ABD-İran Yakınlaşması ve Dengeler
ABD ile İran arasındaki buzların erimesinin bölgede dengeleri değiştirebileceği iddia ediliyor.
İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Ruhani'nin ABD'ye yönelik açıklamaları; Ruhani ile Obama'nın görüşeceği yönündeki söylentiler, gözleri iki ülke arasındaki muhtemel yakınlaşmanın etkilerine çevirdi.
BBC Türkçe'nin haberi:
Financial Times yazarı David Gardner, ABD ile İran arasındaki buzların erimesinin bölgede dengeleri değiştirebileceğini belirtiyor:
“ABD ve Rusya’nın – Esad’ın kendi halkına karşı zehirli gaz kullanması sonucu- kazaen vardıkları uzlaşma henüz test edilmedi. Suriye, bu anlaşmaya uymak için her gün şartlar ileri sürerken, Washington ve Moskova, Şam’ın kimyasal silahlarından vazgeçmemesi halinde ne olacağı konusunda hala farklı görüşte. Bu müphem anlaşma, nükleer silah emellerine set çekmek için, Suriye’nin müttefiki İran’la bir uzlaşmanın sıçrama tahtası olarak sunuluyor. Suriye hâlihazırda İslam dini içinde Şii-Sünni savaşının cephesi. Şii İran, Sünni Arap yöneticiler ve Türkiye’ye karşı duruyor. İran’la ilgili her şey Orta Doğu’da dengeleri değiştirir.”
ABD Başkanı Barack Obama ve yeni İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani arasında mektup teatisi yapıldığını ve İran liderinin Obama’nın sözlerini “incelikli” ve “çok önemli bir geleceğe doğru atılmış küçük adımlar” olarak nitelediğini anımsatan yazar şöyle devam ediyor:
“ABD, İngiltere ile birlikte 1953′te İran’ın petrollerini elinde tutmak için seçimle işbaşına gelmiş bir hükümetin devrilmesine yardım etti, 1980-88 yılları arasındaki İran-Irak savaşında Irak’ın yüz binlerce İranlıya karşı kimyasal silah kullanmasını görmezden geldi. 1979 İran İslam devriminden sonra Tahran elçiliğini basarak ABD’yi aşağıladığını, Beyrut Büyükelçiliğini havaya uçurttu, yine Beyrut’ta Amerikan deniz piyadelerini bombalatarak Lübnan’dan çıkarttı, ABD’yi Kontra skandalının içine çekti. Batılı bir diplomatın deyimiyle Obama şimdi artık ‘ödeşelim’ diyor gibi görünüyor.”
“Eğer İran’la ABD arasındaki yumuşama süreci ilerlerse, şu üç görüş doğru çıkar: Birincisi İranlılar içgüdüsel olarak Orta Doğu’da en Amerikan yanlısı insanlardır. (İsrailliler hariç tutulmamıştır) İkincisi İran’ın pasif kalmasıyla Orta Doğu’daki en kötü sorunlar hafiflemeye başlar. Bu sadece Suriye için değil Lübnan, Filistin, Irak ve Afganistan için de geçerli. Üçüncüsü savaş tüm bu sorunları geri döndürülemeyecek şekilde daha da kötüleştirecek ve felaketin eşiğindeki bu ülkeleri daha da sarsacak.”
HABERE YORUM KAT