1. HABERLER

  2. YORUM ANALİZ

  3. Abdurrahman El-Karadavi’ye özgürlük!
Abdurrahman El-Karadavi’ye özgürlük!

Abdurrahman El-Karadavi’ye özgürlük!

Ahmet Varol, Abdurrahman El-Karadavi’nin Mısır'a teslim edilmesi durumunda karşı karşıya kalacağı sorunlara dikkat çekiyor.

10 Ocak 2025 Cuma 11:00A+A-

Ahmet Varol / Yeni Akit

Abdurrahman El-Karadavi’ye Lübnan pususu!

Abdurrahman El-Karadavi, Arap dünyasının tanınmış şair, yazar ve aktivistlerindendir. 26 Eylül 2022 tarihinde vefat eden, İslam dünyasının çağımızdaki ileri gelen ilim adamlarından Prof. Dr. Yusuf El-Karadavi’nin de oğludur. 

Bir zamanlar, İran’ın mezhep ihracı politikalarını eleştirmesi yüzünden İran lobileri tarafından hedef alınan ve aleyhine kampanya başlatılan Yusuf El-Karadavi’nin oğlu Abdurrahman’ın da Şii olduğu iddiasında bulunulmuştu. O zaman üstat Karadavi aleyhine yürütülen kampanyada öne sürülen iddialara cevap amacıyla yazdığım ve 4-8 Kasım 2008 tarihlerinde Vakit gazetesinde yayınlanan dizi yazımızda oğluyla ilgili söz konusu iddiaya temas etmiş ve şu ifadelere yer vermiştim:

“Bundan birkaç yıl önce haftalık bir yayın organı projesiyle ilgili istişare toplantısından çıkarken selefi temayülde gençlerden biri beni kenara çekerek; ‘özel bir şey soracağım?’ dedi. ‘Nedir?’; ‘Senin Şii olduğun söyleniyor, doğru mu?’ Hayret ettim ve ‘herhalde birileri aleyhimizde propaganda amacıyla böyle bir iddiayı ortaya atmıştır’ diye düşündüm. Üstat Karadavi’nin şair oğlu Abdurrahman’ın Şiî olduğu söylentisini duyunca o gencin sorusu aklıma geldi ve ‘acaba o iddia bir dışlama değil de sahiplenme girişimi miydi?’ diye düşünmeye başladım.

Ben de Doha’da eski tanıdıklarımızdan ve Üstat Karadavi’nin yakın çevresinden değerli ilim adamı Prof. Ali Karadaği’yi kenara çekip; ‘Üstadı bu konuda rahatsız etmek istemediğim için sana sormak istiyorum, oğlu Abdurrahman’ın Şii olduğu doğru mu?’ diye sordum. ‘Vallahi yalan, kesinlikle öyle bir şey yok’ diye cevap verdi. Zaten daha sonra hem oğlu hem de Üstat Karadavi bu iddiayı yalanladı.”

Filistin ve Kudüs davasına destek konusunda da duyarlı olduğu, ümmetin meseleleriyle yakından ilgilendiği bilinen Abdurrahman El-Karadavi, Suriye’de Baas zulmüne son veren zaferin ardından, direnişçileri kutlamak amacıyla gerçekleştirdiği ziyaretten dönerken Lübnan tarafına geçmesinin ardından gözaltına alındı. Gerekçe ise Mısır’daki Sisi zulmü tarafından 3 yıl hapis cezasına mahkum edilmiş olması. 

Abdurrahman El-Karadavi, Suriye’deki direniş zaferini kutlamak için Türkiye üzerinden Beyrut’a gidiyor. Oradan kara yoluyla Suriye’ye geçiyor. Dönüşte Lübnan topraklarına girmesinin ardından gözaltına alınıyor. 

Lübnan hükümetinin Mısır’la suçluların iadesi üzerine bir anlaşması var. Ama anlaşmada, iade şartının siyasi sebeplerden arananları kapsamadığına dair madde var. Abdurrahman El-Karadavi hakkındaki cezanın ise, Sisi cuntasına siyasi muhalefetinden dolayı verildiği biliniyor. Ayrıca Lübnan işkenceyle mücadele anlaşmasını kabul etmiş ülkelerden olduğundan, Sisi cuntasının da siyasi muhaliflere işkence ettiği bilindiği için El-Karadavi’yi ona teslim etmemesi gerekiyor. 

Fakat son zamanlarda onu Birleşik Arap Emirlikleri’ne teslim edebileceğine dair haberler yayınlandı. Oysa BAE’nin Mısır’dan farkı olmadığı gibi, Sisi cuntasına en büyük yardımı yapan ülke. Dolayısıyla onun BAE’ye teslimi dolaylı yoldan Sisi’ye teslimi anlamına gelir.

Sisi cuntası Karadavi ailesine savaş açtı. Üstat sağken hakkında tutuklama kararı çıkarmıştı. Kızı Ala El-Karadavi’yi dört yıl hücre hapsine mahkum ederek işkence etti. 2017’de zindana atılan damadı Husam Halef halen hapiste. Diğer çocukları ve yakın akrabaları da tutuklanma ve işkence görme ihtimalinden dolayı kendi ülkelerine giremiyor.

Lübnan’da gözaltına alınan Abdurrahman El-Karadavi, Türkiye vatandaşıdır ve Suriye’yi ziyaret için gittiği Lübnan’a Türkiye pasaportuyla girmişti. Kısa bir süre önce Türkiye’yi ziyaret ederek, destek arayan, bunun için Türkiye’ye övgüler yağdıran Lübnan Başbakanı Necib Mikati’nin sözlerinde ne kadar samimiyetsiz, ikiyüzlü olduğu, yaptığı saygısızlıkla da açıklık kazanmıştır. 

Ancak Türkiye’nin Lübnan’ın bu saygısızlığını görmezden gelmemesi ve tamamen siyasi sebeplerle gözaltına alınan, şair, yazar ve aktivist Abdurrahman El-Karadavi’nin zulüm rejimlerinden herhangi birine teslim edilmesine izin vermemesi gerekiyor.

HABERE YORUM KAT