Avrupa Birliği (AB) Dönem Başkanı Finlandiya'nın Dışişleri Bakanı Pekka Haavisto, Cammu Keşmir'deki durumun sürdürülebilir olmadığını belirterek uluslararası gözlemcilerinden bölgeyi ziyaret etmelerini istedi.

Haavisto, Hindistan'ı ziyaret ederek mevkidaşı Subrahmanyam Jaishankar ile görüştü.

Times of India gazetesine, Hindistan'ın özel statüsünü kaldırdığı Cammu Keşmir'e ilişkin değerlendirmede bulunan Haavisto, "Buradaki diplomatik toplumdan veya BM'nin uluslararası gözlemcilerinden, bölgeyi ziyaret etmeleri ve ilk elden tecrübe edinmelerini istedik." ifadesini kullandı.

Haavisto, durumun sürdürülebilir olmadığını söyleyerek "Endişelerin diğer birçok uluslararası oyuncu tarafından da dile getirildiğini görebiliyorum. Siyasetçilerden bazılarının hala gözaltında ya da ev hapsinde tutulduğuna ilişkin haberlerden endişeliyiz. Temel özgürlük ve ifade özgürlüğü sınırlandırılmış durumda." değerlendirmesinde bulundu.

Bakan Haavisto, Pakistan ile Hindistan arasındaki sınır sorunlarının çözülmesi için müzakerelere başlanması gerektiğini de kaydetti.

Cammu Keşmir'in özel statüsünün kaldırılması

Hindistan, anayasanın yarım asırdan uzun süredir Cammu Keşmir'e ayrıcalık tanıyan 370'inci maddesini 5 Ağustos'ta iptal ederek bölgenin özel statülü yapısını ortadan kaldırmış, Cammu Keşmir'i iki birlik toprağına ayırmıştı.

Yeni Delhi yönetiminin bu kararının ardından bölgede Hint güvenlik güçleri, Cammu Keşmir'de asayiş operasyonlarını ve halk üzerindeki baskıları yoğunlaştırmış, iletişim hatlarını kesmiş, aralarında eyaletin eski başbakanlarından Faruk Abdullah, Ömer Abdullah ve Mehbuba Müfti'nin de bulunduğu bölgedeki yerel partilerin yöneticileri ve üyeleri gözaltına alınmıştı.

İngiltere'den bağımsızlığın kazanıldığı 1947'den bu yana Cammu Keşmir, kendi yasalarını çıkarabilen ayrıcalıklı konumdaydı. Bu özel statü, yabancıların bölgeye yerleşmesine ve mülk edinmesine izin vermeyen vatandaşlık yasasını da içeriyordu.

Milliyetçilerin liderliğindeki Hindistan hükümetini eleştirenler, 370'inci maddenin iptaliyle Müslüman çoğunluğun bulunduğu bölgenin demografik yapısının bozulmasının amaçlandığını savunuyor. (AA)