HAKSÖZ HABER

Başörtüsü düşmanlığı Türkiye’deki en yaygın ayrımcılık türlerinden birisi. Son yıllarda görünümü azalsa da Türkiye’de laik-seküler kesim için başörtüsünün bir nefret objesi olduğunu akıldan çıkartmamak gerekiyor.

Diyarbakır’daki Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi sınavlarında başörtülü bir öğrenci tesettürü sebebiyle ayrımcılığa maruz kaldı! Polis kontrolünden sorunsuz bir şekilde geçtikten sonra sınav salonundaki görevli tarafından “yüzü gözükmediği için” sınav salonuna alınmayan öğrenci polislere durumu izah edince sorun çözülüyor. Ancak burada sınav salon görevlisinin kendisini vazifelendirerek yaptığı ayrımcılığın hiçbir açıklaması yok.

Tek kelimeyle işgüzarlık olan bu düşmanca tutum 28 Şubat zihniyetinin bu sefer de Diyarbakır’da hortladığını kanıtlıyor. Öğrenci tarafından başlatılan hukuki sürecin nasıl sonuçlanacağını ilerleyen haftalarda göreceğiz ancak başörtüsü nefretine karşı hukuki yaptırımların artırılması gerektiği her geçen gün daha fazla ortaya çıkıyor!

Öğrencinin yazılı şikayet dilekçesi:

Anadolu Üniversitesi Açıköğretim İlahiyat Fakültesi öğrencisi olarak 10.12.2023 tarihi saat 14:00'da sınava girmek amacıyla Dicle Üniversitesi Diyarbakır Teknik Bilimler Meslek Yüksek Okulu bölümü binasına gittim. Bina girişindeki polis kontrolünü geçtikten sonra sınava girmek için gittiğim Zemin ED-Z1-52 (02100812) nolu salandaki 2 erkek sınıf görevlilerinden gözlüklü, 60 yaşlarında, sert bakışlı olan memur aşağılayıcı bir üslupla ve beni tersleyerek peçeli olmam sebebiyle yüzümün gözükmediğini, yüzümün gözükmediği takdirde sınava hiçbir şekilde giremeyeceğimi tersleyerek söyledi. Yüzümü göstermek için bayan görevli talep etmeme rağmen kabul etmeyerek sınava giremeyeceğimi tekrar etti.

Bunun üzerine binayı terk etmek üzere dışarı doğru çıktım. Kapıdaki polis görevlilerine ve bina sınav sorumlusuna durumu anlattım. Onlar da yardımcı olmak için beni sınıfa götürerek gerekli kontrollerin önceden yapıldığını ve sınava girmesine engel bir durumun olmadığını ifade ederek sınava girmeme yardımcı oldular.

Söz konusu sınıf görevlisi inanç ve değerlerimi hiçe saymış, eğitim hakkımı kısıtlamaya yönelik 'sınava almama' tehdidinde bulunmuş ve insan hak ve özgürlüğünü ihlal eden tavırlarda bulunarak hem psikolojik olarak olumsuz etkilenmeme hem de sınav öncesi stres ve gerginliğimin artarak sınavımın kötü geçmesine sebebiyet vermiştir. Yaşanan olaya şahit olan polis görevlilerinin ve BSS'nin (Bina Sınav Sorumlusu) yardımı ile sınava girmiş olsam da, sınav öncesinde yaşamış olduğum psikolojik travma, inancımın bir gereği olan tesettür giyimime yönelik gösterilen olumsuz imalı tavırlar sebebiyle şikayetçi olduğumu ve gereğinin yapılmasını arz ederim.