15 Temmuz darbe girişiminin ardından darbenin merkezlerinden Akıncılar Üssü yakınlarında yakalanan, Gülen örgütünün "Hava Kuvvetleri imamı" olduğu belirtilen Adil Öksüz için darbe girişimi sonrasında üç ayrı tutanak düzenlendiği henüz ortaya çıkmışken, şimdi de Öksüz'ün gözaltında cep telefonuyla görüşmeler yaptığı belirlendi.

Adil Öksüz, darbe girişiminin sabahı 16 Temmuz'da, sabah saatlerinde darbenin yönetildiği merkezlerden biri olan Akıncılar Hava Üssü'nde yakalanarak, Kazan İlçe Jandarma Komutanlığı'na götürüldü. Dosyadaki bilgilere göre Öksüz, 18 Temmuz'da savcılık ve hâkimlik sorgusu için Ankara Batı Adliyesi'ne sevk edildi.

Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre Öksüz'ün serbest kaldıktan sonra kayıplara karışmasıyla ilgili başlatılan soruşturmada bir bilgiye daha ulaşıldı. Adil Öksüz’ün, gözaltında olduğu 17 Temmuz'da kendisine ait cep telefonuyla saat 15:15, 15:20 ve 15:25’te, Atatürk Araştırma Merkezi Bilimsel Çalışmalar Müdürü Hasan Balcı'yla telefon görüşmeleri yaptığı belirlendi.

Ayrıca Öksüz’ün geçen Nisan ve Mayıs aylarında Sakarya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde görev yapan Prof. Dr. Recep Kaymakcan ile iki kez telefon görüşmesi tespit edildi.

5 Eylül'de gözaltına alınan ve Cuma günü adliyeye sevkedilen Kaymakcan, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Hasan Balcı ise tutuklandı. Balcı, savcılıkta Adil Öksüz'ü tanımadığını, telefoın görüşmelerini tanımadığı bir numaradan kendisini arayan gözaltındaki astsubayın oğluyla yaptığını iddia etti.

3 ayrı tutanak

Bundan önce de Adil Öksüz için darbe girişimi sonrasında üç ayrı tutanak düzenlendiği ortaya çıkmıştı. Buna göre, Adil Öksüz yakalandıktan sonra Ankara Organize Şube Müdürlüğü’nde görevli Emniyet Amiri H.K., aralarında Öksüz’ün de bulunduğu şüphelileri teslim almak için Jandarma Karakolu’na gitti. Burada iki tane "Teslim Tesellüm Belgesi" hazırlandı. 16 Temmuz saat 14.30’da hazırlanan ve Adil Öksüz, 3 Jandarma personeli ile Emniyet Amiri H.K.’nın imzasının bulunduğu "Teslim Tesellüm" belgelerinin birinde, Öksüz’ün üzerinde çıkan para ve telefonlar yazıldı.

Aynı gün ve aynı saatte tutulan Adil Öksüz ile Emniyet Amiri H.K. ve 3 Jandarma görevlisinin imzasının yer aldığı ikinci tutanakta ise ilk tutanaktaki ifadeler yazıldıktan sonra "Markası ZTE 4G LTE olan GPS yer koordinat belirleme cihazı" ifadesi yer aldı.

Dosyada yer alan ve üzerinde saati yazılı olmayan 16 Temmuz tarihli üçüncü tutanakta ise sadece Jandarma görevlilerinin imzaları yer aldı. Bu tutanakta GPS’in Öksüz’ün üzerinde bulunmadığı, "cihazı tuvalete attığı" belirtildi.

İlk iki tutanakta Adil Öksüz’ü teslim aldığına dâir imza atan Polis Amiri H.K.'nın, Öksüz’ü teslim almadan gittiği de bir başka bilgiydi.

Savcılık kaynaklarına göre, Adil Öksüz’ün üzerinde yüklü miktarda para ve GPS aleti bulunduğuna ilişkin tutanakların adliyeye sevk edilirken dosyaya eklenip eklenmediği ise yapılacak soruşturma sonucunda açığa çıkacak. Adil Öksüz’ü serbest bırakan hâkim kamuoyuna yaptığı açıklamada, "Dosyada sadece ifade tutanağı vardı" demişti.

İki gün gözaltı

Darbe girişimini organize eden Adil Öksüz, Al Jazeera'nin ulaştığı kayıtlara göre iki gün gözaltında bekledi. Yani zannedildiği gibi darbe sabahı gözaltına alındıktan sonra aynı gün serbest bırakılmadı. 16 Temmuz’da gözaltına alanın Öksüz, 18 Temmuz’da sabaha karşı savcılığa sevk edildikten sonra tutuklama istemiyle mahkemeye çıkarıldı.

Tutuklama talebiyle sevk edilen Öksüz, hâkim Köksal Çelik tarafından "sabit ikametgâh sahibi olması ve delilleri karartma imkanı olmaması" gerekçeleriyle serbest bırakıldı. Savcılık bu karara itiraz etti. İtirazı değerlendiren hâkim Çetin Sönmez de tutuklama talebini reddetti. İki hâkim hakkında HSYK tarafından soruşturma başlatıldı. Hâkimler geçici olarak görevden uzaklaştırıldı.

Öksüz hakkında iddialar

Darbe girişimi öncesi 11 Temmuz'da ABD'ye giden, 13 Temmuz'da Türkiye'ye dönen ve darbe gecesi Akıncı Üssü'nde bulunduğu tespit edilen Öksüz'ün, 4. Ana Jet Üssü Komutanı Hakan Evrim'e, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulûsi Akar ile Fetullah Gülen'i görüştürme teklifinde bulunduğu iddia ediliyor.

Öksüz'ün darbe girişimi gecesi, örgüt mensuplarına Pensilvanya'nın talimatlarını ilettiği ve "darbe fetvası" verdiği de ileri sürülüyor.

14 yılda 109 kez yurt dışına çıkmış

Adil Öksüz'ün 2002 yılından bu yana 109 kez yurt dışı seyahati yaptığı tespit edildi. Sakarya Üniversitesi'nde göreve başladığı 1995 yılından itibaren 4 kez izin alarak yurt dışına çıktığı, bunun dışındaki yolculuklarının üniversite yönetiminin bilgisi ve izni dışında gerçekleştiği öğrenildi.

En son 10 Mayıs 2012'de izinli olarak Arnavutluk'a gittiği belirlenen Öksüz'ün darbe girişiminden yaklaşık bir ay önce eşi ve 3 çocuğunu Amerika'da yaşayan kayınbiraderi Abdülhadi Yıldırım'ın yanına bıraktığı bilgisi var.