1961 Anayasası bile daha ileri!
Bugün tartışılan Anayasa değişikliğinde, gerek CHP’nin ve gerekse MHP’nin itirazları özellikle hangi maddelere yönelik?..
Anayasa Mahkemesi ve HSYK üyelerinin seçimine yönelik.
“Diğer maddeler, zaten süsleme içindi, onlara bir itirazımız yok” diyor, CHP de, MHP de..
Peki bu iki maddeye yönelik itirazları hangi gerekçeye dayanıyor?
“AK Parti, kendi yargısını kuruyor. Kendi istedikleri kişileri, yüksek mahkemelere seçecekler” itirazına dayanıyor.
Bu itirazı daha da açalım..
Ne demek istiyorlar?
“Anayasa Mahkemesi’ne, TBMM veya hükümetin üye seçme hakkı olmamalı. Bu hak olursa, yüksek mahkemeler siyasallaşır.”
Bu itirazlarında haklılık payı var mı, yok mu, ayrı bir konu.
Bana kalırsa, bu itiraz tamamen haksız. Tabiî ki milletin temsilcisi olan TBMM, “Türk Milleti adına” karar verdiği iddiasında olan Anayasa Mahkemesi’ne üye seçmeli..
Tabiî ki TBMM, “Türk Milleti adına karar verdiği” iddiasındaki “yüksek mahkemeler”in hakimlerini belirleyen HSYK’ya, ‘Türk Milleti’nin yasal temsilcisi olarak üye seçmeli..
Ama, AK Parti bu “olması gereken değişikliği” yapamadı.
Muhalefet “Uzlaşma olmalı” dedi.. AK Parti de sözümona “uzlaşma adına” kendi önerisini tırpanladı.. TBMM’nin bu iki kuruma direkt üye seçimini, teklif metninden çıkarttı..
Çıkarttı da, teklifin adı “uzlaşma” mı oldu?
Yooo..
Yine “istemezük” dediler. Yine “AK Parti’nin Anayasası” dediler.
Bu tartışmalar bir yana, biz şunu yapalım: Halkın oylayacağı Anayasa metnindeki itiraz edilen o iki madde, yargıyı AK Partilileştirecek mi?
Gerçekten siyasi iktidar, hiçbir yerde olmayan bir düzenleme getirerek, yüksek mahkemelere kendi adamlarını mı seçtirecek?
Daha önce defalarca mahkemenin yapısındaki değişiklik tartışıldı.
Bu sefer, değişik bir açıdan olaya bakalım.
CHP ve MHP’lilerin de itiraz etmeyecekleri bir örnekten hareket edelim.
Nedir o örnek?
CHP’lilerin her zaman için övgü ile bahsettikleri 1961 Anayasası..
MHP kurucusu Alparslan Türkeş’in, düzenleyicisi olduğu 1960 darbesinin Anayasasına bakalım..
Bu Anayasa’da, TBMM veya hükümete verilen yetkiden daha fazlasını bugün AK Parti istiyorsa, itirazlar haklı demektir..
Ama AK Parti’nin teklifi, 1961 Anayasası’ndan daha geri ise, CHP ve MHP’nin yaptığı, mızıkçılıktan başka bir şey değildir..
Buyurun 1961 Anayasası’na bakalım, TBMM’nin yetkisi ne imiş?
Madde 145: “Millet Meclisi üç, Cumhuriyet Senatosu iki üye seçer. Cumhurbaşkanı’nca da iki üye seçilir.”
Bu, Anayasa Mahkemesi üyelerinin seçimi ile ilgili..
Bir de HSYK ile ilgili maddeye bakalım.
1961 Anayasası’nda Hakimler ve Savcılar Kurulu iki bölüm halinde düzenlenmiş...
Önce Yüksek Hakimler Kurulu’na bakalım.
Madde 143: “Millet Meclisi ve Cumhuriyet Senatosu, yüksek mahkemelerde hakimlik etmiş veya bunlara üye olma şartlarını kazanmış kimseler arasından gizli oyla ve üye tamsayılarının salt çoğunluğu ile üçer üye seçerler.”
Demek ki; Yüksek Hakimler Kurulu’na, TBMM direkt 6 üye seçiyormuş..
Gelelim Yüksek Savcılar Kurulu’na.. Anayasa’daki onun madde numarası da 137: “Yüksek Savcılar Kurulu, Adalet Bakanı’nın başkanlığında Cumhuriyet Başsavcısı, Yargıtay Ceza Daireleri Genel Kurulu’nca seçilen üç asıl ve iki yedek üye ile Adalet Bakanlığı Müsteşarı ve Özlük İşleri Genel Müdürü’nden kuruludur.”
Bu kurulda hükümetin belirlediği bir bakan, bir müsteşar, bir özlük işleri müdürü var.. Yani hükümetin belirlediği üç kişi var..
Şimdi gelelim, 2010 değişikliğine..
2010 değişikliğinde, Anayasa Mahkemesi’ne, TBMM’nin direkt üye seçme yetkisi var mı?
Hayır, yok..
Sayıştay ve Barolar Birliği’nin gösterdiği adaylar arasından seçme yetkisi var. 2010 değişikliğinde, TBMM’nin direkt Anayasa Mahkemesi’ne üye seçme yetkisi olmadığına göre, 1961 Anayasası’ndan daha geri bir düzenleme içeriyor.
Yani 1961 Anayasası’ndaki “5 üye seçme yetkisi”, şimdi yeni teklifte “sıfır”a inmiş.. Hükümetin de zaten “üye seçme yetkisi” hiç yok..
Dolayısı ile, AK Parti kendi mahkemesini kuruyor iddiası, tamamen palavra!
HSYK’da durum nasıl?
Orada da, 1961 Anayasası’na göre, Yüksek Savcılar Kurulu’nda hükümetten üç kişi var iken, şimdi iki kişi var. Hakimler Kurulu’nda ise eskiden TBMM’nin 6 kişi seçme yetkisi var iken, şimdi TBMM’nin hiç üye seçme yetkisi yok..
Şimdi CHP ve MHP’liler söylesin, “Nasıl oluyor da, 1961 Anayasası’nda var olan üye seçme yetkilerinin çok daha gerisindeki yetkiler, yüksek mahkemeleri AK Parti’nin mahkemeleri haline getiriyor?”
Versinler cevabını da, biz de öğrenelim bu işi!
İşte görüyorsunuz.. Anayasa değişikliğinde, diğer maddelere zaten itirazları yok. İtirazları olan iki maddede de, iddiaları tamamen palavra..
Tek dertleri var: “İstemezük. Değiştirtmezük!”
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT