HAKSÖZ-HABER

FETÖ ile mücadele sürecinde uzun zamandır tartışma konusu olan ByLock kullanma hususu mücadelenin haklılığını gölgeleyen birçok mağduriyete yol açmış ve son olarak da AİHM’in Türkiye’yi mahkum etmesine sebep olmuştu. AİHM kararının yankıları ve iç hukuktaki muhtemel etkilerinin tartışıldığı bir vasatta ısrarla ve inatla izlenen yanlış politikalar ise mağduriyetler üretmeye devam ediyor.

Mağduriyetler zincirinin son halkası Edirne’de yaşanan bir hadise oldu. Bir ailenin daha dağılmasına, bir ocağın daha sönmesine sebebiyet veren bu uygulama anlaşılan o ki toplum vicdanını daha çok yaralayacak ve Türkiye’yi AİHM nezdinde mahkum etmeye devam edecek.

Edirne’de tutuklanan altı çocuklu Nurcan ve Abdulkadir Arslan çiftinin, AİHM’nin Türkiye’yi mahkum ettiği ByLock ve Bank Asya’ya para yatırmak gibi eylemleri nedeniyle mahkum edildikleri ortaya çıktı. Aile yakınları ve avukatların aktardığına göre, Arslan çiftiyle ilgili hazırlanan iddianamede sadece ByLock suçlaması yöneltiliyor. İçerik yok! Yargılama aşamasında ise Arslan çifti Bank Asya’da hesap açarak para yatırmak ve KHK ile kapatılan bir kurumda çalışmakla suçlanıyor. Çelişkili tanık beyanları marifetiyle de dosya şişiriliyor. Mahkemede yapılan yargılama sonrası Abdulkadir Arslan’a örgüt üyeliği suçundan 9 yıl, eşi Nurcan Arslan’a 6 yıl 3 ay ceza veriliyor. Böylece ailenin direği olan anne-babanın hapse atılarak altı çocuğun açıkta bırakılması suretiyle bir ocağın daha sönmesine büyük bir gururla imza atılmış oluyor.

Halbuki daha birkaç gün önce Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ByLock kullanmak, Bank Asya’da hesabı olmak ve gizli bir tanığın ifadesiyle mahkum olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın açtığı davada Türkiye’yi mahkum etmişti. AİHM, Türkiye’deki yargılamalarda hukukun dışına çıkıldığını, suç uydurulduğunu, ‘kanunsuz suç ve ceza olmaz’ ilkesinin çiğnendiğini belirtmişti.

Arslan çiftinin 6 çocuğundan 5'inin beşiz olduğu belirtiliyor