AB ile Vietnam'ın Serbest Ticaret Anlaşması ve Türkiye
“Avrupa Birliği'nin Vietnam'la imzaladığı 12 Serbest Ticaret Anlaşması Türkiye ekonomisi için ciddi riskler içeriyor. Çin'den kaçan üretim ve tedarik zinciri Hindistan ve Vietnam'ı kolluyor.”
Gökhan Şen, AB ile Vietnam'ın Serbest Ticaret Anlaşmasını Türkiye açısından değerlendirdiği yazısında “AB'yle sınırız ama TR için Vietnam artık ciddi bir rakip olabilir.” diyor.
Gökhan Şen’in Habertürk’te yayımlanan yazısı (21 Temmuz 2020) şöyle:
Vietnam'ın Serbest Ticaret Anlaşması Türkiye İçin Açık Bir Tehdit
Yeni kapitalizmin kendini en kolay ifade etme biçimi serbest ticaret anlaşmaları (STA). Küresel rekabetin ticaret savaşları ile örselendiği çağımızda bölgeselleşme, yerelleşme ve içe kapanma ilk gördüğümüz ticaret yapma eğilimleri.
Saydığım bu kavramlar küreselleşmeden ne kadar dönüş gibi görülse de bir çıkış yolu var: Serbest ticaret anlaşmaları.
Aslına bakılırsa, mantık basit. Başkan Trump’un yüklediği fazladan vergileri ortadan kaldırmak için başka ülke ve bölgelere kendi üyelerin ya da ülken gibi muamele et. Böylece fazladan vergilerden kurtul. Üstelik sadece tercih ettiğin bölgelerle bunu yap.
Tedarik zincirlerini garantiye al, ticari partnerlerini belirle ve onlarla yürü. Ticaret yaparak çatışmalardan uzak dur ve anti küreselleşme çağının güç kullanımına dönüşecek bir gerginliğe gidebileceği ihtimalini dışarıda bırak.
Avrupa Birliği’nin Vietnam ile imzaladığı STA (EVFTA) işte tam bu şekilde anılabilecek bir olaydır.
Vietnam, Google’de aratınca (...) savaşı diye devam eden bir kelime olsa da bugün Asya’nın küresele kucak açma aygıtlarından biri konumundadır. Son 10 yılda (2008-2018) dünyanın en çok büyüyen 10. ekonomisi unvanına sahiptir.
2018 verileri ile bakarsak; 245 milyar dolarlık milli geliri ile 196 ülke arasında 45. olsa da 274 milyar dolarlık ihracatı ile 222 ihracatçı ülke içinde 19.’dur!
Vietnam’ın doğal dış ticaret pazarı Asya ve ABD ise de yaklaşık 60 milyar dolarlık AB ihracatı dudak uçuklatır. Yanı başımızdaki AB’ye 90 milyar dolara yakın ihracat yapan bizler için mesafe tanımayan bu rakip ürkütücüdür ve öyle de olmalıdır. Hele ki son STA’nın ardından.
AB ve Vietnam arasında imzalanan ve kısa sürede devreye girecek anlaşmaya göre iki ülke arasında vergilerin %99’u 10 yıl içinde ortadan kalkacak. Türkiye’nin AB ile Gümrük Birliği kapsamında sadece 1/3’lük bir birliğe imza attığı düşünülürse bu oranın önemi anlaşılabilir. Üstelik Vietnam bu kararla kamu alımlarını da AB’ye açmış oluyor.
EVFTA ile 15 yıl içinde ülkenin milli gelirinin %2’ye yakın artacağını tahmin ediyor Dünya Bankası. Ticaret hacmi ise bu sürede %12 artacak. Ülkenin kendi tahminlerine göre AB’ye ihracat sadece birkaç yıl içinde %40 artabilir. Aslına bakılırsa, önceki pratikler göz önüne alındığında bu hayli mümkün. 12 adet STA ile kuşanmış ülkenin benzer anlaşmaların ardından çift haneli ticaret hacmi artışları gösterdiği görülüyor.
50.000 Vietnamlının yaşadığı Polonya’da anlaşma sonrası ayrı bir heyecan yaşandığını belirtmek gerek. Anlaşmanın en çok kendilerine yarayacağını düşünüyor Polonyalılar.
Sanırım ülkenin hızla çalışan ihracat makinesini göz önünde bulundurunca bizim de Polonya’nın tam tersi hissiyata kapılmamız en doğalı olacak. Bir sabah uyandık ve bize rakip bir ticari rakibi komşumuz olarak bulduk. Bu iyi değil...
Makro okumaya son olarak Çin’den kaçan üretimin ve tedarik zincirlerinin yer aradıklarını hatırlatarak son verelim. Coğrafi olarak ve ölçek bakımından Hindistan ne kadar bu yeni role ve re-lokasyon işine talipse Vietnam bir STA ile burada önemli bir oyuncu haline gelmiştir. Çin’den kaçma niyeti olan ya da portföy çeşitlendirmek isteyenler için şimdi ülkemizin rakipleri artıyor.
Memleketimiz için önemli risklerden biri de AB ile olan anlaşmamız gereği 3. taraflarla yapılan anlaşmaların ardından bizim de benzer hakları kendilerine vermemiz. Türkçesi, Vietnam malları aynen Avrupalı ürünler gibi gümrüksüz olarak sınırlarımızdan geçecek.
*
EVFTA’nın içeriğine bakınca sektörel olarak çok önemli sonuçlar doğurabilecek maddeler bulunuyor. Tarımdan tekstile, yazılımdan üretime kadar epeyce geniş bir yelpazeden söz ediyoruz.
300 milyar doları aşmış 2019 ihracatının en büyük 10 kalemine bakalım.
Kolayca görüldüğü üzere bu ürünlerden bazıları pekala bizim ihracatımız ile rekabete girebilir. Elbette her sektöre gümrük tarifeleri hemen sıfır olmayacak. Örneğin tekstilde vergi 7 yıl içinde sıfırlanacak. Oysa tarımda hemen kalkacak olanlar var.
10 maddenin içinde olmasa da farklı gruplandırma teknikleri ile 11 milyar dolarlık tarım ihracatı bulmak mümkün. Üstelik AB ile karşılıklı coğrafi işaretler de kullanılacak. Yine farklı gruplama teknikleri ile Vietnam’ın yaklaşık 39 milyar dolarlık tekstil ihracatı olduğunu kolaylıkla söyleyebiliriz. Onlar da aynen bizim gibi fikri mülkiyet haklarına uyacakları konusunda kanunla bağlılar. Gerçek bir rakip.
Sektörel olarak çok daha fazla konuşmak mümkün ancak ben uzatmamak adına burada duruyorum.
*
Gümrük Birliği Anlaşması artık arkaik kalmıştır. Türkiye, Almanya dönem başkanlığında çok hızlı ilerlemek zorundadır. Vietnam’ın bu anlaşması alarm zillerini çalmak için yeterlidir. Yeterince problemli bir anlaşma artık duble ilgi gerektiriyor. 95 milyonluk nüfusu, devamlı büyüyen ihracatı ile Vietnam artık Türkiye ihracatçısına karşı ölçüsüz bir rekabete girişme imkanına kavuşmuştur. Giyimden kimyaya, tarım ve gıdadan mobilyaya kadar her sektör için bu konuya ilgi duyma zamanıdır.
HABERE YORUM KAT