ABD'de Gazze için direnen öğrenciler İstanbul Üniversitesi'nde selamlandı!
Özgür-Der Üniversite Gençliği, ABD üniversitelerinde devam eden Gazze eylemlerine destek vermek için Beyazıt Meydanı’nda toplandı.
HAKSÖZ HABER
Siyonist çetenin 7 ayı aşkın süredir Gazze’de işlemediği suç kalmadı. Dünyanın dört bir yanında ise halklar Gazze ile dayanışma için vicdan intifadası başlattı. Bu intifadanın son halkası ise son günlerde gündemde olan ABD üniversitelerinde Gazze direniş eylemleri.
ABD’li öğrenciler 20’yi aşkın üniversitede günlerdir Gazze halkının acısını ve direniş bilincini gündemleştirmek için eylemler ve boykot çalışmaları yürütüyorlar. Öğrencilerin en temel talebi ise üniversitelerinin Siyonist işgal çetesi ile olan akademik ve ticari anlaşmalarını sonlandırması.
Özgür-Der Üniversite Gençliği ise Gazze’deki direnişi kampüslerine taşıyan ABD’de üniversitelerindeki öğrenci eylemlerine destek vermek için Beyazıt Meydanı’nda toplandı.
Grup adına sunuş konuşmasını gerçekleştiren Muhammed Onur Yıldırım, ABD’deki Gazze ile dayanışma eylemi gerçekleştiren öğrencilerin taleplerine dikkat çekit.
“ABD’de vicdan intifadasına destek vermek için Beyazıt Meydanı'nda toplandık. 7 Ekim’den bu yana süregelen direniş farklı boyutlarda devam ediyor. ABD’de ise 25 üniversitede öğrenciler üniversite yönetimlerine Siyonist çete ile olan ilişkilerini sonlandırma çağrısını dile getiriyor. Biz de İstanbul Üniversitesi önünden ABD’deki arkadaşlarımıza destek çağrımızı yineliyoruz.”
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencilerinden Ahmet Kerim Artuk, Gazze halkının maruz kaldığı zulmün büyük bir direnişin de kanıtı olduğunu vurguladı.
“Gazze halkının maruz kaldığı vahşet ve katliamlar, 200 günü aşkın bir süredir devam ediyor. İşgal devleti İsrail, 7 aya yakın bir süredir tüm dünyanın gözü önünde Gazze’yi yok etmeye azmetmiş durumda. Öte yandan Gazzeli Müslümanlar ise, binlerce şehitle süsledikleri direnişlerini kararlı bir şekilde sürdürüyor. Ümmetin yüz akı Kassam Tugaylarının sözcüsü Ebu Ubeyde, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Aksa Tufanı’nda 60 dakikada mağlup ettikleri İsrail ordusunun 200 gündür mücahitlere karşı bir zafer elde edemediğini, çocukları öldürmeye odaklanmış bir ordunun da zaten zafer değil ancak ve ancak başarısızlık ve yeni katliamlar elde edeceğini ifade etti.
Evet, Siyonist devleti tarihe bebek katili olarak geçirecek bu savaş, haklının gün gibi ortada olduğu, zalimin de aynı şekilde ayan beyan ortada olduğu bu savaş, tüm dünya halklarını da bir tercihe zorluyor. Bugün dünya, şanlı Filistin direnişini destekleyenler ve Siyonist katillerin yanında yer alanlardan oluşuyor desek yeridir. Çünkü zulmün olduğu yerde tarafsız kalmak ve susmak da zalimden taraf olmak anlamına gelir. 7 Ekim’den bu yana, kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına dünyanın bütün vicdanlı halkları, Gazze halkının yanında yer aldıklarını gösteren kitlesel eylemler ortaya koydular. Bu şahitliklerin her biri ayrı ayrı önemli olmakla birlikte, Siyonizm’in en sadık destekçileri ve katliamın suç ortağı konumunda olan Avrupa ülkelerindeki ve Amerika’daki gösterilerin kıymeti tartışmasız çok büyüktür. Batı halklarının yöneticilerinin insan hakları söylemlerindeki ikiyüzlülüklerini suratlarına vurması, İsrail’e verilen desteğin geri çekilmesi yönündeki talepleri çok kıymetlidir.”
Artuk, ABD’nin katliamların sadece işbirlikçisi değil aynı zamanda suç ortağı olduğunu ABD üniversitelerinde öğrenci eylemlerininse bu bağlamda çok kıymetli bir yerde durduğunu belirtti.
“Siyonist katliamın işbirlikçisi değil bizatihi faili olan, maddi ve askeri olarak İsrailin hamiliğini yapan en büyük devletse şüphesiz ABD dir. Fakat bugünlerde, katliam şebekesi emperyalist ABD, Filistin destekçisi öğrencilerin eylemleriyle sallanıyor. Geçtiğimiz hafta New York’ta, Columbia üniversitesinde başlayan Gazze ile dayanışma eylemleri, bugün ABD genelinde 20’den fazla üniversiteye yayılmış durumda. Kampüslerinde Gazze’ye destek kampları kuran öğrenciler, zalim yöneticilerine karşı vicdanın sesini haykırıyor, vicdan intifadası Amerikan üniversitelerinde dalga dalga yayılıyor.
Gazze’de katliamın son bulmasını isteyen öğrenciler, üniversitelerinden de İsrail’le akademik ve ticari bağlantılarını kesmesini talep ediyor. Siyonist katliamın işgal ettiği gündemimiz, işte bu tablolarla bir nebze olsun temizleniyor ve insanlığa olan umudumuzu korumaya vesile oluyor.
Amerika’da öğrenciler bu gösterileri gerçekleştirirken, Siyonizm'in maşası konumundaki üniversite yönetimleri ve Amerikan polisi de elbette boş durmuyorlar. Bugüne dek yüzlerce öğrenci gözaltına alınırken onlarcası da okullarından uzaklaştırma cezası almış durumda. Bedel ödemeyi göze alan ve eylemliliklerini sürdüren bu onurlu öğrencilere, Beyazıt’tan, İstanbul Üniversitesinden selam gönderiyoruz.”
Ahmet Kerim Artuk öğrenci eylemleriyle başlayan uyanışın Türkiye’de üniversitelere de örnek olması gerektiğini ve Siyonist çeteyi destekleyen markaların Türkiye üniversitelerinde protesto edilmesi gerektiği çağrısını yineledi.
Bu eylemler sadece Amerika’yı tedirgin etmiyor, Netenyahu da geçtiğimiz gün ABD üniversitelerindeki eylemlerle ilgili açıklama yaparak gösterileri korkunç bulduğunu, bir an önce sonlandırılmasını istediğini belirtti. Katil Netenyahu’yu tutuşturan bu eylemlerin biz de tüm dünyaya ilham olmasını istiyor ve kampüslerin Siyonizmin değil direnişçilerin, Filistin destekçilerinin rengine boyanması çağrısında bulunuyoruz! Yine Türkiye’deki üniversitelerdeki sessizliğin kırılmasına da vesile olmasını diliyoruz.
Bu bağlamda, dün aralarında İstanbul üniversitesinin de olduğu çok sayıda üniversite, Filistin halkından yana tavır koyan bir bildiri yayımladı. Bunu olumlu bir gelişme olarak görüp desteklemekle beraber, üniversite yönetimlerini açıklamalarıyla tutarlı davranmaya davet ediyoruz. İşgal devleti İsrail’e desteğini açıktan bildiren markaları kampüslerimizde, kantinlerimizde görmek istemiyoruz. Soykırımın karşısında Filistin halkının yanındaysanız, kantinde İsrail’e fon sağlayan markaların, Algida’nın işi ne? Yine Türkiye genelinde pek çok kampüste yer alan ve işgalcileri destekleyen Starbucks dükkânlarının varlığına da bir an evvel son verilmeli, İsrail’le ticaret yapan firmalarla iş birliği sonlandırılmalıdır.
Gazeteci İsmail Halis, işgal rejiminin işlediği suçlara karşı sessiz kalınmaması gerektiğini ve ABD’deki öğrencilerin ortaya koydukları örneklikle büyük bir işe imza attıklarını vurguladı.
“Uluslararası literatürde suça tanıklık edenlerin susma hakkı yoktur. Sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz. Gazzeli akademisyen Rıfat el-Ariri Filistin halkının sadece bir sayıya indirgenemeyeceğini ilan etmişti. Harvard rektörü de ‘nehirden denize özgür Filistin’ dediği için hedef tahtasına konuldu. Filistin halkıyla dayanışma bilinci ortaya koyan ABD’deki öğrenciler ise baskı ve yıldırma politikalarının hiçbir işe yaramayacağını gösteren eylemleriyle vicdan intifadasını yükseltiyor. Direniş bilincini ABD’den dahi yükselebileceğini kanıtlayan bu adım Gazze’nin ne kadar izzetli bir iş başardığını gözler önüne seriyor. ABD’de Filistin’in sesini yükseltenlere selam ediyoruz.”
???????? Gazze İçin Kampüsler Ayağa, Yaşasın Küresel İntifada
— Özgür-Der Üniversite Gençliği (@ozgurderuni) April 27, 2024
Amerika'daki üniversitelerde Gazze için ayaklanan öğrencileri İstanbul Üniversitesinden selamlıyoruz!
Gazze’nin direnen halkının yaktığı İntifada ateşi, inşallah tüm dünyayı dolaşarak sonunda Siyonistleri yakacaktır. pic.twitter.com/B62zY6RCzn
Melike Belkıs Türkmen tarafından okunan basın açıklamasının İngilizcesi ise Zekeriya Halil tarafından okundu. Basın açıklamasının tamamı:
Gazze için kampüsler ayağa, yaşasın küresel intifada
7 Ekim Aksa Tufanı sonrasında gelişen olaylar, insanlık tarihinin en vahşi katliamlarından birinin yanında yine insanlık tarihinin en şerefli ve sebatkar direnişlerinden birini tüm dünyanın gözleri önüne serdi. Tarihteki tüm önemli dönüm noktalarında olduğu gibi bugün de Gazze’de süregelen katliam ve direniş, doğruyu yanlıştan, haklıyı zalimden, izzeti zilletten ayırt eden bir furkan olarak karşımızda duruyor. Esfeli Safilini zorlayan Siyonistler, Filistin’de sadece bir halkı değil, aynı zamanda insani tüm ilke ve değerleri sistematik bir şekilde katlediyor. Batılı devletler ise bu katliama göz yummanın da ötesinde İsrail’i açıktan desteklemekten çekinmiyor. Katil devleti soykırım silahlarıyla teçhiz eden ABD, Gazze’deki mezalimin bizatihi faili konumunda olmayı sürdürüyor.
Emperyalist ABD, Gazzeli mücahitlerin zillete uğrattığı Siyonistleri koruyup kollarken, son günlerde ABD’nin çeşitli eyaletlerindeki üniversitelerde Siyonizm karşıtı gösterilerin yoğunlaştığına şahitlik ediyoruz. Harvard’dan Yale’e, California’dan Texas’a kadar Amerika’nın önde gelen 25’e yakın üniversitesinde devam eden destek eylemlerinde bir taraftan Siyonist vahşet lanetlenirken diğer taraftan Amerika’nın İsrail’e verdiği destek protesto ediliyor. Kampüslere adeta Filistin kampları kuran öğrencilere akademisyenler de destek veriyor. Gazze'de yakılan direniş meşalesinin aydınlığında dünya, zulmün membağı ABD'de zalim yöneticilerine hakkı çekinmeden haykıran binlerce vicdan sahibine şahitlik ediyor.
Bizler, üniversiteli Müslümanlar olarak, Columbia üniversitesinde başlayarak Amerika'da dalga dalga yayılan Filistin eylemlerine Türkiye'den, Beyazıt'tan, İstanbul Üniversitesinden selam gönderiyoruz.
Onlar, yaptıkları eylemlerle katil Netenyahu'yu rahatsız ettiler. Üniversitelerinin Siyonizm yanlısı tutumuna, polislerin şiddetine rağmen onurlu Filistin direnişine destek verdiler ve vermeye de devam ediyorlar.
Yakın tarihin en örgütlü kötülüğü olan Siyonizmle mücadele sathının daha da genişlemesi için Rabbimize dua ediyoruz. Dünyanın tüm vicdanlı halklarını adalet ve iyilikte buluşmaya, zalimlerin zulmünü suratlarına haykırmaya davet ediyoruz.
Ve inanıyoruz ki: "İnsanlık vicdanı Siyonizmi Yenecek."
Campuses Rise for Gaza, Long Live the Global Intifada
Following the October 7 Al-Aqsa Storm, the events that unfolded laid bare one of the most savage massacres in human history alongside one of the most honorable and steadfast resistances witnessed by the world. Like in all significant turning points in history, today in Gaza, the ongoing massacre and resistance stand before us as a criterion that distinguishes right from wrong, the just from the tyrannical, and dignity from humiliation. The Zionists, challenging the depths of infamy, are not only targeting a people in Palestine but systematically massacring all humanitarian principles and values. Western states, far from merely turning a blind eye to this massacre, hesitate not to openly support Israel. The USA, arming the genocidal state with its arsenal, continues to position itself as the perpetrator of the atrocities in Gaza.
While the imperialist USA shelters the humiliated Zionists defeated by the fighters of Gaza, we witness a surge in anti-Zionist demonstrations in various states across the USA in recent days. From Harvard to Yale, from California to Texas, at nearly the top 25 universities in America, ongoing support rallies condemn Zionist brutality while simultaneously protesting America's support for Israel. Academics are also lending their support to the students who have practically set up Palestinian camps on campuses. In the light of the resistance torch burning in Gaza, the world witnesses thousands of conscientious individuals in the USA unabashedly calling out the tyrannical leaders, the source of oppression.
We, as Muslim university students, send our greetings from Turkey, from Beyazıt, from Istanbul University to the Palestinian movements that have spread across America, starting from Columbia University. They disturbed the killer Netanyahu with their actions. Despite their universities' pro-Zionist stance and police violence, they supported and continue to support the honorable Palestinian resistance.
We pray to our Lord for the struggle against Zionism, which is the most organized evil of recent history, to expand further. We invite all the conscience-bearing people of the world to come together in justice and goodness, to shout the oppressors' tyranny in their faces.
And we believe that "The conscience of humanity will overcome Zionism."
Tugva, Yedi Hilal ve Genç İHH'nın da desteklediği eylem Mehmet Ali Aslan tarafından söylenen “Aşet Filistin” ezgisi ile sona erdi.
HABERE YORUM KAT