28 Şubat’ın Hesabı Sorulmadan Gitti!
Süleyman Demirel’in ölümü ardından herkes övgü yarışına girmiş görünüyor. Bizim açımızdan ise Demirel 28 şubat darbesinin orkestra şefi olarak hatırlanacak!
HAKSÖZ-HABER
Demirel’in ölümüne dair devletin en tepe noktasından başlayıp aşağıya doğru inen övgü yarışı anlamsız ve anlamsız olmaktan da öte komik bir ritüele dönüşmüş durumda. Büyük devlet adamı yakıştırmasıyla anılan Demirel’in ardından siyasi hayatta iz bırakan sözleri ve eylemleri ağlamaklı bir ses tonuyla sıralanıp, acı kaybımıza dikkat çekiliyor.
Birileri HDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan’ın Demirel’in hesap vermeden gitmesine üzüldüğünü ifade eden sözlerini kışkırtıcı bulmuş! Ne kadar garip bir anlayış! Ne demesi gerekiyordu, çok üzüldük, çok büyük kaybımız falan mı? İnsanların gerçek duygularını gizlemesi ve içindekini ortaya koyması bazılarını neden rahatsız ediyor? Oysa Pervin Buldan’ın tepkisi gayet haklı, anlaşılabilir ve de dürüstçe duygularını ifade etmesinden ötürü tebrik edilmeyi hak eden bir tepkidir.
Müslümanlar açısından ise Demirel daha çok başörtülülere yönelik Arabistan dehlemesi ile “Türkiye laiktir laik kalacak” sloganlarıyla karşılandığı konserde yaptığı “işte çağdaş Türkiye” haykırışıyla, 28 Şubat sürecinde Refahyol hükümetini devirmeye yönelik ayak oyunları ve kirli koalisyon hükümetleri inşa girişimleriyle hatırlanacak.
Tek üzücü olan tarafı ise 28 Şubat darbesindeki açık sorumluluğuna rağmen mahkeme önüne çıkartılamadan hayata gözlerini yummuş olması. Bianaenaleyh Türkiye’deki yargının adaletsizliğini gösteren bu olaya hayıflanmamak elde değil! Mamafih biliyoruz ki, ahiret var, hesap var ve kimsenin zerre miktarı kötülüğünün yanına kâr kalmayacağı o dehşetli günde sorulacak hesap buradakiyle asla kıyaslanamaz.
HABERE YORUM KAT