10 Kasım’da şirk kültürünün retorikleri yine şahlandı!
10 Kasım’da yazılı ve görsel medya topluma şirk unsuru görüntü ve içerikleri boca ediyor!
HAKSÖZ HABER
Türkiye, putlaştırılan lider tasallutuyla yıllardır şirk kültürünün söylem ve materyalleriyle zihni iğdiş edilen bir ülke. Devletin ve resmi ideolojinin toplumun üzerine boca ettiği bu iptidai düşünme şekli aslında yaşamakta olduğumuz problemlerin de temelini oluşturuyor.
Bir perspektif sorunu olarak ‘lider kutsamak’ lafa geldiği zaman iktidarından muhalefetine herkesin eleştirisine maruz kalırken söz konusu Atatürk olunca herkes kutsama, yüceltme yarışına girişiyor. Kısa bir dönemde olsa bir nebze gerileyen bu meşum bakış açısı son yıllarda ise eskiyi aratacak bir seviyeye ulaştı.
Devletin konumlanışı bir yana özel sektörden şirketlerin de dâhil oldukları bu yozlaştırıcı söylemler 10 Kasım vesilesiyle daha da artarak konvansiyonel ve yeni medya araçlarıyla topluma bıkkınlık getirecek bir şekilde pompalanıyor. Düşünmeyi engelleyen bu kişi kültü meselesi Türkiye’nin üzerindeki tartışmasız en büyük kamburdur.
Dünya hayatının sonu olduğu gerçeğini unutturmaya çalışan reklamlar, Atatürk’ü ikonlaştırarak Tanrı haline getirmeye çalışıyor. Apaçık bir şekilde şirk olan bu eylem kendi içinde de mantıksız olmasının yanı sıra Müslümanlar açısından ontolojik bir probleme işaret ediyor. Müslümanların dini değerlerine dönük bir saldırıyı da içeren bu tarz söylemler ister reklam eliyle olsun ister afiş vs. fark etmeksizin müşrikçe bir hayatı topluma dayatmış oluyor!
“Kendileri yaratıldığı halde hiçbir şeyi yaratamayan varlıkları (Allah'a) ortak mı koşuyorlar? Oysa putlar ne onlara yardım edebilir ne de kendilerine bir yardımları olur. Onları doğru yola çağırırsanız, size uymazlar; çağırmanız da, susmanız da onlar için birdir. Allah’ı bırakıp tapındıklarınızın hepsi sizin gibi (yaratılmış) kullardır. Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi hemen onları çağırın da size cevap versinler (duanıza icabet etsinler).” (Araf Suresi, 191-194)
Ölümsüzlük vurgulu yapılan reklamlar aslına bakılırsa bir başka şeyi izhar etmektedir. Türkiye toplumunun şirk kültürüyle içine sokulduğu şizofreni hali bu kültürü içselleştirmiş olan birileri için varlık göstergesi anlamına geliyor. Kendisini şirk koşmak ile anlamlı bir varlık olarak görenler kültleştirdikleri kişinin de ölümüne inanmıyorlar haliyle.
“Ey insanlar! Size bir örnek veriliyor; şimdi onu iyi dinleyin: Allah’tan başka ilâh yerine koyup taptığınız putlar, bütün imkânlarını toplayıp bir araya gelseler de, tek bir sinek bile yaratamazlar. Hatta sinek onlardan bir şey kapıp götürse, onu dahi kurtarıp geri alamazlar. İsteyen de âciz, kendisinden bir şey istenilen de!” (Hac Suresi, 73)
Batmayan güneş, Atamızın "sadece bedenen" aramızdan ayrıldığı gün, #yaşıyor, "O" hep bizimle, ebedi Başkomutanımız… Bu örnekleri günün anlam ve önemi hakkında paylaşım yapan şirketlerden aldık. Görüldüğü üzere sonsuzluk, ebedilik ve hatta yaratıcılık unsurlarıyla bezenmiş olan 10 Kasım mesajları tarih boyunca var olan tevhid-şirk mücadelesinin günümüzde de devam ettiğine işaret ediyor.
“(İnkâr edenler), Allah’ı bırakıp hiçbir şey yaratmayan ve zaten kendileri yaratılmış olan, üstelik kendilerine fayda ve zararları dokunmayan, öldürmeye, yaşatmaya ve ölüleri diriltip kabirden çıkarmaya güçleri yetmeyen ilâhlar edindiler.” (Furkan Suresi, 3)
“Hani İbrahim, babasına ve kavmine şöyle demişti: ‘Şüphesiz ben sizin taptıklarınızdan uzağım.’ ” (Zuhruf Suresi, 26)
HABERE YORUM KAT