ABD, PYD/PKK'ya yıl içinde birçok kez askeri yardım ulaştırdı. Yardımlar, ABD'nin örgütün kontrolündeki Haseke'de kurduğu hava üslerine ve kuzey Irak'taki Erbil kentinden karayoluyla teslim edildi.

Haseke'deki AA muhabirlerinin edindiği bilgilere göre, ilk sevkiyat, 7 Nisan'da Rümeylan hava üssüne yapıldı. ABD helikopterleri Rümeylan'daki PYD/PKK unsurlarına askeri malzeme yüklü büyük kargolar indirmişti.

Yerel kaynaklar, Washington yönetiminin örgüte yardımlarının sürekliliğine dikkati çekiyor.

Yaz aylarında yoğunlaşan Münbiç operasyonu sırasında askeri yardımların hız kazandığı, Kasım başında başlayan Rakka operasyonu öncesinde de yoğun biçimde devam ettiği belirtiliyor.

Son iki hafta 3 büyük sevkiyat

AA muhabirleri, son 2 haftada askeri yardımlara hız verildiğini aktardı. ABD helikopterleri, 13 ve 23 Aralık'ta Rümeylan üssüne kargolar indirdi.

27 Aralık'ta ise son iki haftanın en büyük sevkiyatı yapıldı.

Rümeylan'a ABD kargo uçakları inerken, Erbil'den yola çıkan üstü örtülü onlarca tır da Simarka sınır kapısından geçerek PYD/PKK bölgesine ulaştı.

Sahadaki hareketliliğe rağmen, ABD'li yetkililer PYD/PKK unsurlarına askeri yardımda bulunmadıklarını savunmaya devam ediyor.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi John R. Bass, 23 Aralık'taki röportajında, "Biz PYD'ye doğrudan destek sağlamıyoruz, silah, cephane sağlamıyoruz." demişti. Bass'ın açıklamalarından saatler sonra da sevkiyat başlamıştı.

Yetkililer ise ABD'nin PYD/PKK'ya askeri yardımlarını doğruluyor.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yaptığı açıklamada, "Bugüne kadar ABD, YPG'ye silah vermiştir. Nokta." demişti. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da önceki gün, "(Fırat Kalkanı Harekatı) Koalisyon güçleri ne diyordu başından, 'DEAŞ terör örgütüne karşı bütün mücadelemizi sonuna kadar vereceğiz' diyorlardı. Hatta bizi de DEAŞ'a destek vermekle suçluyorlardı. Şimdi hepsi ortadan kayboldu. Tam aksine terör örgütüne, DEAŞ da dahil olmak üzere, YPG, PYD bunlara destek veriyorlar." ifadelerini kullanmıştı.

PYD/PKK, Suriye'nin kuzeydoğu sınırındaki Haseke'den başlayarak Hatay'ın karşısına kadar, sınır hattında uzanan bir hakimiyet bölgesi kurmayı hedefliyor. 

Türkiye ise bu "terör koridoru"nun kurulmasına izin vermeyeceği uyarılarını yineliyor.