104 Amiral Muhtırasında amaç neydi?
Kenan Alpay’ın Montrö ve irtica içerikli ortak bildiriye imza atan amirallerin adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarından hemen önce yaptığı değerlendirmeler, bildirinin anlam ve amacına dair önemli uyarı ve tespitler yansıtıyor.
HAKSÖZ-HABER
Türkiye’de siyaset ve toplumu bir kez daha darbe sendromuna sokan "104 emekli Amiral Muhtırası" olayında gelişme ve tartışmalar devam ediyor. Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, gözaltındaki 14 emekli amiralin tamamının il dışına çıkmama tedbiri ile serbest bırakılmasına karar verdi.
Gözaltındaki amirallerle ilgili yargı süreci özetle böyle neticelenmiş görünüyor ancak bu hadisenin hemen soğuyacağını beklemek doğru değil. Emekli Amiraller bildirisinin tetiklediği gündem en azından bir süre daha kolay kolay soğuyacağa benzemiyor.
Hoş, soğumasın da zaten. Çünkü askeri vesayet kuruluşundan bugüne ülkenin en temel sorunu oldu ve de olmaya devam ediyor maalesef. Darbenin/darbecinin emeklisi mi olur gibi olayı basitleştirici yaklaşımların itibar edilebilir tarafı yok. Evet, söz konusu olan Türkiye ise darbenin/darbecinin emeklisi muvazzafı olmaz. En azından yaşanan tarihî tecrübeler bunun böyle olduğunu ortaya koyuyor ki Kenan Alpay da katıldığı bir televizyon programında bunu çok güzel ifade etti.
Kenan Alpay, Haber Global ekranları üzerinden izleyiciyle buluşan Müzakere programına konuk oldu. Erhan Ertürk’ün hazırlayıp sunduğu programa Kenan Alpay’ın yanı sıra gazeteci Fikret Bila, siyaset-bilimci Doç. Dr. Can Kakışım ve GENAR Araştırma Başkanı İhsan Aktaş katıldılar. Kanal İstanbul, Rusya-Ukrayna gerginliği gibi meselelerin konuşulduğu programda 104 Amiral Muhtırası bağlamında Montrö mevzusu da kapsamlı tartışmalara konu oldu.
Programın 104 emekli Amiral bildirisi kısmıyla ilgili olarak söz alan Kenan Alpay, bu bildirinin amaç ve önemi, daha önceki bildiriler-muhtıralar ve darbelerle kıyaslandığında benzeşen ve ayrışan özellikleri, amirallere yaklaşımda Avrasyacı Perinçek tayfasının uydurduğu Atlantikçilik yalanı, aynı şekilde 104 Amiral özelinde hem Türkiye’deki darbeci geleneğin hem de darbe özlemciliğinin resmi ideoloji olan Atatürkçü/Kemalist kabullerden bağımsız olup olmadığı, hükümetin bu tür girişimlerden nemalandığı suçlamaları, Türkiye’de bitmeyen askeri vesayet tehdidi bağlamında darbe ihtimalinin hala var olup olmadığı vb. bağlamında dikkat çekici tespit ve değerlendirmelerde bulundu.
Kenan Alpay’ın programın bahse konu kısmında yaptığı değerlendirmeleri yansıtan kısa videoları sizler için derledik.
Programın tam videosu:
HABERE YORUM KAT