bütün gün dışarıda olan baba eve geldiğinde, zamanın anlayışına uygun olarak, çocuklarına mesafeli davranır, geceleri de yine işine dalar giderdi. Büyüklerin bu karmaşık, geniş yaşantısını çocuklar asla tam anlayamazlardı.
Çocuklar sevgiyi annelerinde bulmaya çalışırlardı. Babanın görevi evin ekmeğini kazanıp dış tehditlere karşı aileyi korumaktı. Çocuklar babalarını pek yakından tanımazlardı. Bir defasında muayene için getirilen 10 yaşındaki Ahmet, aynen şöyle demişti: “Babamı seviyorum. Ancak nereye gider, nerede çalışır bilmiyorum. Onun varlığını ihtiyaçlarımızı karşılamasından ve anneme verdiği paradan anlayabiliyorum.”
Eski toplum geleneklerinde babaya bugünkü kadar yakın olmak gerekmeyebilirdi. Çünkü aileler genişti. Büyükbaba, dayı ve amca gibi ailenin diğer büyükleri ulaşılabilir yerdeydiler. Çocuğun örnek alabileceği erkek model kişiler vardı ve onlarla devamlı temas imkânı mevcuttu.
Kimi çocuklar da babalarıyla birlikte çalışırdı. Demirci ve tamirci olan ya da çiftçilik yapan babalar, küçük yaştan itibaren oğullarını yanlarına alırlar ve onları yetiştirirlerdi. Bu yüzden onların babasızlık meselesi olmazdı. Az konuşsa da ona mesafeli dursa da babalarıyla sık sık beraber olurlardı.
Ancak günümüz dünyasında işler böyle değildir ve eski tip babayı bugünkü aileler kaldıramamaktadır. Çünkü babasıyla çalışan çocuk kalmamış gibidir. Baba işine, çocuk okuluna gitmektedir. Okulda ise öğretmenler genellikle bayandır. Çocuklar yakın akrabalar ve geleneksel çevre içinde olmayıp, anne-baba ve çocuklardan oluşan çekirdek ailelerde yaşamaktadırlar. Bu yüzden babanın koruyucu kanatlarını daha çok germesi, çocuklarıyla yakından ilgilenmesi gerekmektedir. Baba ilgisiz kaldığında çocuğun taklit edeceği, örnek alacağı erkek imajı yok olmaktadır.
Son yıllarda karşımıza bambaşka bir baba imajının çıkması bu sebepledir. Alıştığımız roller tamamen değişmiştir. Kendisi için çok önemli konuları bir kenara bırakıp çocuklarına sevgiyle yaklaşan, onlara vakit ayıran ve aile içinde aktif rol alan babaları görmek artık yadırganmıyor.
Artık babalar sabahları çocuklarını okula götürmekten rahatsız olmamaktadır. İki çocuğunu her sabah okula bırakan bir doktor arkadaşım bana aynen şöyle demişti: “İnan çok güzel bir hâdise. Çocuklarımla baş başa kaldığım, sohbet ettiğim bu yarım saatlik vakit oldukça zevkli geçiyor. Onlarla günün siyasî olaylarını, gündemdeki konuları bile konuşuyoruz. Onlara daha yakınlaştığımı ve onları daha yakından tanıdığımı hissediyorum.”
Yine bu meslektaşım, bir başka gün çocukların okuldaki temsillerine katıldığını, bundan da büyük zevk aldığını ifade etmişti. “Bu yüzden bazı günler spora ve egzersize gideceğim zaman oğlumu da muhakkak yanıma alıyorum. Çünkü hem işim aksamıyor, hem de oğlumla birlikte oluyoruz” diye eklemişti.
Günümüz babası çocuklarına, özellikle onu örnek alacak erkek evladına daha çok vakit ayırmalıdır. Çocuğun en iyi arkadaşı olabilmek ümidiyle, coşku ve hevesle dürüst bir duygu ve sevgi alışverişine girmeye can atmalıdır. Çocuğunu yetiştirirken onun hayatında daha etkili ve aktif rol almayı istemelidir. İçinden geldiği gibi hareket etmeli, çocuğuna baba sevgisi yaşatmalıdır. Otoriter yönünü olduğu kadar anlayışlı ve yumuşak tarafını da göstermelidir. İlgisini, sevgisini ve bağlılığını göstermek hevesiyle hareket etmelidir. İşinde varmak istediği hedeflerine bütün zamanını ayırmamalı, çocukları dünyaya getirmenin sorumluluğunu yüklenmeye daha çok gayret göstermelidir.
Babalar da kazançlı!
Aslında babaların çocuklarına daha fazla vakit ayırmalarında kazanç hanelerine birçok şey katılacaktır. İşte sayısız faydalardan bazıları:
*Babanın katı ve yabani hisleri uysallaşır. Çocukla ilgilenme ve kurulan iletişim babayı rahatlatır.
*Hayat daha anlamlı hale gelir. Baba çocuğuyla gurur duyar, bu da ölçüsüz bir haz verir.
*Babanın kendine güven duygusu artar. Bir şeyler yapma, ortaya çıkarma arzusu doğar.
*Babanın şefkat, hoşgörü, sabır, sevgi ve cömertlik gibi duyguları gelişir. Hayata daha sıcak bakar.
*Baba, sevgi açlığını çocuğuyla ilgilenerek giderir. Birçok erkek ilgisizlik yüzünden kararan çocukluk yıllarının acısını, kendi çocuklarına ilgi göstererek önemli ölçüde azaltır. Çocuğunu koruyarak içinden gelen acıları hafifletmeye çalışır.
*Bir baba aynen şöyle demişti: “Baba olmak müthiş bir hadise. İçimden zapt edilmesi zor hazlar ve tatlı hisler fışkırıyor sanki. Başkalarının da bana takdirle baktığını hissediyorum. Üstelik aile bütünlüğünün çocukla sağlandığını, yani şimdi tam bir aile olduğumuzu fark ediyorum.”
*Yine kişinin baba olması kendi babasının değerini daha iyi anlamasına ve onunla daha iyi ilişkiler kurmasına sebep olur; çünkü babalığın ne demek olduğunu anlayarak babasını daha çok sevecektir. Babasının yaptığı fedakârlıklar ve onunla olan iyi hâtıralar gözünde canlanacaktır.
HABERE YORUM KAT