20 yıldan beri iktidarda olan Özbek diktatörü İslam Kerimov’un zulmünden kaçarak Kazakistan’a mülteci olarak sığınan ancak buradan da ülkelerine geri verilme korkusuyla Türkiye’ye sığınmak üzere İstanbul’a gelen 16 Özbek mülteci, yaklaşık 2 haftadır İstanbul Havalimanı’nda tutuluyor. 3 Özbek ailenin, havaalanında avukatlarla veya başka kimselerle görüşmelerine izin verilmiyor. Geçtiğimiz Cuma günü bu aile için iltica başvurusu gerçekleştirilirken, İçişleri Bakanlığı’na, İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve Birleşmiş Milletler’e bir faks gönderilerek durum bildirildi. İltica talepleri İçişleri Bakanlığı tarafından reddedilen Özbeklerin tek umudu ise Başbakan Recep Tayyip Erdoğan.

3 Aile Oda Hapsinde

İstanbul Atatürk Havalimanı’nda uluslararası transit bölümde tutulan ve Türkiye’ye girişlerine izin verilmeyen 3 Özbek aile, değişik tarihlerde İstanbul’a geldi. Yaklaşık 4-5 yıl Kazakistan’da yaşadıklarını belirten Özbek aileler, Kazakistan tüm tepkilere rağmen Özbek mültecileri Kerimov yönetimine teslim etmeye başlayınca çareyi kaçmakta buldu. Son bir ümit olarak Türkiye’nin kapısını çalan 3 aile, geldikleri yer olan Kazakistan’a zorla geri gönderilme ve oradan da Kerimov’un zulmüyle inlettiği Özbekistan’a teslim edilme korkusuyla yaşıyorlar.

Kötü Muameleden Şikayet Ediyorlar!

Türkiye’ye sığınma talebinde bulunan üç aileden ilk önce bayan Ş.C. ve çocukları geldi. Eşi hapiste olan Ş.C.’nin 9, 7 ve 2 yaşlarında 3 çocuğu var. 15 Temmuz’da 3 çocuğuyla birlikte İstanbul’a gelen Ş.C., iltica başvurusunda bulundu.

İkinci aile ise S.G. ve ailesi. S.G., eşi F.G. ile birlikte 17, 10 ve bir yaşındaki çocuklarıyla 21 Temmuz’da İstanbul’a geldi. S.G.’nin, havalimanındaki polislerin kullandığı bilgisayarlarda ‘giriş yasağı’ ortaya çıktı. İlk defa Türkiye’ye gelen birisi için giriş yasağı olması anormal. Çünkü, genellikle Türkiye’den sınır dışı edilenler için giriş yasağı konuluyor. G. ailesi, indikten sonra yetkililere Türkiye’ye iltica amacıyla geldiklerini söyledi ancak başvuruları alınmadı.. Giriş yasağı olması nedeniyle indikten 2 saat sonra aynı uçakla geri gönderilmeye çalışılan aile, Türkiye’ye sığınma amacıyla geldiklerini, geri gönderilirlerse öldürüleceklerini söylüyorlar. Uçağa bindirilirken başka çaresi kalmadığından S.G. ve ailesi polise direnince arbede yaşandı. S.G. ve eşinin arbede sırasında polislerden dayak yediği iddia edildi. S.G.’nin eşinin dayaktan gözlerinin morardığı, 10 yaşındaki çocuğunun ise kafasında aldığı darbe nedeniyle uzun bir süre burnunun kanadığı iddia edildi. Arbedenin ardından S.G. ve ailesi şimdilik gönderilmekten kurtuldu.

45 Günlük Bebeğe Oda Hapsi!

Üçüncü Özbek aile ise S.V., eşi ve beş çocuğu. Bu aile 21 Temmuz 2011 Perşembe günü Kazakistan’dan İstanbul’a geldiler. En küçük çocukları F.V. sadece 45 günlük. Üç ailenin de sığınma başvuruları geçtiğimiz Cuma günü reddedildi ve 72 saatlik itiraz süresi verildi. Eğer aileler itirazları kabul edilmezse ülkelerine bugün geri gönderilecekler.

Kapalı Alanda 24 Saat Kamera İle Takip Ediliyorlar!

Üç Özbek aile halen havaalanında yabancılar polisinde, gözaltı birimi olan İNAD (inad missible) bölümünde tutuluyorlar. Kadınlar ve erkekler ayrı yerde kalıyor. Kaldıkları yer uzun süre kalmaya müsait olmadığı gibi bir penceresi bile bulunmuyor. Yemekleri uçaklardaki hazır yemeklerden tedarik ediliyor. 45 günlük bebek de yetişkin kişi de aynı yemeği yemek zorunda bırakılıyor. Bugüne kadar hep havayolunun paket yemeklerinden yedikleri için Özbek aile fertlerinin hazım sorunları olduğu öğrenildi. Temel ihtiyaçları karşılanmayan Özbeklerin 15 gündür hiç yıkanmadıkları da savunuldu.

Anasol-M’nin Teslim Ettiği Mültecilerden Haber Alınamamıştı

Özbek mültecilerin önemli bir kısmı komşu ülkelere sığınıyor fakat bu ülkeler, Kerimov yönetiminin istekleri doğrultusunda birçok mülteciyi Özbekistan’a teslim ediyor. 9 Haziran 2011’de Kazakistan 30 Özbek mülteciyi uluslararası tepkilere rağmen Özbekistan’a resmen iade etti. Kırgızistan’da aynı şekilde ülkesindeki mültecileri iade ediyor. Kerimov’un zulmünden kaçanların zorla kendisine teslim edilmesi birçok Özbek için öldürülmeyi beraberinde getiriyor. 1999 yılında 2 Özbek mülteci (Rustam Mamatkulov ve Zaynuddin Askarov) Türkiye’ye sığınmıştı. İadelerine karar verilince, MAZLUMDER avukatları AİHM’e başvurmuş ve gönderilmemeleri yönünde “tedbir kararı” verilmişti. Ancak, kısa bir süre sonra, bir gece yarısı her iki mülteci Özbek yönetimine teslim edilmiş ve bir daha onlardan haber alınamamıştı. (YENİ AKİT)