“AB'nin Üyelik İçin Türkiye ile Oynadığı Oyunlar Saygısızlık”
Macaristan Dışişleri Bakanı Szijjarto, Türkiye'nin AB üyeliğine ilişkin, ''AB'nin Türkiye ile oynadığı oyunlardan gerçekten hoşlanmıyoruz çünkü bu bir saygısızlık göstergesi.'' dedi.
Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, New York'ta AA muhabirine Türkiye-Macaristan ilişkileri, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği ve gündeme ilişkin konular hakkında açıklamalarda bulundu.
İki ülke arasındaki ilişkileri dostluk, stratejik ortaklık ve ekonomik refah olarak üç başlıkta sınıflandıran Szijjarto, "Birincisi kesinlikle sizin lideriniz ve bizim başbakanımız arasındaki kişisel dostluk, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve benim aramdaki dostluk ve iki ülke arasındaki dostluk.'' diye konuştu.
Türkiye ve Macaristan'ın NATO üyesi olmaları nedeniyle de aralarında stratejik bir dostluk bulunduğunu belirten Szijjarto, ekonomik ilişkilere dair ise şunları söyledi:
''Türkiye, Macaristan'ın çok önemli ticaret ve ekonomik ortağı. İki yıl önce, Cumhurbaşkanı Erdoğan, Macaristan ve Türkiye arasındaki ticaret hacminin kısa sürede 5 milyar dolara çıkarılması hedefi koydu. Şu an 3 milyar dolar gerideyiz, yaklaşıyoruz ama hala hedefe ulaşmadık. Amacımız en kısa sürede 5 milyar dolara ulaşmak ve Macaristan'a daha fazla Türk yatırımcı çekmek.''
"Türkiye ile AB arasında stratejik ittifak oluşturacak başka bir yol aramalıyız"
Türkiye'nin AB üyeliği ve müzakerelerin durmasına ilişkin de değerlendirmede bulunan Szijjarto, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Son derece dürüst olmamız gerek çünkü biz Türkiye'ye, Türk halkına ve liderinize saygı duyuyoruz. AB'nin Türkiye ile oynadığı oyunlardan gerçekten hoşlanmıyoruz çünkü bu bir saygısızlık göstergesi. Dürüst olmak gerekirse AB içinde Türkiye'nin AB üyeliğini kesinlikle veto edecek ülkeler var, uzlaşı yok ve veto edecek üyeler arasında büyük ülkeler var. Bu yüzden Türkiye ile AB arasında bir tür stratejik ittifak oluşturacak başka bir yol aramalıyız. Türkiye dünyanın ilk on ekonomisinden biri olmaya yaklaşıyor, milyonlarca göçmene ev sahipliği yaparak ve AB topraklarına girmelerine müsaade etmeyerek AB'nin güvenliğinde son derece önemli bir rol oynuyor. Bu nedenle AB ile Türkiye arasında stratejik bir ortaklığa, stratejik iş birliğine ihtiyacımız var. Çünkü AB'nin özellikle de Avrupa Komisyonunun Türkiye'ye davranış şekli kabul edilemez, adil değil ve bu bir saygısızlık. Bu konuda açıkça konuşmalıyız, AB'de Türkiye'nin üyeliğine kesinlikle karşı çıkacak güçlü ve büyük ülkeler var, bu bir gerçek ve dikkate alınması gerek.''
"Rusya ve Çin ile ilişkilerde Avrupa siyasetinde büyük bir ikiyüzlülük var"
Szijjarto, Türkiye'nin AB'den uzaklaştığı, Rusya ve Çin ile yakın ilişkiler kurduğu yönündeki eleştiriler hakkında ise şunları kaydetti:
''Türkiye ile iki taraflı stratejik iş birliği ve çok iyi bir anlayışa sahip olduğumuz için AB ile arasındaki iletişim kanallarının daha az dinamik olması ya da kapanması yazık olur. Güvenlik ve ekonomik nedenler, Türkiye ve AB arasında stratejik bir iş birliği gerektiriyor. Türkiye'ye yönelik eleştiri ve suçlamalara gelince ise bunların çoğunun adil olmadığını düşünüyoruz ve ön yargılı buluyoruz. Macaristan'a da adil olmayan, ön yargılı suçlamalar yöneltiliyor. Sayın Çavuşoğlu NATO dışişleri bakanları toplantılarında dürüstçe ve adil bir şekilde konuşuyor ve bu açıkçası hoşuma gidiyor. Öte yandan sizi ya da bizi Çin'e yakın olmakla suçlayanların Çin ile ilişkileri bizimkinden çok daha yakın. Çin'in AB ile ticaretinin yüzde 90,1'i Batı Avrupa ülkelerine ait, Çin'e 300 adet Airbus'ı Macaristan satmıyor. Rusya ve Çin ile ilişkiler söz konusu olduğunda Avrupa siyasetinde büyük bir ikiyüzlülük var. Çünkü Rusya'yı ve Çin'i sert eleştiren ve bizi onlara yakın olmakla suçlayan ülkeler Çin ile yüz milyarlarca avro değerinde iş yapıyor.''
"Avrupa'nın güvenliği Türkiye ile başlıyor"
Türkiye ve AB arasında 2015 yılında imzalanan göçmen anlaşmasına da değinen ve bu anlaşma imzalanmasaydı AB'nin çok büyük bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya kalacağını ifade eden Szijjarto, ''Avrupa'nın güvenliği Türkiye ile başlıyor. Bu yüzden, Avrupa'nın Türkiye'yi, liderini eleştiren yaklaşımlarından hoşlanmıyorum çünkü bir taraftan eleştiriyoruz, bir yandan da bizi korumanızı bekliyoruz.'' diye konuştu.
Yaklaşık 4 milyon mülteci ve göçmene ev sahipliği yapan Türkiye'nin çabalarına saygı duyduğunu belirten Szijjarto, Suriye'ye komşu ve çok sayıda mülteciyi barındıran Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ne desteğin artırılması gerektiğini vurguladı.
Szijjarto, Türkiye ve AB arasında imzalanan göçmen anlaşmasında yer alan Türkiye'ye 3 milyar dolarlık yardımın yapılmamasının utanç olduğunu ve bunun ödenmesi gerektiğini söyledi.
"Türkiye vatandaşlarının vizesiz seyahatine karşı değiliz"
Türkiye vatandaşlarının AB'ye vizesiz seyahat etmesine ilişkin ise Szijjarto, ''Vizesiz seyahate karşı değiliz çünkü Türkiye ile çoğunlukla ekonomik nedenlere dayanan dinamik ve aktif bir değişim istiyoruz. Macaristan, Schengen bölgesinde ama AB ile ortak bir yükümlülük içinde ve vize rejimiyle ilgili tek taraflı kararlar veremeyiz.'' dedi.
Szijjarto, Macaristan'ın Türkiyeli iş adamları, öğrenciler ve sporculara vize konusunda öncelikler verilmesi için elinden geleni yaptığını ifade etti.
"S-400, Türkiye'nin kendi kararı, bizim işimiz değil"
Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi satın almasına yönelik hem ABD hem de AB'den gelen eleştirilere ilişkin ise Szijjarto, hem NATO, hem AB üyesi olarak şu değerlendirmede bulundu:
''Öncelikle dürüst olmak gerekirse bazı ülkelerin dünyada herkese ders veren, nasıl kararlar almasını, nasıl yaşamalarını söyleyen tavrından bıkkınlık geldi. Bu tür eleştiri, yargılama, tavsiye Macaristan'dan hiçbir zaman duymayacaksınız. Bu sizin kararınız. Ne tür silahlar alacağınız bizim işimiz değil bu yüzden bu konuda bizden hiçbir şey duymayacaksınız. Öte yandan ABD, NATO'da en büyük orduya sahip, Türkiye ise en büyük ikinci orduya. Askeri olarak İttifak'ı korumaya gelince en büyük sorumluluğu bu iki ülke üstleniyor. NATO’nun en büyük iki ordusuna sahip bu iki ülkenin herhangi bir konuda çatışması korkunç olur. Umarım her türlü siyasi, ekonomik ve askeri yaptırımdan kaçınırız çünkü bu durum şu an içinde olduğumuz durumdan daha kötü bir duruma neden olur.''
HABERE YORUM KAT