Afrika'nın altın zengini ve genç nüfuslu ülkesi: Mali
Dünyanın en yoksul ülkeleri arasında bulunan Mali'de ekonomi, altın madenciliği ve tarımsal ihracata dayanıyor.
Batı Afrika ülkesi Mali, zengin yer altı kaynakları, genç nüfusu ve son yıllarda artan siyasi istikrarsızlığıyla öne çıkıyor.
Başkenti Bamako ve para birimi Batı Afrika CFA Frangı olan Mali, 1960'ta Fransa'dan bağımsızlığını kazandı.
Yaklaşık 1 milyon 240 bin kilometrekare yüzölçümü ile Afrika kıtasının en büyük 8'inci ülkesi konumundaki Mali'nin, Cezayir, Burkina Faso, Fildişi Sahili, Gine, Moritanya, Nijer ve Senegal ile sınırı bulunuyor.
Ticaret Bakanlığının verilerine göre, 2018 yılı itibarıyla ülkenin 19,5 milyona yakın nüfusunun yüzde 47,69'u 0-14, yüzde 19'u 15-24, yüzde 26,61'i 25-54 ve yüzde 3,68'i 55-64 yaş aralığında bulunuyor.
Mali'de Fransızca resmi dil olmakla birlikte, Bambara, Soninke, Fulani ve Songhai gibi çeşitli etnik diller de konuşuluyor. Ülkede yerel inançlar varlığını sürdürse de nüfusun yüzde 90'ı Müslümanlardan oluşuyor.
Ülkede yaklaşık 25 farklı etnik grup bulunuyor. Bunlardan Bambara, nüfusun 33'ünü oluştururken, Malinke, Soninke, Mande, Peul, Voltaic, Songhai, Tuareg ve Moor diğer büyük etnik gruplar olarak öne çıkıyor.
Mali'nin kuzeyinde Sahra Çölü bulunması sebebiyle nüfusun yüzde 70'i ülkenin güneyinde, Nijer ve Senegal nehirlerine yakın verimli bölgelerde yaşıyor.
Darbeler ülkesi
Mali'de yaşanan askeri darbeler, istikrarsızlığın sürmesinde etkili oluyor.
Batı Afrika ülkesi Mali, 19. yüzyılın sonuna doğru Fransız idaresi altına alınırken, 1959'da Mali Federasyonu olarak bağımsızlığını kazandı. Bir yıl sonra, 1960'ta ise bağımsız Mali Devleti oldu. Bağımsız yeni devlette uzun süre tek partili dönem ve Batı ile barışık sosyalizm hüküm sürdü.
Ülkede 1968'de darbeyle göreve gelen Albay Musa Traore, 1991'de gerçekleştirilen darbenin ardından görevi Amadou Toumani Toure'ye devretti ve yönetim yeni bir anayasa hazırladı. Çok partili sisteme kavuşan Mali devleti, demokratik standartlara kavuşturulmaya çalışıldı.
Nisan 2012'de ülkede cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılması öngörülürken, 22 Mart 2012'de Mali ordusundan Yüzbaşı Amadou Haya Sanogo ve çevresindeki askerler, ülkenin kuzeyindeki örgütlere karşı mücadelede kendilerine yeterli destek verilmediği gerekçesiyle dönemin Cumhurbaşkanı Toure'yi devirerek yönetimi ele geçirdi.
Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğu (ECOWAS) önderliğinde 6 Nisan 2012'de darbecilerle ECOWAS arasında yönetimin sivillere devredilmesini öngören bir çerçeve anlaşması imzalandı. Dönemin Mali Ulusal Meclis Başkanı Dioncounda Traore, geçiş dönemi cumhurbaşkanı olarak atanırken, bu süreçte merkezi yönetim zayıfladı.
Geçiş döneminde yapılan cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucu İbrahim Boubacar Keita ikinci turda cumhurbaşkanı seçildi ve 4 Eylül 2013'te görevine başladı. 2013'de yapılan cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri sonucunda, kurumsal ve anayasal krizi aşan Mali'de, ilk turu Temmuz 2018’de, ikinci turu 2 Ağustos 2018'de düzenlenen cumhurbaşkanlığı seçimlerini ise yeniden Keita kazandı.
Mali'deki son siyasi kriz
2020'nin mart ve nisan aylarında parlamento seçimlerinin ilan edilmesinin ardından ülkenin muhtelif şehirlerinde Cumhurbaşkanı Keita'nın istifası için protestolar düzenlendi.
Eski Yüksek İslam Konseyi (HCIM) Başkanı İmam Dicko'nun başını çektiği, muhalif siyasi partiler ve çok sayıda sivil toplum örgütünün oluşturduğu M5 RFP platformu, 5 ve 19 Haziran'da binlerce kişinin katılımıyla gösteriler düzenledi.
M5 RFP platformu, Cumhurbaşkanı Keita'nın istifa etmeyeceğini duyurması üzerine, gösteri ve sivil itaatsizlik çağrısı yaptı.
Başkent Bamako'da 10 Temmuz'da başlayan protestolarda, göstericiler ulusal radyo ve televizyon binasını işgal ederek kentin ana yollarını kapattı, çıkan olaylarda 11 kişi yaşamını yitirdi, en az 124 kişi yaralandı.
Keita, tansiyonu düşürmek için Anayasa Mahkemesini feshetti.
Cumhurbaşkanı Keita, dün silahlı kuvvetler içerisindeki bir grup tarafından darbeyle alıkonuldu ve istifaya zorlandı. Bir grup asker tarafından konutundan alınarak başkent Bamako'ya 15 kilometre mesafedeki Kati garnizonuna götürülen Keita, devlet televizyonundan kısa bir konuşma yaparak istifasını sunmak zorunda kaldı.
Meclisi ve hükümeti de feshettiğini belirten Keita, "İktidarda kalmak adına kan dökülmesini istemiyorum." ifadesini kullandı.
Ekonomi
Dünyanın en fakir 25 ülkesi arasında olan ve denize çıkışı bulunmayan Mali'nin ekonomisi, altın madenciliği ve tarımsal ihracata dayanıyor.
Mali, 2018'de 2,86 milyar dolar ihracat ve 3,6 milyar dolar ithalat yaparken, ülke ekonomik büyüklük olarak Sahra Altı Afrika bölgesindeki 47 ülke arasında 20'inci sırada yer alıyor.
Dünya Bankası tarafından Nisan 2018'de yayımlanan "Emtia Piyasaları Görünümü 2018" raporuna göre Mali, Afrika'da Gana, Sudan ve Güney Afrika Cumhuriyeti’nden sonra en fazla altın üretilen 4'üncü ülke konumunda.
Topraklarının yüzde 65'i çöl olan ülkede çalışan nüfusun yüzde 80'i tarım ve balıkçılık sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Başlıca tarım ürünlerini ise tahıl, pirinç, pamuk, yer fıstığı, şeker kamışı, çeşitli meyve ve sebzeler oluşturuyor.
Ülke boksit, altın, demir, bakır, nikel, fosfat, manganez, uranyum, lityum, kireçtaşı ve tuz gibi yer altı kaynaklarına sahip olmakla birlikte şimdiye kadar sadece tuz, demir, altın cevheri ve kireç taşı gibi yerel kaynakların üretimine başlandı.
Mali'nin kuzey bölgelerinde UNESCO Dünya Miras Listesi'ne alınan yerlerde turizm sektörü geçmişte önemli sayılabilecek bir getiri sağladı ancak ülkenin kuzeyinde patlak veren Tuareg krizinin ardından ortaya çıkan güvenlik sorunları nedeniyle bu sektörde yeterli gelişim sağlanamadı.
Mali'de 2011'de yaşanan kuraklık, ülkenin kuzeyinin radikal silahlı gruplar tarafından işgal edilmesi ve 2012 askeri darbesinin yarattığı ilave etki, Mali ekonomisinin 2012'de tahmini yüzde 3 daralmasına yol açtı.
Ancak 2014'ten itibaren Mali ekonomisi yıllık ortalama yüzde 5'lik bir büyüme performansı sergiledi. Uluslararası Para Fonu (IMF) verilerine göre, Mali ekonomisi 2019'da yüzde 5,1 büyüdü ve kişi başına düşen milli gelir 927 dolar seviyesine ulaştı.
Öte yandan dünyanın en az gelişmiş ülkelerinden birisi olan Mali, birçok uluslararası kuruluştan ve ülkeden de yardım alıyor.
Türkiye ile ilişkiler
Türkiye ile Mali arasında ileri düzeyde olan ilişkiler, son yıllarda Mali Cumhurbaşkanı, Mali Meclis Başkanı ve bazı Malili bakanların çeşitli vesilelerle Türkiye'ye yaptığı ziyaretlerle daha da pekişti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mart 2018'de Mali'ye gerçekleştirdiği resmi ziyaret, bu düzeyde Türkiye'den Mali'ye yapılan ilk ziyaret olma özelliğiyle tarihi bir nitelik taşıyor. Ziyaret sırasında iki ülke arasında 8 anlaşma imzalandı.
Türkiye'nin Bamako Büyükelçiliği 1 Şubat 2010'da faaliyete geçti ve Mali'nin ilk Ankara Büyükelçisi de 6 Mayıs 2014'te atandı.
İki ülke arasındaki ticaret hacmi 2003'te 5 milyon dolar iken, 2019 sonunda yaklaşık 57 milyon dolara yükseldi.
Türkiye'nin Mali ile ilişkileri genel itibarıyla insani ve kalkınma yardımı faaliyetleri etrafında yoğunlaşıyor. Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) aracılığıyla Mali'de çeşitli projeler gerçekleştirildi.
Türk Hava Yollarının (THY) Mayıs 2015'te haftada üç frekans ile Bamako'ya doğrudan seferlere başlaması, özellikle ikili ekonomik ve ticari ilişkiler bakımından önemli bir dönüm noktası oldu.
Öte yandan 1992'den bu yana Malili öğrenciler Türkiye Burslarından da faydalanıyor. (AA)
HABERE YORUM KAT