28 Şubat davasına bakan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi, dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener ve dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın "mağdur" olarak, eski Başbakan Mesut Yılmaz, eski bakan İsmet Sezgin ve eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden'in de "tanık" olarak dinlenmesi için ilgililere davetiye gönderilmesine karar verdi.

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın 71. duruşması tamamlandı.

Mahkeme, ara kararında, sanıklar, Çevik Bir, Erol Özkasnak ve Fevzi Türkeri'nin de arasında bulunduğu 25 kişi hakkındaki yurt dışı çıkış yasağının kaldırılmasına, dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener ve dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın "mağdur" olarak, eski Başbakan Mesut Yılmaz, eski bakan İsmet Sezgin, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ile eski Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan'ın da "tanık" olarak dinlenmesi için ilgililere davetiye gönderilmesine karar verdi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü 28 Şubat soruşturmasının akıbetinin sorulmasını talep eden mahkeme, iddianamede kendilerine davetiye gönderilip duruşmaya gelmeyen müştekilerin dinlenmesinden vazgeçti.

Ayrıca mahkeme, 13 Mart 1997'de yapılan Bakanlar Kurulu Toplantı tutanağı ve 14 Mart 1997 tarihli Başbakanlık Genelgesi'nin Başbakanlık'tan istenmesini karara bağladı.

Davanın 71. duruşması tamamlandı

28 Şubat dönemine ilişkin 103 sanığın, "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan yargılandığı davanın 71. duruşması tamamlandı.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davanın öğleden sonraki bölümüne bazı müştekilerin ifadesi alındı. Müşteki sıfatıyla ifadesi alınan Mücella Tekin, 1991'de Gazi Üniversitesinden mezun olduktan sonra İngilizce öğretmeni olarak Malatya'ya atandığını ve mesleğe başladığından beri başının kapalı olduğunu söyledi.

Tekin, "Bir süre sonra Ankara Polatlı'ya tayin oldum. Peşpeşe cezalar almaya başladım. Baskılar hiç bitmedi. İlçe Milli Eğitim Müdürü okula gelerek yöneticileri sıkıştırıyordu. Yöneticilerimiz bunu 'kendilerini kurtarmak için yaptıklarını, eşlerinin başının kapalı olduğunu ama açtığını' söylediler. Kılık kıyafetle ilgili geçirdiğim soruşturmalar sonucunda 2000'de memuriyetten atıldım" ifadelerini kullandı.

Müştekilerden Mustafa Kartal da ilahiyat fakültesi mezunu olduğunu, Başbakanlıkta çeşitli görevlerde bulunduğunu ve 2008'de de emekli olduğunu kaydetti.

28 Şubat'tan sonra gelen hükümetle hukuk tanımayan bir uygulamaya tanık olduklarını savunan Kartal, "Başbakanlık'ta çalışan tüm personeli topladılar. Hangi okuldan mezun olduğumuzu sorarak liste hazırladılar. Bunun ardından görevden almalar başladı. Soruşturmaya tutulmadan daire başkanlığından alındım. BÇG üyelerinden şikayetçiyim" dedi.

Sanık Abdullah Kılıçaslan, avukat Hüsnü Tuna'nın salonda avukatlara ayrılan bölümde cübbesiz oturduğunu, eski milletvekili olduğu için cübbesiz oturmaya devam edecekse salondan çıkartılmasını istedi.

Mahkeme Başkanı Fevzi Şıngar, Kılıçaslan'ın kendi görev ve yetkilerine müdahale ettiğini, duruşma düzenini bozduğunu ve eylemlerini tekrarlaması halinde 4 güne kadar hapisle cezalandırılacağını bildirdi. Bir süre sonra avukat Tuna cübbesini giydi. Kılıçaslan da mahkeme başkanı ve üyelerden özür diledi.

Duruşma verilen ara kararın ardından ertelendi.

AA