Açılım, Ergenekon ve muhalefet
Demokratik açılıma muhalefet; katılmak, destek vermek şöyle dursun iktidar ile görüşmeyi bile kabul etmiyor.
Ergenekon adı verilen "devlet içindeki hukuk ve demokrasi dışı, zararlı yapılaşma" konusu ortaya çıktı, birçok belge ve bulgu elde edildi, mahkemeler tutuklama kararları verdiler, örgüte bir şekilde adı karışanlar yurt dışına kaçtılar, birçok silah ve mühimmat bulundu, önemli ifadeler ve itiraflar var… Bütün bunlara rağmen muhalefet meseleye sahip çıkmak ve davayı desteklemek bir yana ergenekonun avukatlığına soyunuyor.
Aklını ve vicdanını iktidara veya muhalefete rehin vermemiş, ortalama zeka sahibi her vatandaş şöyle düşünür:
1. Yirmi beş yıldır devam eden PKK terörü ile silahlı mücadele meseleyi bitirmemiş, iki taraftan kırk bin civarında can kaybı ve en az iki yüz milyar dolar servetin heba edilmesi gibi feci bir sonuç doğurmuştur. Şu halde eğer varsa başka yollar ve yöntemler de denenmelidir.
2. İlk dağa çıkış hangi sebeple olursa olsun, terörle mücadelede yapılan önemli hatalar ve haksızlıklar yüzünden Kürtlerin önemli bir kısmı PKK'ya sempati besler ve destekler hale gelmiştir.
3. Konu üzerine eğilen, çareler arayan kimselerin çoğu "PKK terörü ile Kürt meselesini birbirinden ayırmak, Kürtlerin meşru taleplerine olumlu cevap vermek suretiyle terörün destek kaynaklarını asgariye indirmek, PKK'nın istismar ettiği meseleleri ortadan kaldırarak onu marjinal ve desteksiz bırakmak, sonra da uygun mücadele ile yola getirmek" gerektiğini söylüyorlardı. DTP ve açılım denemesi, bu ayırımın çok da kolay olmadığını ortaya koydu.
4. PKK terörünün elebaşılarını muhatap almamak doğru olmakla beraber, Kürtlerin meşru-demokratik temsilcilerini muhatap almak, partilerini kapatmamak, Kürtlerin demokratik talepleri yanında dağdakileri de bir şekilde şehre indirmek ve evcilleştirmek, suçları sabit olanları cezalandırmak gerekmektedir. Hak talebi için eline silah alıp dağa çıkmayı kimse savunamaz. Ama yapılan hatalar yüzünden isyan edip dağa çıkanlar ile, haince amaçlarını gerçekleştirmek için dağa çıkanları da bir tutmamak insaf ve adalet gereğidir.
5. Kürt ve PKK meselelerini adil ve makul bir çözüme kavuşturmak için sivil toplum yanında iktidar ve muhalefete önemli vazifeler düşmektedir. Muhalefet, görüşme taleplerini bile geri çevirerek sorumluktan kurulamaz, aksine sorumluğu katlanır. Çağrıya cevap verirler, görüşüp konuşurlar, ortaya çıkan fikir birlik ve ayrılıklarını kamuya sunarlar, konuşa konuşa, tartışa tartışa mutlaka bir sonuca ulaşılır; yeter ki, ihtilafı ve problemi devam ettirerek bundan rant devşirme gibi bir amaç olmasın!
6. Adına ergenekon deyin, başka bir şey deyin, sonuçta devlet içinde bir yapılanma, yetkisiz olarak devleti yönetme teşebbüsü, askeri tahrik edip darbe yaptırma isteği ve planları, buna zemin hazırlamak için yapılan komplolar, tahrikler, cinayetler… var; bunların olduğu sabit. Şu halde muhalefeti, iktidarı, sivil toplumu, yargısı elele vererek, her biri hukuk ve meşruiyet çerçevesinde üzerine düşeni yaparak bu belayı ortadan kaldırmaya çalışmalıdırlar. Bunu yapacak yerde yapılanların üstünü örtmeye ve suçluları, şüphelileri, sanıkları kurtarmaya çalışanlar millet tarafından not edilmektedirler ve asla unutulmazlar.
YAZIYA YORUM KAT