Adalet Bakanı Tunç: Vesayetçi, darbeci anlayış özellikle darbe suçu en adi suçtur
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, 28 Şubat'ın ülkeye ekonomik maliyetinin 300 milyar dolar olduğunu belirterek, "Vesayetçi, darbeci anlayış özellikle darbe suçu en adi suçtur. Milli irade hırsızlığıdır, vatan, millet düşmanlığıdır." dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü'nde düzenlenen "28 Şubat: Postmodern Darbe" konulu programa katıldı.
28 Şubat mağduru binlerce insan olduğunu, 6 milyon insanın fişlendiğini, yüz binlerce insanın memuriyetinden olduğunu vurgulayan Tunç, 28 Şubat mağdurlarının haklarının savunulması noktasında gerekli düzenlemelerin yapıldığını söyledi.
Tunç, memuriyetlere geri dönüşlerin sağlandığını, tüm o mağduriyet ve haksızlıkların ortadan kaldırılmaya çalışıldığını, tüm bunların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kararlılığıyla yapıldığını dile getirdi.
Bakan Tunç, 28 Şubat mağdurlarının yaralarının sarılmasıyla ilgili çok önemli mesafeler alındığının altını çizerek, şöyle konuştu:
"Bundan sonra bu problemlerle çocuklarımız, gençlerimiz karşılaşmasın diye neler yapılmalıdır? İşte anayasamızdaki o vesayetçi ruhu ortadan kaldıran düzenlemeler, yeni anayasada kalıcı hale getirilmelidir. Yeni demokratik bir anayasa ile Türkiye Yüzyılı'nın inşasına devam edilmelidir. Bundan sonra bunun üzerine konularak hep insanımızı güçlendirmek için çalışmamız lazım. İnsanımızı her alanda güçlendirecek politikalara ağırlık vermek gerekir. Yine dünyada da hakkı, adaleti, mazlumları savunmaya devam etmeliyiz. Milletçe enerjide, savunma sanayinde bağımsız, her alanda güçlü bir Türkiye'yi oluşturmanın gayreti içerisinde olmalıyız."
Bakan Tunç, 28 Şubat'ın ülkeye ekonomik maliyetinin 300 milyar dolar olduğunu belirterek, "Vesayetçi, darbeci anlayış özellikle darbe suçu en adi suçtur. Milli irade hırsızlığıdır, vatan, millet düşmanlığıdır. O nedenle bu adi suçluların yargılanması gerekiyordu. 15 Temmuz zaten yargılandı, yargılanmaya da devam ediyor." dedi.
"Temel hak ve özgürlüklerin alanı genişletildi"
Tunç, son 21 yılda özellikle vesayetçi anlayışla mücadele etmek ve siyaset kurumunun güçlenmesini sağlamak, demokrasinin standartlarını yükseltmek için çok önemli yapısal düzenlemeler yaptıklarını ifade etti.
Tunç, 15 Temmuz'da millet mücadelesinin çok net bir şekilde görüldüğünü aktararak, "252 şehit verdik. Milletimiz bu ülke için canını verebileceğini orada gösterdi. Tabii yapısal dönüşümler bakımından da 28 Şubat Kararnamesi, Milli Güvenlik Kurulu mu kaldı? Bugün Milli Güvenlik Kurulu, anayasa değişiklikleriyle demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirildi. Sivilleştirildi. Yüksek Askeri Şura aynı şekilde demokratik hukuk devleti ilkesine uygun hale getirildi. Temel hak ve özgürlüklerin alanı genişletildi. Yani bugün artık başörtüsü özgürlüğüyle ilgili kimse bir laf söyleyebiliyor mu? Söyleyemez." değerlendirmesini yaptı.
Özgürlüklerin kapılarını ardına kadar açtıklarını, temel hak ve özgürlüklerin alanını genişlettiklerini anlatan Tunç, hak arama yollarını arttırdıklarını dile getirdi.
"Türkiye'de bir yargı birliği sağladık"
Tunç, parlamenter sistemden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçildiğini hatırlatarak, "Parlamenter sistemin yol açtığı krizlerden kurtulma adına yeni hükümet sistemiyle yolumuza devam ediyoruz." dedi
Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin tarihe karıştığının altını çizen Tunç, şunları kaydetti:
"Devlet Güvenlik Mahkemelerini kaldırdık. Özel yetkili mahkemeleri kaldırdık. Türkiye'de bir yargı birliği sağladık. Darbecilerin yargılanamayacağına ilişkin bir hüküm vardı hepsi artık tarihte kaldı. Ancak anayasamızdaki bu değişiklikler, anayasamızı bir yamalı bohça haline getirdi. Maddeler arasında bazı çelişkiler var. Bu değişiklikleri yapmak zorundaydık. Yüksek standartlı bir demokrasiye kavuşmak için bu kısmi değişiklikleri milletimizin huzuruna getirdik ve milletimiz de bunlara 'evet' dedi. Şimdi Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına adım attığımız bu dönemde artık darbe anayasasından kurtularak, yeni, demokratik, katılımcı, sivil bir anayasaya kavuşmalıyız. "
Tunç, şimdi hedeflerinin yeni bir anayasa olduğunu vurgulayarak, ''Bu noktada muhalefet partileriyle de uzlaşmak gerekiyor. 'Darbe anayasasıyla devam edelim.' diyenler de millet nezdinde yine puan kaybetmeye devam ederler." dedi.
"Gençlerimiz, çok daha gelişmiş bir Türkiye inşa edecek"
Bakan Tunç, bundan sonra 28 Şubat gibi karanlık süreçleri çocukların ve gençlerin bir daha yaşamasını istemediklerini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu millet için ne yapsak azdır. Biz milletimize şükran borçluyuz. Terörle mücadelede, darbe süreçlerinde, 15 Temmuz'da şehitler verdik. Türkiye Yüzyılı gençlerimizin omuzlarında yükselecek. Gençlerimiz, çok daha gelişmiş, çok çok daha müreffeh bir Türkiye inşa edecekler. Çok önemli sınavlardan geçen Türkiye demokrasisi son 22 yılda özellikle vesayetçi anlayışın sonlandırılması, darbeci anlayışın tarihe gömülmesi noktasında büyük bir mesafe aldı. Yaptığımız yapısal dönüşümleri Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği sayesinde gerçekleştirmiş olduk. "
Tunç, bu tür karanlık gecelerin, günlerin bundan sonra yaşanmaması için gençlerin bu süreçlerin Türkiye'yi nasıl geriye götürdüğünü sürekli hatırlaması gerektiğini sözlerine ekledi.
Programa, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Kurt, Türkiye Gençlik Vakfı (TÜGVA) Genel Başkanı İbrahim Beşinci ve öğrenciler katıldı.
HABERE YORUM KAT