Ahlakın niteliği ve siyasal bilinç
Ahlak tarih boyunca üzerinde en fazla tartışma yaşanılan kavramlardan birisi. Hüseyin Gökalp’in yaptığı paylaşımlar oldukça önemli açılımlara sebep olabilecek mahiyete sahip.
HAKSÖZ HABER
İnsanın yeryüzünde yapıp eyledikleri aynı zamanda onu bir kategori içirişine dahil eden hususlardır. Dünyada olması hasebiyle ikilemler arasında kalan insan doğru ile yanlışın ayırdına da bu noktada varır. Bu nokta aynı zamanda eylemlerinin ahlakiliğini de başlatan yerdir. Ahlakı, hayat içerisinde tartışılabilir veyahut öngörülemez bir denklem içinde hapseden modernleşme onu etik olarak kodlayarak aslında ahlakın bütünlüğünü ve bölünmezliğini de zedeledi.
İslam düşünce geleneğinin bu noktada insanlığa söyleyeceği çok şey var muhakkak ki. Ancak Müslümanların “bagajlı” zihin dünyaları kendi ontolojilerinden var olan düşünme biçimlerini tekrardan keşif etmelerinin önündeki en büyük engeli oluşturuyor. Yani sorunlarımızın çözüm mercii olan zihnimiz bizzat bu işi imkansız hale getirebiliyor. O halde yapılması gereken esaslı sorular üzerinde nitelikli, Kitab ve Sünnet merkezli sorgulamalar gerçekleştirmek olmalıdır.
Hüseyin Gökalp’in böyle bir çabaya imkan sağlayabilecek olan değerli paylaşımlarını beraber düşünebilmek adına iktibas ediyoruz:
Bizlere ahlakı Kuran olan bir peygamber, tamamlanmış olan dini öğretmek için gönderildi. İnsan olmayı ondan öğrendik. Allah'a iman ediyor, en büyük zulüm olan şirki koşmuyor ve iyi insan olmanın Müslüman olmak olduğuna iman ediyor, çabalıyor, ahirette bunun mükafatını umuyoruz.
— Hüseyin Gökalp (@huseyin_gokalp) November 12, 2020
HABERE YORUM KAT