2014’teki Gazze savaşının yıl dönümü
Ahmet Varol, Cenin saldırıları devam ederken Siyonist çetenin en yoğun saldırılarından birisinin yıl dönümünü hatırlatıyor.
Ahmet Varol / Yeni Akit
İşgalcinin 2014’teki Gazze savaşının yıl dönümü
Geçtiğimiz günlerde Cenin’e geniş çaplı saldırı düzenleyen, tam bir katliam gerçekleştirdiği gibi aynı zamanda Cenin Mülteci Kampı’nı harabeye çeviren siyonist işgalciler 7 Temmuz 2014 tarihinde de Gazze’ye yönelik büyük bir saldırı başlatmışlardı. O yüzden bu olayın 9. yıl dönümü münasebetiyle işgal rejiminin saldırısı ve gerçekleştirdiği katliam, yıkım üzerinde durmak istiyoruz.
Aslında senenin hangi gününün geçmişine baksanız siyonist işgal rejiminin kısa tarihinde bir katliam, saldırı veya cinayet olayına rastlamanız mümkündür. Dolayısıyla işgal rejiminin kara siciline geçen olayları yıl dönümleri münasebetiyle gündeme getirmek isterseniz mutlaka her gün bir veya daha fazla olaydan söz etmeniz gerekir. Üstelik işgalci siyonistler saldırganlıklarına son vermediklerinden ve her gün yenilerini eklediklerinden bugün işlenenler geçmişte işlenenleri perdelemektedir. O yüzden yeni saldırılar, katliamlar ve yıkımlar üzerinde durmaktan, geçmişte işlenenlerin yıl dönümleri münasebetiyle onları gündeme getirmeye, işgalci katillerin kara sicillerini konuşmaya vakit kalmıyor. Yine de öne çıkan bazı büyük katliamları atlamamak, küresel emperyalizmin özenle koruduğu, saldırılarını haklı çıkarmaya çalıştığı işgalci siyonistin iğrençliklerinin örtülmesine fırsat vermeme açısından faydalı olacaktır.
7 Temmuz 2014’te başlatılan saldırı tabii işgal rejiminin Gazze’ye ilk saldırısı değildi. O, gayrimeşru bir şekilde hüküm sürdüğü Filistin topraklarında varlığını sürdürebilmek için zaman zaman böyle savaş nöbetlerine tutularak vahşi saldırılar düzenliyor, insanları kundaktaki bebeğinden bastonlu ihtiyarına kadar hiçbir ayrım yapmadan hunharca katlediyor.
İşgalci 7 Temmuz 2014’te başlattığı savaşta, en çok ABD’nin kurduğu “demir kubbe” sistemine güveniyordu. Ancak Mısır’da halkın oylarıyla cumhurbaşkanlığına seçilmiş olan Muhammed Mursi’nin Filistin direnişine sağladığı lojistik desteğin, Sisi darbesi sonrası son bulması da onu cesaretlendirmişti.
Siyonist işgalci söz konusu saldırıda da özellikle Gazze’nin altyapı tesislerini hedef almıştı. Aynı zamanda mümkün olduğunca çok yıkım gerçekleştirerek Filistin halkını ve direnişini yıldırmaya çalıştı. Ancak direniş işgalcinin saldırganlığı karşısında zaafa düşmedi.
Demir kubbe sistemi o savaşta işgalcinin beklediği sonucu vermedi. O yüzden direnişin füzeleri yine işgalci saldırganlara ağır darbeler vurdu.
Mısır’ın veya BM’nin arabuluculuğuyla zaman zaman geçici ateşkesler sağlanmasına rağmen işgal rejimi hiçbirine riayet etmedi. Ancak Filistin direnişinin kararlı mücadelesi karşısında zorlanan işgal rejimi savaşın başlamasından 50 gün sonra yine Sisi cuntasının arabuluculuğuyla Filistin direnişinin şartlarına razı olarak ateşkesi kabul etti.
O zaman yine işgal rejiminde iktidarı elinde bulunduran Netanyahu’nun Filistin direnişinin şartlarına razı olması siyonist politikacılar arasında ciddi tartışmalara ve Netanyahu’ya yönelik sert eleştirilere neden olmuştu. Netanyahu ile Savaş Bakanı’nın ateşkesten iki gün sonra düzenlediği basın toplantısında Filistin tarafına şartlarını kabul ettirdiklerine dair iddiaları, Filistin direnişinin yalanlamasına gerek kalmadan bizzat siyonist medya tarafından yalanlandı.
Haaretz gazetesinin “Hamas: 1-İsrail: 0” başlığı kendi aralarında sloganlaşmıştı. Siyasetçilerden, özellikle bazı ileri gelen belediye yöneticilerinden ve bakanlardan Netanyahu’ya sert eleştiriler oldu.
Böylece işgalciler, Filistin direnişiyle ateşkesin ardından kendi aralarında ateşi başlatmışlardı. Aralarındaki savaşta ağır eleştiri ve hakarete varan sözlerle saldırılar düzenlediler. Ancak aracı Mısır’ın anlaşma şartlarının yerine getirilmesini takip etmemesi sebebiyle işgalci şartlara uymadı. Bunu Filistin tarafı da tahmin ediyordu. Ama direnişin şartlarıyla ateşkes sağlanması onun için zafer işgalci için yenilgi anlamına geldiğinden ve savaşın uzaması Filistin açısından da kayıplara neden olduğundan ateşkese razı olmuştu.
HABERE YORUM KAT