1. HABERLER

  2. HABER

  3. HUKUK

  4. Abdullah da Cezaevinde Ölmesin!
Abdullah da Cezaevinde Ölmesin!

Abdullah da Cezaevinde Ölmesin!

14 yaşında cezaevine girdi. 17 yaşında lösemi hastalığına yakalandı. 18'inde ölümle pençeleşiyor. Ailesi tahliyesi için başvurdu, Adli Tıp'ın raporu dört ayda çıktı.

30 Haziran 2010 Çarşamba 13:23A+A-

Günleri azalırken bürokrasi hâlâ sürüyor...

Abdullah Akçay, dört yıl önce gaspa ve kapkaça zorlanıp cezaevine girdiğinde suçunu anlamayacak kadar küçüktü. Suça itildiği çete tarafından tehdit ediliyordu. Daha 14 yaşındaydı. Bir ay önce 18'ine girdi. Bir yıldır lösemi teşhisiyle Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin tutuklu bölümünde tedavi görüyor. Hastalığı son aşamada... Ailesinin tek isteği, geriye kalan zamanını evinde geçirmesi. Tahliyesi için gerekli olan sağlık raporu için dört ay önce Adli Tıp Kurumu'na başvurdular. Ama onun sayılı günü kalmışken devletin hiç acelesi yok.

Abdullah Mardinli bir ailenin altı çocuğundan biri. Altıncı sınıftayken okulu bırakıp evden kaçtı. Gasp-kapkaç çetesince suça itildi. Ailesi durumu fark eder etmez oğlunun peşine düştü. Ancak Abdullah, çete tarafından tehdit ediliyordu. Çete, kardeşlerinden birini kaçırıp 'Ağabeyine söyle gelmezse evinizi yakarız' demişti. Korkup suç işlemeye devam etti. 14 yaşında yakalandı ve Maltepe Çocuk Cezaevine konuldu.

Abdullah'ın hakkında 11 suç dosyası, 35 yıl kesinleşmiş ceza var. 10 aydır ise lösemi ile mücadele ediyor. Abdullah, 24 Ağustos 2009'da Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nin tutuklu hastaların bölümüne yatırıldı. Akut Lenfoblastik Lösemi teşhisi kondu. Hemen kemoterapiye başlandı. Ancak yeterli değildi. Kemik iliği nakli gerekiyordu. Kardeşinin dokusu uygun bulunmuştu, ancak son testlerde Abdullah'ın kemik iliği nakli için uygun olmadığı tespit edildi.

Abdullah lösemi ile mücadele ederken, ailesi de tahliyesi için uğraşıyordu. Baba Ahmet Akçay, Cumhurbaşkanı'ndan Başbakan ve milletvekillerine kadar pek çok siyasetçiye dilekçe yazdı. Affı için Adli Tıp'tan sağlık durumunu belirten rapor gerekliydi. Şubat 2010'da Adli Tıp'a başvurdular. Raporlar durumun aciliyetini ortaya koyuyordu. Ancak Adlı Tıp'ın Abdullah ile ilgili raporu hazırlaması dört ay sürdü. Akçay'ın avukatı Fazıl Ahmet Tamer, Abdullah'ın hastaneye kaldırıldığında, artık tedavi için geç kalınmış olduğunu anlatarak şöyle konuşuyor:

"Tedaviye yanıt vermiyor. Doktorlar 'Normalde evine gönderirdik ama bu halde cezaevine yollayamayacağımız için hastanede kalıyor' diyor. Adli Tıp raporu 15 Haziran'da çıkmış. Rapor cezaevinde kalamayacağı yönünde. 25 Haziran'da Kartal Savcılığı'na gönderilmiş. Acil durumda olan biri için rapor dört ayda çıkıyor. 10 gün de imzayı bekliyor. Kesinleşmiş cezalar için savcının ceza ertelemesini yapması gerekiyor. Tutuklu olduğu bir iki dosyadan tahliye almak gerekiyor. Yargıtay'daki dosyalardan da tahliye kararı gerekli. Sistem insan haklarına uygun işlese çok çabuk kararlar alınabilir."

Baba Ahmet Akça ise gözyaşları içinde "Çocuğumuzu serbest bıraksınlar. Zaten durumu iyi değil. Son günlerini kardeşlerinin yanında geçirsin tek istediğimiz bu" diye konuşuyor.

(Kaynak: Radikal)

HABERE YORUM KAT

2 Yorum