Ahmet Davutoğlu, Yavuz Oğhan ile İsmail Saymaz’ın Suriye Tazyiklerine Cevap Verdi
Akif Beki ile birlikte YouTube'daki Bidebunu İzle kanalında Ahmet Davutoğlu’nu ağırlayan Yavuz Oğhan ve İsmail Saymaz Suriye konusunda sürdüre geldikleri ezberleri tekrarlayınca Ahmet Davutoğlu’ndan ağızlarının payını aldılar.
Suriye meselesinin uzamasının ısrarla Ahmet Davutoğlu’na yıkmaya çalışanlar, düzdükleri iftiraları gerçekmiş havasında bir de Ahmet Davutoğlu’na pazarlamaya kalkışırken yalancılıklarıyla baş başa kaldılar.
Suriye’de Esed’in, İran’ın, Rusya’nın sürdüre geldiği yıkımlar konusunda vicdanlı hiçbir soru sormayan Yavuz Oğhan ve İsmail Saymaz, yıkım tablosunun büyümesini ve sürecin bugüne gelmesinin faturasını Ahmet Davutoğlu’nun politikalarına kesmeye kalkıştılar.
İsmail Saymaz'ın "2012'de 1-2 haftaya Esed yıkılır dediniz" ve Yavuz Oğhan'ın "Suriye politikasını yanlış yaptık diyor musunuz?" gibi manipülatif sorularına cevap veren Ahmet Davutoğlu şunları söyledi:
“Ben Esed’le ilk teması 2003'te kurdum; o zamandan sonra bir güven ilişkisi oldu, vizeleri kaldırdık, sınır kapılarını kaldırdık. Türkiye ve Suriye'yi Ürdün ve Lübnan'la bir bölge olarak birleştirmek istiyorduk. Biz Suriye'yi koruyabilmek için Ocak 2011'de Başbakanımızla gittik, ve küçük reformlarla bu süreci yönetmesini söyledik. Suriye'de tek bir yürek yanmışsa onun hüznünü içimde hissediyorum ama gereken her şeyi yaptık. Gerekli uyarıları yaptık."
"EMEVİ CAMİİ'NDE NAMAZ KILMAK BENİM İFADEM DEĞİL"
Yalan algı operatörü Yavuz Oğhan ve İsmail Saymaz, "Emevi Camii'nde namaz” teranesini de dile getirince Ahmet Davutoğlu buna “dur” dedi ve şunları söyledi:
"Şimdiye kadar ifade etmedim: Şam'da Emevi Camii'nde namaz kılmak gibi bir cümlem yok. Benim böyle bir ifadem yok. Zaten kayıtlarda var. Bir algı operasyonu yapılarak bunlar bana yazılıyor."
Bu kez Suriyeli mülteciler konusunu dillerine dolayan Yavuz Oğhan ve İsmail Saymaz’a Ahmet Davutoğlu bu konuda ise şu cevabı verdi:
"Kurumlarımızda FETÖ unsurlarının bu kadar yoğun olması bizim Suriye'de güvenli bölge oluşturmamızı engelledi. Bizim hedefimiz Suriye'de güvenli bölge oluşturup mültecileri orada tutmaktı. O dönemde MGK'larda 'Eğer, biz mülteci sorununu sınırın ötesinde halledemezsek bu sorun bizim içimize girer' dedim. Uluslararası toplumun da Suriyeli mülteciler konusunda bu kadar acımasız olacağını tahmin edemedik."
HABERE YORUM KAT