9 Bin Çocuk Dinsel Asimilasyona Uğradı
Almanya’da, Müslüman yoruma açık gerekçelerle ailelerinden koparılarak, Hıristiyan ailelere verildiği ortaya çıktı.
Almanya’da, Müslüman yoruma açık gerekçelerle ailelerinden koparılarak, Hıristiyan ailelere verildiği ortaya çıktı. Almanya’da 1993’te faaliyete geçen gençlik dairelerinin bugüne kadar 4 bin Türkiye uyruklu çocuğa el koyduğu ve bu çocukları Hıristiyan ailelerin yanına yerleştirdiği öğrenildi. Hıristiyan ailelere verilen çocukların Almancadan başka dil kullanması yasaklanıyor, kültürlerine, dillerine ve dinlerine yabancılaşması sağlanıyor. Öte yandan gençlik dairelerinin bugüne kadar göçmen kökenli 9 bin çocuğa el koyduğu da ortaya çıktı...
Haber: Talha Çolak
Alman Gençlik Daireleri’nin, ‘çocuğun selameti’ gibi son derece yoruma açık bir gerekçe ile kimi çocukları ailelerinden kopararak Hıristiyan ailelere teslim etmesi yine gündemde… Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ’ın “Bu çocuklar adeta Hıristiyanlaştırılıyor. Büyük bir dramla büyük bir asimilasyonla karşı karşıyayız” sözleriyle tepki gösterdiği uygulamanın büyük bir insan hakları ihlali olduğu ifade ediliyor.
1993 yılında kurulan Alman Gençlik Daireleri her yıl binlerce çocuğa el koyuyor. Alman mevzuatına göre anne babanın, anayasal hakları olan ‘çocuklarını yetiştirme ve eğitme hakkı’ ancak ‘çocukların selameti’ tehlikeye düştüğü durumlarda kısıtlanabiliyor. Bu mevzuatla yetkililer, ‘çocuğun selametinin’ tehlikeye düştüğünü hissederse çocuklara el koyabiliyor. ‘Çocuğun selameti’ kavramının kapsamı hukuki bakımdan tam olarak belirlenmediği için Gençlik Daireleri yetkilileri kendilerince belirlediği yoruma dayalı kriterlerle çocukları ailelerinden koparabiliyor.
Çocuğun ailede kötü muameleye maruz kalması, cinsel istismar, çocuğun ihmal edilmesi, ebeveynin çocuğa aşırı derecede görev yüklemesi, ciddi seviyelere ulaşmış iletişim problemleri, madde bağımlılığı, çocuğun şiddet eğilimleri göstermesi, aileden kaynaklanan okul problemleri gibi durumlar çocuğun selametinin tehlikeye atıldığına dair nesnel bulgular olarak değerlendiriliyor. Fakat bu durumların tespiti ise, gençlik dairesi yetkililerinin takdir ve yetkisine bırakılıyor.
Ailesinden alınan Müslüman çocuklar ise büyük çoğunlukla Hıristiyan bir bakıcı ailenin yanına veriliyor. Bu ailelerin yanında kalan çocuklar dil ve din bakımından tamamen farklı bir ortamda büyütülüyor ve kendi din, kültür ve dillerini öğrenemiyor. Himayeye alınan çocuklarla anne babaları çoğunlukla Gençlik Daireleri’nde görüştürülüp ve bu görüşmelerde Almancadan başka bir dil kullanılması yasaklanıyor. Kendi anadillerini hiç konuşmayan ve ailesiyle sınırlı olarak doğal olmayan şartlarda görüştürülen çocuklar zamanla kültürlerine, dillerine ve dinlerine karşı yabancılaşıyor.
YENİ AKİT
HABERE YORUM KAT