Ağar Hakkında İşkenceden Suç Duyurusu
12 Eylül'de işkence gören Çatalkaya, Mehmet Ağar ile dönemin polisleri hakkında suç duyurusunda bulundu.
12 Eylül darbesinin ardından gözaltında öldürülen Süleyman Cihan'ı 1. Şubede işkence altındayken gördüğünü söyleyen Hasan Hüseyin Çatalkaya, kendisinin de Cihan'ın da aynı kişilerden işkence gördüğünü söyledi.
Darbe davasının görüldüğü Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ne müdahillik talebinde bulunan Çatalkaya, dilekçesinde, polisler Bayram Kartal ile Mehmet Yetiş'in kendisine işkence yaptığını yazdı.
Çatalkaya, dönemin İstanbul Emniyet 2. Şube Müdürü Mehmet Ağar'dan da şikayetçi.
Bazıları yargılanmadan öldü
Çatalkaya, Ağar'ın yanı sıra şu isimlerin yargılanmasını istedi:
Eski Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, eski Hava Kuvvetleri Komutanı emekli OrgeneralTahsin Şahinkaya, eski Başbakan Bülent Ulusu, polis memuru Bayram Kartal, polis memuru Mehmet Yetiş, Davutpaşa Cezaevi Müdürü Adnan Özbek, Metris Cezaevi'ndeki işkencelerden sorumlu olan Yüzbaşı Hüseyin Örücü ve soyadları tespit edilemeyen Binbaşı Muzaffer ile Üsteğmen Zafer.
Çatalkaya'nın hakkında suç duyurusunda bulunduğu, eski Kara Kuvvetleri KomutanıNurettin Ersin, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Nejat Tümer, eski Jandarma Genel Komutanı Sedat Celasun, eski Genelkurmay 2. Başkanı Ali Haydar Saltık, eski Emniyet Müdürü Şükrü Balcı ise artık hayatta değil.
"İşkencede öldürdüklerinin isimlerini saydılar"
Çatalkaya, Antep 5. Zırhlı Tugayı'nda askerlik yaparken 4 Ağustos 1981'de gözaltına alındı, 5 Eylül'de tutuklandı. Dilekçesinde yaşadıklarını özetle şöyle anlattı:
"İşkence Antep Cezaevi'nde başladı, 15 gün burada hücrede tutulduktan sonra İstanbul'a, Harbiye Orduevi'ne gönderildim. Buna, idam edilen Veysel Güney'in arkadaşı KuddusiÖzdemir de tanıktır."
Çatalkaya, Harbiye'den "sorgulanmak üzere" Emniyet Müdürlüğü 2. Şube'ye gönderildi, daha yolda işkence başladı. 2. Şube'deki hakaretler ve kaba dayağın ardından 1. Şube'ye gönderildi.
Polisler Kartal ile Yetiş'in kendisine işkence yapan timde olduğunu söyleyen Çatalkaya, 1. Şube'de vücuda elektrik verme, askı, falaka, dayak, tazyikli su gibi birçok işkenceye maruz kaldığını yazdı.
"Bir de psikolojik işkence yapıyorlardı. Hücrede işkence yapılanların bağırışlarını dinletiyorlardı. Bir gece bana işkence yaparken, işkencede öldürüp kaçtı süsü verdikleri insanların isimlerini saydılar: Raci Yılmaz, Necdet Oynargül, Hasan Gazoğlu, SüleymanCihan..."
"Ben ölmedim, aileme söyleyin"
Çatalkaya, Cihan ile ilgili de şunları söyledi:
"Süleyman Cihan, ben ilk Emniyet'e getirildiğimde 1. Şube'de tek kişilik hücrede tutuluyordu. Üst kata işkenceye götürdüklerinde sesini duyuyorduk. O dönemde daha sağken hakkında 'öldü' diye gazetede haber çıkartmışlardı."
"Bu haberi de kendisine göstermişlerdi. Bu yüzden bizim ayak seslerimizi duyduğunda, 'Ben Süleyman Cihan, ölmedim. Dışarıdakilere, aileme söyleyin' diye bağırıyordu.
Çatalkaya, Süleyman Cihan'ın öldürülmesini kendi üzerlerinde psikolojik baskı yaratmak amacıyla kullanıldığını, kendilerinin de ölümle tehdit edildiğini söyledi.
Cezaevi doktorundan da şikayetçi
Suç duyurusunda, kendilerine işkence yapanların yanı sıra "sağlam" raporu veren ve işkencecilere yardım eden doktorların da cezalandırılmasını istedi.
Çatalkaya'nın ifadesi, Süleyman Cihan'ın işkencede öldürülmesiyle ilgili yapılan suç duyurusunda da yer aldı.
Cihan'ın ağabeyi Ahmet Cihan'ın 12 Eylül davasına müdahillik talebi kabul edilirken, Çatalkaya'nın başvurusu kabul edilmedi.
12 Eylül darbesi davasının görülmesine yarın devam edilecek.
(Bianet)
HABERE YORUM KAT