1. HABERLER

  2. İSLAM DÜNYASI

  3. SURİYE

  4. ABD, PYD ve Güdümündeki SDG’yi Ankara’ya Pazarlamaya Çalışıyor
ABD, PYD ve Güdümündeki SDG’yi Ankara’ya Pazarlamaya Çalışıyor

ABD, PYD ve Güdümündeki SDG’yi Ankara’ya Pazarlamaya Çalışıyor

ABD, Ankara’nın desteğini alabilmek için SDG’ye Ankara’nın istediği komutanların ve Arap, Türkmen grupların da katılmasını öneriyor.

09 Mayıs 2016 Pazartesi 17:15A+A-

ABD, Suriye’nin kuzeyinde IŞİD’le mücadelede ilerleme kaydedilemediğini gerekçe göstererek Ekim ayında tüm grupları temsil edeceği iddiasıyla oluşturduğu ancak çoğunluğu ve lider kadrosu PYD’lilerden oluşan Suriye Demokratik Güçleri’ne (SDG) desteği artırmayı planlıyor. Ancak bu eğilime PKK’nın Suriye kolu olan PYD’nin Suriye’nin kuzeyinde daha fazla toprak kazanmasını kesinlikle istemeyen Ankara itiraz ediyor.

ABD, Ankara’nın itirazı karşısında yeni bir öneride bulundu. Buna göre, Türkiye sınırındaki 98 kilometre uzunluğunda, yaklaşık 50 kilometre derinliğindeki alanın tümü SDG tarafından IŞİD’den temizlenecek ve ardından kontrol SDG’de olacak. Ancak bu süreç başlatılmadan önce SDG içinde önemli pozisyonlarda bulunan komutanlar değişecek, yeni komutanlar Ankara’nın belirleyeceği, ABD’nin de kabul edeceği isimlerden belirlenecek.

Al Jazeera Türk’te Ece Göksedef imzası taşıyan habere göre ABD sadece komutan değişimi değil; SDG içine daha fazla Arap ve Türkmen grubun eklenmesini de önerdi. Yine Ankara’nın belirleyeceği ve ABD’nin onayından geçen gruplar, SDG içinde Ankara’nın itiraz ettiği dengeyi de değiştirmiş olacak.

Ankara, Fırat’ın batısına ve PYD’nin tek taraflı ilan ettiği Afrin kantonunun doğusunda PYD kontrolünü kesinlikle reddediyor ve bunun kırmızı çizgisi olduğunu söylüyor. PYD’yi sahadaki gücü gibi kullanan ABD ile bu konudaki anlaşmazlık neredeyse iki yıldır sürüyor. Uzlaşma zemini arayan ABD’nin bu planına Ankara’nın ne diyeceği kadar PYD’nin gerçekten bunu kabul edip etmeyeceği ve ortaya samimiyet koyup koymayacağı da şüphe götürür.

Çobanbey düşünce ABD’nin planı yön değiştirdi

“ABD, birkaç hafta önce getirdiği formülde, IŞİD bölgesi temizlendikten sonra Türkiye sınırının tamamında yaklaşık 20 kilometre derinliğe kadar Ankara’nın desteklediği ılımlı muhalif grupların hâkim olmasını, daha güneyde ise Afrin ve Kobani’yi birbirine bağlayan bir SDG koridoru oluşturulmasını istemişti.” denilen haberde şunlar kaydediliyor: “Ancak bu formül tartışılırken Türkiye’nin de desteğiyle sınırdaki Çobanbey’i IŞİD’in elinden alan muhalifler, dört gün sonra kasabayı kaybedip başka bir ilerleme sağlayamayınca, Washington SDG’ye odaklanmaya karar verdi. SDG’nin kısmen de olsa yeniden dizayn edilmesinde Ankara’nın da söz sahibi olmasıyla sorunu çözmeye çalışan Washington, katılacak yeni grupların SDG çatısı altında Türkiye sınırındaki kilit noktalara yerleştirilmesini öngörüyor. YPG’nin sınıra yaklaşmaması formülüyle Ankara’yı ikna etmeye çalışıyor.

Washington her ne kadar planda ısrarcı olsa da birkaç haftadır süren görüşmelerden henüz bir sonuç çıkmadı. Ankara, PYD’ye yönelik tutumunu değiştirmedi. Ankara görüşmeler sırasında, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması kararlılığını da tekrarlıyor.”

Muhalifler: ABD’ye güvenmiyoruz

Tartışmalar sürerken muhaliflerden de “ABD’ye güvenmiyoruz” açıklaması geldi. Cenevre görüşmeleri sırasında, 2 Mayıs’ta Al Jazeera’ye Riyad’dan canlı bağlanan muhaliflerin Müzakere Heyeti Başkanı Esad Zubi, ABD’ye güvenmediklerini ve Suriye’yi bölmek için planlar yapıldığını söyledi.

ABD’nin muhaliflere desteğinin bir yalan olduğunu savunan Zubi, ABD’yi, muhaliflerin yanında durduğunu iddia ederek kendilerinin zafiyetlerini tespit etmekle, sonra da bu zafiyeti kendilerinin aleyhine kullanmakla suçladı.

PYD gerginliği

Türkiye ile ABD ilişkileri, ABD'nin Suriye sahasında PKK'nın Suriye kolu olan PYD'nin silahlı kanadı YPG'ye verdiği destekten dolayı bir süredir gergin.

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcü Yardımcısı Marie Harf, Ekim 2014’te PYD’yi "terör örgütü" olarak görmediklerini açıklamış, Washington yönetimi Eylül 2015’te de PYD’nin silahlı kanadı YPG’yi de "terör örgütü" olarak görmediğini ilân etmişti.

HABERE YORUM KAT