Adem Özköse: Suriye’de kendimi artık büyük bir hikayenin başlangıcındaymışız gibi hissediyordum
Özgür Suriye izlenimlerini Haksöz-Haber okurlarıyla paylaşan Adem Özköse, yazı dizisinin son bölümünde hem Humus ve Şam’daki gözlemlerini hem de mücahidlerle görüşmelerinde öne çıkan gündemleri paylaşıyor.
“Kendimi artık büyük bir hikayenin başlangıcındaymışız gibi hissediyordum. Bu hikaye kardeşlik ve muhabbetin hikayesi olduğu kadar aynı zamanda Türkiye ile Suriye'nin birlikte yazacakları ihtişamlı bir hikayeydi. Artık tarihin kapılarını yeniden vurmaya başlamıştık” (Adem Özköse)
Suriye Günlükleri (4)
ADEM ÖZKÖSE / HAKSÖZ-HABER
Humus’dan Şam’a doğru yol alırken içimde hem Humus’da şahit olduğum sevincin etkisi hem de Şam’la yaklaşmanın heyecanı vardı. Şu an yeryüzünde dünyanın en mutlu, en coşkulu insanları kesinlikle Suriyelilerdi ve Esed’den kurtulduklarını hatırladıkça eğlenmeye başlıyor, hürriyetin tadını çıkarıyorlardı. Yıllarca zulüm görmüş mazlum bir halkın sevincine ortak olmak bizi de oldukça keyiflendiriyordu. 2 saatlik bir yolculuğun ardından Şam’ın ışıkları görülmeye başladı. Şam’a tekbirler, salavatlar eşliğinde giriş yapmaya başladık. Heyecandan yerimde duramıyor, Şam’ı görmeye, hissetmeye, anlamaya çalışıyordum. Şam’ı en son Esed’in yeraltı zindanlarından çıkarılıp biri İranlı diğeri Suriyeli iki görevlinin gözetiminde bir arabayla havalimanına götürülürken görmüştüm. Bir sabah vakti etraf sislenmişken radyodan Feyruz içli bir parça seslendiriyordu. Şehrin her yerine Baascı askerlerin yönettiği kontrol noktaları kurulmuştu. Diktatör Esed duyduğu aşırı kaygı ve korku nedeniyle Şamlıların tüm hareketlerini kontrol altına almaya çalışıyordu. Ben arabanın penceresinden Şam’ı seyrederken Feyruz’un şarkıları içimde bir sızıya neden oluyordu. İşte Şam’ı en son bu şekilde terk etmiştim. Şimdi ise büyük bir sevinçle geri dönmüş, özgür Şam’ın sokaklarında fetih tekbirleri getiriyorduk. Tüm dünya bir kez daha günlerin insanlar arasında Allah tarafından nasıl değiştirildiğine şahitlik ediyordu.