Dini olmayan, Kültürü olmayan, Dili olmayan, ordusu devleti olmayan Toplumların nasıl şebek gibi yaşadığını görmek isteyenlerin; çok geri kalmış afrika ve benzeri ülkelerin askeri geçitlerini, törenlerini, geliştirdikleri kutlamalarını giydiği kıyafetleri bu kutlamaların resimlerine baktıklarında ciddi fikirler edinebilirler.
Hafızası sıfırlanmış bir toplumun, abidik, gubidik işlerle vakit geçirmesi, deve kuşu gibi ortalıkta dolaşması, her ortamda saçmalatması gayet doğaldır.
Sonrasında da bilmem ne bakiyesiyiz, bilmem kimin torunu, ümmetiyiz diye dolaşması gayet normal.
Kendisinin bir şey olmasına gerek yok yonun yerine birileri bir şeyler olmuştur zamanın birinde!

Bir toplumun dünyevileşme temayülü ile ilgili durumunu, yazar kardeşimiz gayet güzel izah edip, makale tadında istifademize sunmuştur. Bu durumu da manevi atmosferden sıyrılarak, reel anlamda izah edebilmenin yöntemi, "SİSTEM" de aramamız isabetli ve hikmetli bir durum olacaktır sanırım!.. TC nin kuruluş felsefesinde; "BATI" dan etkilenerek/esinlenerek yüzlerce örf-adet-gelenek-görenek- ithal etmedi mi? .. Bunlardan birkaç örnek : 1- Kılık-kıyafet. 2- iffetli Kadınları, şehvet objesi olarak piyasaya sürmek. 3-Harf (alfabe) değiştirmek. 4-Kişi kültü 5-Kişiyi tanrılaştırmak. 6-Kişiyi tazim etmek. 6-Anıt kabir inşa etmek. 7-Anıt kabir'i, " Türklerin Kabe'si" olarak yazıp, dayatmak. 8-Senfoni-flarmoni orkestraları kurmak. 9- Balolar düzenleyip, kadın-erkek içiçe/ birlikte/sarmaş dolaş / dans ettirmek. 10- ucuz şehidlik payeleri vermek. 11- Ayrıcalıklı elit insanların naaşı'nı, top arabanda dolaştırmak. 12- Mozarttan parçalar eşliğinde cenazeye göstermelik / zoraki hürmetler atf etmek. 14- Kime- kimlere; /!hangi maksat/hangi amaç/ hangi murada matuf saygı duruşları peyda etmek. 15- ülkenin her tarafına mebzul miktarda, boy boy heykeller dikmek. 16- Kutsadıkları bir insanı; Türklerin ATA'sı olarak lanse etmek. 17- Bu kişiye özel olarak soyadı kanunu ile "ATATÜRK" soyadı verilmiş ve ilelebet hiçbir vatandaş bu soyismi alamaz hükmü için, Meclis'ten ezici bir çoğunlukla "özel yasa" çıkartmak..18- Milli Şef'lik kavramının ilelebet payidar bir ünvan kalması için, özel gayret/çabalar sarf etmek. 19- İçerisinde halkın olmadığı; elit Mutlu bir azınlık eliyle CHP diye bir parti kurmak. 20- Savaşın yaralarını sarmak için ümmet evladlarının gönderdiği ayni-nakdi yardımların iç edilerek, (Dünyada eşi/benzeri olmayan bir uygulamayla) bir banka kurulmuş (İş Bankası) ve hisseleri Mustafa Kemal ile Ismet İnönü'ye pay edilmiştir. Bankanın kar gelirleri İnönü ailesinin çocuklarına verilmeye devam edilmektedir ..../ Ülke insanın; / inancına/ örfüne / geleneğine/ dokusuna/ yapısına / uymayan yüzlerce madde sayabiliriz!... Toplum; içine sindiremediği/ vücudun kabul etmediği/ monte edilmiş / yabancı menşe'li maddeleri, emin adımlarla yavaş yavaş temizleme yoluna gidiyoruz. Tabii olarak, biraz zamana-zemine- aklı Selim'e ihtiyaç vardır.

Fatiha okumak var mı dinimizde? neyse bu yazıya fat,ha dışında katılıyorum...

Güzel bir tespit ve hatırlatma ve uyarı. Allah razı olsun. İnşallah bir dakika ayakta durmak yerine birer fatiha ile onların ruhları en azından şadlanır.

"Toplumsal hayatın dinamikleri içerisinde toplumsal hayatın akışına karşı akıntı çekmeye çalışmak deliliktir. Böyle gelmiş böyle gidecek. Şimdi tutup dini konularla dünyevi konular arasında neden bir bağ kurmaya zorluyorsunuz ki kendinizi. Benim kalbim temizdir, gerisi hikaye. Dini konular Tanrımla benim aramda yaşayacağım şeylerdir. Paramı ister repoda, ister bilmem nerde değerlendiririm, para benim değil mi? Kime ne. İstediğim gibi paramı harcarım bilmem neyime, kimsede karışamaz. Durup durup dini konuları karşımıza getirmeyin. Bizler de Müslümanız, benim bilmem kimim Anadolu usulü başını bağlardı, bilmem kimim seccadesini serer namazını kılardı, bilmem ne zaman evimizde oruçlar tutulur, her çeşitten yemeklerin bol olduğu bir sofra hazırlanır ve topluca iftar edilirdi. Şimdi siz kalkmış din ve dini konular diyerek bizim hayat tarzımıza müdahale etmeye çalışıyorsunuz. İş yerimde uyanık olacağım tabi ki. Menfaatim için her yolu deneyeceğim. Allah bana akıl fikir vermiş niye salak gibi hak hukuk kavramına takılıp kalayım ki. Şehitler için saygı duruşu olmazsa olmazımız. Ne o gericiler gibi dua bilmem neler. Heykel ve abideleri ziyaret edip tapınmak bizim günlük ritüellerimiz. Ha bir de durmadan İslam İslam diyerek içimizi karartan yobazlar var. Ay onlar da hiç yaşamayı bilmiyorlar ki. Paraları çok olan yobazlar paralarını diğer insanlarla paylaşıyorlar. Aile, bilmem ne diyerek hayat tarzıma kısıtlama getiremem ben. Evli olsam da sevdiğim ve beğendiğim kişilerle zamanımı istediğim gibi geçiririm. Örtünüp de ne olacak sanki, bak şu kapalı giyinip de dolaşanlara, benden beterler ayol. Çok sıktınız ama! neymiş öyle ölüm mölüm. Ben yaşıyorum işte bırakın da şu kısa ömrümüzde hayatımızın tadını çıkaralım." Evet yukarıda yer alan ifadelerle hayatın her anında karşılaşmak mümkün. Kulluğunun farkında olmayan kulların neye kulluk edeceklerini Allah bilir. Beşeri ideoloji ve yaşam tarzlarının dikte ettiği gayri İslami tüm ritüellere Kuran ve sünnet çerçevesinde hayır diyoruz.

sonuna kadar sabredip okumasam içimden "yahu şuna nasıl bir yazı yazayım da islama hakaret etmesin" diyordum valla

Hayret, hükümet gazetesinde hem de bu ritüeli özümsememiş bir müslüman! Artık muvahhid müslümanlarn yerini dalkavukların aldığı bir vasatta güzel bir hatırlatma, hasret kalmıştık...

Mavi Marmara şehitlerinin tabutlarını üzerinde TC bayrağının ne işi var dı ? Sayın Tosun. Aynı zamanda saygı duruşu onlar şehitler anılırken dirileri uyarmak için yapılan bir eylem. Artık iyice saçmalanmaya başlandı. Devlet örfü olmuş. Reis Çanakkale'ye, Sarıkamış'a giderek anıyor. Oralara gitmesi o şehitlere ne sağlıyor? Ama yaşayanlar için bir anlamı var. Hem kuran okunması şehitlere ne yarar sağlar ki_? Okunmasın mı ?

Bu konunun böyle bir değerlendirmeye tabi tutulmasına ciddi bir ihtiyaç var. Bu yazı buradan sonra gelecek olan değerlendirmelere de öncü olur inşallah. İnsanların icat ettikleri dünyevi dinlerin "dini ritüelleri" ciddi bir eleştiriye ihtiyaç duyuyor. Hangi inanç ve anlayışla yapıldığı bilinmeli-bildirilmeli ki yapan ne için yaptığını, yapmayan da ne için yapmadığını ifade edebilsin. Ve bu uygulamalar bir zorunluluk olmaktan çıkarılsın. Yüreğinize sağlık. Ufuk açıcı bir yazı olmuş.

Allah razı olsun. çok güzel ve anlamlı bir konuya degindiniz. umarım gereği yapılır

Doğru ölülere faydası yok ama şehitlik makamı ve şehitlere bir çeşit saygıdır ve onu yüceltmektir. Bir de bu açıdan bak sn. yazar bir de İranı işin içine katmasan olmaz mı???