1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. “Açılın kapılar şaha gidelim” propagandası devam ediyor...
“Açılın kapılar şaha gidelim” propagandası devam ediyor...

“Açılın kapılar şaha gidelim” propagandası devam ediyor...

İsmail Kılıçarslan, Şii-Alevi çevrelerin dezenformasyon üreterek tarihi gerçekleri çarpıttıklarını ve bu sayede belirli bir kitleyi harekete geçirmeye çalıştıklarını ifade ediyor.

10 Haziran 2023 Cumartesi 10:50A+A-

İsmail Kılıçarslan / Yeni Şafak

Kalender ağlar yerinir, dost hayaliyle sürünür

Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kazanacağım diye “Alevi” başlıklı bir video çekti çekeli birileri tarafından son derece tehlikeli bir “hafıza oyunu” oynanmaya başladı memlekette. Kendilerinden başka herkesi alık yahut salak zanneden bir takım zevat, bizim hafızamızın olmadığını düşünerek tuhaf ve tehlikeli bir düzlem yaratmaya çabalıyor.

Buna döneceğim ama önce bir fikrimi paylaşmak istiyorum. Seçimin iki turunda da “üzerine iş düşenler” son derece basiretli davrandı ve insanları sokağa dökecek bir düzlem oluşturulmasına engel olundu. “Seçim günü sokağa sakın çıkmayın” yahut “seçimi Erdoğan kaybederse taraftarları sokağa dökülecek” gibi ortalık gerici, gerilim tırmandırıcı hazırlıklara ve harf azgını solumtrak örgütlerin “hazırız” çağrılarına rağmen süreç mis gibi ilerledi.

Şimdi oradan bulamadıkları, devşiremedikleri hikâyeyi bir başka yerden bulmaya çabalıyorlar.

Bir hadsiz “Yavuz’dan, Kanuni’den beri Alevilere yapılan zulüm” diye yardırıyordu mesela geçenlerde. Odağına da Kalender Şah’ı yerleştirmişti anlatısının. Epeyce de taraftar toplamıştı sosyal medyada. Öyle berbat ve yalan dolu bir hafıza ki o hafıza en büyük zararı Alevilere veriyor her zaman olduğu gibi.

Madem Kılıçdaroğlu “Alevi” başlıklı bir video çekti çekeli bu “yalan dolan hafıza” dolaşıma sokuldu, biraz kurcalayalım oraları. Bizi “hafızasız salak” sanmasın kimse.

Kimdir Kalender Şah? Hacı Bektaş-ı Veli soyundan gelen, büyük Bektaşi şeyhi Balım Sultan’ın oğlu. Kanuni Sultan Süleyman zamanında yaşayan biri ve Pargalı tarafından temize havale edilen bir isyancı. Buraya döneriz.

Tarihçiler bize, Baba Zünnun ve Kalender Şah ayaklanmalarının Anadolu’daki ilk Celali ayaklanmaları olduğunu söylüyor. 16 ve 17. yüzyıllarda Anadolu’da çıkan Türkmen ayaklanmalarının tamamına “Celali İsyanları” deniliyor biliyorsunuz. Kabaca söylemek gerekirse devlet tarafından ihmal edildiklerini düşünen, fakir, işsiz Türkmenlerin başlattığı bir “ayaklanma geleneği” Celali İsyanları. Medrese öğrencileri de ayaklanıyor, leventler de ayaklanıyor, tımarsız kalan sipahiler de ayaklanıyor.

Kalender Şah denen adam dümdüz İrancı bir karakter. Yavuz Sultan Selim’in sadece 2 saatte haşat ettiği Şah İsmail’in İran’daki Şii-Safevi iktidarına pek yakın. Zaten, bir ara 30 bin kişiye kadar çıkan isyan ordusunun sevk ve idaresi için gereken desteği de doğrudan Safevilerden alıyor. Mesele klasik “açılın kapılar şaha gidelim” meselesi yani.

Anlamayanlar için daha düz anlatayım. Kalender Şah, İran’daki Safevi iktidarından aldığı gaz ve parayla Anadolu’da Osmanlı’ya karşı bir ayaklanma başlatıyor ve peşine taktığı 30 bin insana “ben Mehdiyim” diyerek katliamlar yaptırıyor.

Yine anlamayanlar için daha da düz anlatayım. Yabancı bir devletin destek ve imkanlarıyla bulunduğu devlete karşı ayaklanma başlatan ve Mehdi olduğunu iddia eden bir teröristten söz ediyoruz Kalender Şah’tan söz ederken, bir Alevi’den değil.

Bu neye benziyor biliyor musunuz? Fethullah Gülen denen köpeğin teröristliği şurada dururken onun Sünniliği yüzünden terörist ilan edildiğine toplumu ikna etmeye çalışmaya benziyor. Kalender Şah’ın Alevi yahut Sünni olması önemli değil ki, bir yabancı devlet desteğiyle bulunduğu devlete isyan ediyor herif, o önemli.

Gelmek istediğim yere geleyim. Aleviliği bir insan kaynağı deposu olarak değerlendirmek için Alevilere bir “düşmanlık hafızası” kazandırmaya çabalayanların derdinin başka, bambaşka bir dert olduğunu hiç akıldan çıkarmamak lazım geliyor. Bu çirkin dip dalgayı çok ama çok yakından izlemek gerekiyor. Elinde kalan son parayı çok riskli bir bahse yatıran kumarbaz gibi Alevilik meselesinin altını çizdikçe çizmeye, Alevi gençlerini harekete geçirebilmek için 500 yıllık gerçekleri bile çarpıtmaya çalışıyorlar.

Bunu yapabilmek içinse yine 500 yıllık Safevi Şia’sının kendilerine vereceği desteğe güvenen çok adam ve kurum var memlekette, buna da dikkat. Çünkü bizim açımızdan en zoru, toplumsal birlikteliğimizi sürdürecek iradeyi ortaya koymak olacak önümüzdeki dönemde. Enerjimizi başka, bambaşka yerlere hasretmemiz lazım gelirken tuhaf ve kökü dışarıda kavgalarla kaybedecek vaktimiz yok.

HABERE YORUM KAT

2 Yorum