1. HABERLER

  2. HABER

  3. DÜNYA

  4. ABD'de tutuklanan Rümeysa'nın ilk duruşması yapıldı
ABD'de tutuklanan Rümeysa'nın ilk duruşması yapıldı

ABD'de tutuklanan Rümeysa'nın ilk duruşması yapıldı

ABD’de tutuklanan doktora öğrencisi Rümeysa Öztürk’ün ilk duruşmasında yargı yetkisi tartışıldı. Avukatlar, kasıtlı yer değiştirme yoluyla anayasal hakların ihlal edildiğini savundu.

04 Nisan 2025 Cuma 19:58A+A-

Rümeysa Öztürk'ün tutukluluğuna ilişkin ilk duruşma Boston Federal Mahkemesi'nde görüldü. Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) ajanlarının Öztürk'ü tutukladıktan sonra eyalet dışına bilerek transfer ettiği ortaya çıktı. Yargı yetkisi tartışmaları duruşmada öne çıktı; yargıç kararı ileri bir tarihe erteledi.

Boston Federal Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya Rümeysa Öztürk video konferans yoluyla katıldı. Avukatları, tutuklamanın gerçekleştiği yerin Boston olduğunu ve müvekkillerinin hala ICE Boston ofisinin denetiminde olduğunu belirterek davanın burada görülmesi gerektiğini savundu. ICE’ın nakil kararını kasıtlı olarak mahkeme kararından önce uyguladığını ifade eden avukatlar, bu durumun anayasal hakları fiilen devre dışı bıraktığını söyledi.

Duruşmada, ACLU avukatı Brett Max Kaufman “Hükümet burada yalnızca bir öğrenciyi tutuklamadı, anayasal hakları da sistematik biçimde çiğnedi” dedi. Yargıç Denise J. Casper ise ICE’ın zamanlamasına dikkat çekerek, “Federal bir mahkeme kararından dakikalar önce nakil yapılması tesadüf değilse, bu ciddi bir yargı istismarıdır” ifadelerini kullandı. Karar, kısa sürede açıklanmak üzere ileri bir tarihe ertelendi.

Rümeysa Öztürk'ün tutukluluğuna ilişkin ilk duruşma Boston Federal Mahkemesi'nde görüldü.

Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza Dairesi (ICE) ajanlarının Öztürk'ü tutukladıktan sonra eyalet dışına bilerek transfer ettiği ortaya çıktı.

Yargı yetkisi tartışmaları duruşmada öne çıktı; yargıç kararı ileri bir tarihe erteledi.

Rümeysa Öztürk'ün ilaçlarına erişim sorunu yaşadığı ve 3 kez astım krizi geçirdiği öğrenildi.

Boston Federal Mahkemesi’nde yapılan ilk duruşmaya Rümeysa Öztürk video konferans yoluyla katıldı. Avukatları, tutuklamanın gerçekleştiği yerin Boston olduğunu ve müvekkillerinin hala ICE Boston ofisinin denetiminde olduğunu belirterek davanın burada görülmesi gerektiğini savundu. ICE’ın nakil kararını kasıtlı olarak mahkeme kararından önce uyguladığını ifade eden avukatlar, bu durumun anayasal hakları fiilen devre dışı bıraktığını söyledi.

Duruşmada, ACLU avukatı Brett Max Kaufman “Hükümet burada yalnızca bir öğrenciyi tutuklamadı, anayasal hakları da sistematik biçimde çiğnedi” dedi. Yargıç Denise J. Casper ise ICE’ın zamanlamasına dikkat çekerek, “Federal bir mahkeme kararından dakikalar önce nakil yapılması tesadüf değilse, bu ciddi bir yargı istismarıdır” ifadelerini kullandı. Karar, kısa sürede açıklanmak üzere ileri bir tarihe ertelendi.

Öztürk'ün nasıl tutuklandığı ortaya çıktı

Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitiminin son yılında olan Rümeysa Öztürk, 25 Mart’ta Boston’da evinin önünde sivil ICE ajanları tarafından gözaltına alındı. Gözaltı işlemi sırasında Öztürk, iftara gitmek üzere evden çıkıyordu. Tanıklara göre yüzleri kapalı altı ICE ajanı Öztürk'ü kısa sürede etkisiz hale getirip, hiçbir açıklama yapmadan kelepçeleyerek bir SUV araca bindirdi.

Yerel saatle 17.15’te başlayan operasyonun ardından 17.49’da ICE gözetiminde yola çıkıldı. Aynı gün saat 22.01’de avukatlarından Mahsa Khanbabai, Boston Federal Mahkemesi’ne Öztürk’ün tutukluluğunun yasallığını sorgulayan acil bir başvuru sundu. 

Mahkeme saat 22.55’te Öztürk’ün Massachusetts’te kalmasını isteyen bir karar verdi ancak bu kararın hemen öncesinde, saat 22.28’de ICE, Öztürk’ü Vermont’a sevk etmişti. Ertesi sabah 05.31’de Vermont’tan Louisiana’ya uçuş gerçekleştirildi ve Öztürk, Louisiana’nın Basile kentindeki göçmenlik merkezine götürüldü.

22 saat boyunca yeri gizlendi, avukatıyla görüştürülmedi

Rümeysa Öztürk’ün avukatları, öğrencinin tutuklandıktan sonra 22 saat boyunca avukatıyla hiçbir şekilde iletişim kuramadığını ve yerinin bilinçli olarak gizlendiğini belirtti. ICE yetkilileri, Boston’a daha yakın bir tesiste yer olmadığı için Öztürk’ün Louisiana’ya transfer edildiğini öne sürerken; avukatlar bu açıklamanın, anayasal güvence altındaki savunma hakkını ihlal ettiğini savunuyor.

Öztürk, önce Massachusetts’in Methuen kasabasına, ardından New Hampshire’daki Lebanon kasabasına ve son olarak Vermont’taki St. Albans’a götürüldü. Tüm bu süreç boyunca avukatlarının bilgilendirilmediği belirtildi.

Öztürk’ün gözaltına alınma süreci boyunca yürütülen ICE operasyonunun zamanlaması, kamuoyunda siyasi saiklerle hareket edildiği yönünde tartışmalara neden oldu. Mart 2024’te Tufts Üniversitesi gazetesinde yayımlanan bir yazıda Öztürk, Filistin yanlısı görüşlerini ifade etmiş, üniversitenin İsrail bağlantılarını eleştirmişti.

ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Öztürk’ün “Hamas’ı destekleyen faaliyetlerde bulunduğu” iddiasıyla gözaltına alındığını açıklamıştı. Avukatları ise bu suçlamaların asılsız ve siyasi nitelikte olduğunu belirtiyor.

Tecritten kalabalık hücreye

Öztürk’ün Louisiana’daki merkezde tutulduğu koşullar da insan hakları savunucularının tepkisini çekti. Başlangıçta tecrit hücresinde tutulan Öztürk’ün daha sonra açık tuvaletli, altı kadının kaldığı bir koğuşa alındığı belirtildi. Houston Konsolosu Ahmet Akıntı’nın da sık sık Öztürk’ü ziyaret ettiği öğrenildi. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti'nin diplomatik misyonlarının öğrencinin hukuki sürecine destek sunduğu bildirildi.

Öztürk’ün, kaldığı hücrede diğer göçmen kadınlara sınır dışı sistemi hakkında bilgi vererek dayanışma sağladığı, gözaltındaki "popüler tutsaklardan" biri haline geldiği aktarılıyor.

"Hayatımı çocukların ihtiyaçlarına adadım"

Duruşma sonrası, Öztürk’ün avukatları öğrencinin yazılı açıklamasını basına okudu:

“Hayatım, çocukların ihtiyaçlarını karşılamak için barışçıl ve kapsayıcı yolları seçmeye adanmıştır. Birbirimizi dinlediğimizde ve farklı bakış açılarına odaklandığımızda, dünya daha güzel ve huzurlu bir yer oluyor.”

Tufts Üniversitesi’nde çocuk gelişimi ve insan gelişimi alanında doktora yapan Öztürk’ün tezini tamamlamasına yaklaşık 10 ay kalmıştı. Üniversite, Çarşamba günü federal mahkemeye öğrencilerinin serbest bırakılması için dilekçe sundu.

ABD Kongre üyesi Pressley: Bu bir zulümdür

ABD Kongresi’nin ilerici üyelerinden Ayanna Pressley de Rümeysa Öztürk’ün durumu hakkında kamuoyuna seslendi. Pressley, ICE gözetiminde kaldığı süre boyunca Öztürk’ün üç kez astım krizi geçirdiğini ve gerekli ilaçlara erişemediğini açıkladı:

“Bu bir zulümdür, ihmaldir ve lanet olası bir ahlaki ve hukuki başarısızlıktır. Gözaltında kaldığı her dakika, onun sağlığının ve haklarının riske girdiği bir dakikadır.”

Süreç nasıl ilerleyecek?

Yargıç Casper davanın Massachusetts veya Vermont’ta görülüp görülmeyeceğine karar verdikten sonra, hükümetin bu karara itiraz etmesi bekleniyor. Bu da süreci aylarca uzatabilir. Karar açıklansa dahi, itiraz süreci boyunca Öztürk’ün Louisiana’da kalmaya devam etmesi mümkün.

Eğer Öztürk, mücadele etmeme kararı alırsa sınır dışı işlemleri 6 hafta içinde tamamlanabilir. Ancak avukatları ve destekçileri, bu sürecin anayasal haklar ve hukukun üstünlüğü açısından önemli bir sınav olduğunu ifade etti. 

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Öztürk'ün öğrenci vizesinin iptal edildiğini ve sınır dışı edileceğini açıklamıştı.

Rubio, "Hamas destekçisi" ve (İsrail karşıtı) "deliler" olarak tanımladığı 300'den fazla yabancı öğrencinin vizesinin iptal edildiğini açıklamıştı. 

HABERE YORUM KAT