“Rahmetli ‘Gökten İndiği Sanılan Kitapların Dogmaları’ Sayardı İslam'ı, Ama …”
Sözcü, Cumhuriyet, Odatv, Aydınlık gibi ultra Kemalist haber merkezleri “Diyanet, Cuma hutbelerinde Atatürk’ten neden bir Fatiha’yı esirgiyor” diye feryad ediyor. Nihayet Ortodoks Kemalizmin en popüler yazarlarından biri, meseleyi iman-küfür ayrışmasına değin götürmüş ve “Atatürk’ü yok sayan imamın arkasında namaz kılınmaz” deyivermiş. Tam olarak kim olduğunu, ne işe yaradığını tespit edemediğimiz bir ilahiyatçı Sözcü yazarı Rahmi Turan’a “Atatürk’e saygı duymak, saygı duruşunda bulunmak Allah’ın emridir” demiş mesela. Türkiye’nin “Modern Samiri”si Yaşar Nuri Öztürk’ün “Atatürk’e sayın demek yetmez aziz, büyük, ölümsüz gibi sıfatlarla anmak” gerektiğine ilişkin emir niteliğindeki tavsiyeleri tekrar tekrar gündeme taşındı hiç usanmadan.
Son dönemin iyi çalışılmış ve karşı konulamaz modası hiç şüphesiz “Rahmetli Atatürk” modası oldu. Rahmetli Atatürk’ün İslam’a ne kadar sadık ve saygılı olduğu ‘hakikati’ en çok tekrar edilen, en yoğun bir biçimde propaganda edilen mesele oldu. “Rahmetli Atatürk” etrafında bütünleşmenin Türkiye’nin her zamankinden daha çok muhtaç olduğu milli birlik ve beraberliği temin edecek en garantili, en kolay yol olarak idrak edilmiş demek ki.
Birkaç sene öncesine kadar en komik haliyle Haydar Baş ve çevresi tarafından pazarlanan “Molla Zübeyde’nin hafız-ı kurra oğlu, seyyid ve şerif Mustafa zikir çekerken kan ter içinde kalırdı” hikâyesinin yeniden üretilerek farklı versiyonlarıyla sahneye sürülmesine az kalmış gibi bir hava hâkim ülkeye. Anti-emperyalist ortak payda bahanesiyle Attila İlhan ve Doğu Perinçek Atatürkçülüğüne yanaşarak başlayan serüvenin Yaşar Nuri Öztürk ve Haydar Baş gibi tipler eliyle “iffetimizi, namusumuzu, ezanımızı, imanımızı kurtaran” Atatürk mezhebine doğru epeyce evrildiğini net olarak görebiliyoruz.
Travma Sonrası İstikamet Bozukluğu
15 Temmuz travmasıyla birlikte hızlandırılan muhafazakâr-dindar Atatürk inşası epeyce mesafe almış durumda. Siyasette, medyada, kültürde hatta Müslüman mahallesinde Atatürkçülük yapılacaksa bu işi Atatürkçülere bırakmadan yapmaya hevesli ne çok kişi ve kurum olduğunu hayretle görüyoruz. Birçok kamu kuruluşunun ama hassaten belediyelerin Atatürk’ü rahmetle ve özlemle anma yarışında değme Kemalistlere taş çıkardığını söylemek yanlış olmaz sanırız. Allah’ın ayetlerini, Kur’anı Kerim’in kavramlarını birileri orta malı veya sahipsiz sanıyor olmalı ki konjonktüre uygun bir biçimde her türlü kullanım hakkını temellük etmeye kalkıyorlar.
Hem Kur’anı Kerim hem de Hz. Muhammed Mustafa (a.s.)’nın sünneti seniyyesi kimlerin hangi inanç ve amelleri dolayısıyla rahmetle anılacağını kimlerin de hangi inanç ve amelleri dolayısıyla lanetleneceğini açıkça beyan etmiştir. Hatta kabri başında bağışlanma istenecek kişiler gibi asla kabrinin başına uğranmaması ve hiçbir surette bağışlanma dilenmemesi için bizzat Resulullah’ı (a.s.) ikaz eden ayetlerin varlığı demek ki çok fazla da önemsenmiyor. Sadece davranışlar değil bariz bir biçimde toplumun sözleri, duyguları ve inançları da istikametten çıkıyor ve dönüşüyor. Ne var ki bu süreci inşa eden söz ve davranışları, eylem ve törenleri şartlar müsait olunca kolayca ve hiçbir yara almadan geride bırakarak yeniden asli mecraya dönülebileceği gibi son derece temelsiz ve tutarsız bir dizi temenni fısıltılar halinde yaygınlaştırılıyor.
Sormak geremez mi; Hangi ameli dolayısıyla bütünüyle seküler bir toplum, her şeyiyle ulusalcı bir hayat inşa etmek üzere hareket etmiş Atatürk’e rahmet talebi için yarışa giriliyor? Kimsenin kimseden Allah’ın rahmetini esirgeyecek bir yetkinliği yok elbette. Ancak hem bireysel olarak hem de örgütlediği kadrolar ve kurduğu rejim marifetiyle Allah’ın hükümlerini kamusal hayattan silmeye çalışan bri(leri)ne Allah’ın rahmetini yakıştırmaya kalkışmak çok tehlikeli bir yetki gaspı değil midir?
Kayıp Tarih ve Tuhaf Mantık
Tek Parti rejimini kurduğu için mi, İstiklal Mahkemeleri üzerinden bütün bir ülkeyi korkudan tir tir titrettiği için mi rahmet okuma yarışı düzenleniyor, anlamak pek kolay değil? Hilafeti kaldırıp, İslam kardeşliğinin yerine kafatası ölçümleri ve Günel Dil Teorisi üzerine bina edilen Türk ulusalcı kimliğini seferber ettiği için mi minnet duyguları dile getiriyor?
Selçuklu ve Osmanlı’yla zirveye çıkan İslam tarihini, kültürünü, mimarisini yok saymak üzere üç beş heykel ve sembol üzerinden toplumun tarihi köklerini Etiler ve Sümerler’e bağladığı için mi sonsuz saygı ve sevgi ilan ediliyor, anlayan bu yana gelsin?
Resmi İdeoloji ve anıt heykellerin otoriter gölgesi altında ezilip çiğnenen Müslüman toplumların, İslam mimarisiyle şekillendirilen şehirlerin maruz kaldığı ölümcül ipoteği kaldırmadan Selçuklu ve Endülüs’ten başlayıp Osmanlı’ya uzanan kadim medeniyetimiz üzerine, şanlı tarihimiz üzerine nostaljik nutuklar atarak bir mesafe kat edilebileceğine inanacak kadar saf mısınız yoksa muhataplarınızı mı saf yerine koyuyorsunuz?
Bin yılı aşkın bir zamandır kullanılan alfabeyi bir gecede yasaklayıp ‘dilde sadeleşme’ adı altında din dışı bir dil uydurma çabalarını örgütlediği ve ‘vatandaş Türkçe konuş’ kampanyalarıyla Kürtçe’yi, Lazca’yı, Çerkesçe’yi, Arapça’yı, Zazaca’yı, Gürcüce’yi ‘ölü diller’ kategorisine sokmak üzere sergilediği fütursuzluğu mu kahramanlık diye alkışlıyorsunuz, lütfen izah edin?
Açlık ve sefaletle kavrulan bir toplumun acılarını hiç umursamadan düzenlenen Cumhuriyet Baloları’nda mahremiyet duygularını kökünden sabote etmek üzere sektirmeden tekrar edilen “size dans etmeyi emrediyorum” dayatmalarını mı kadın-erkek eşitliği yolunda atılan en sağlam adım olarak tanımlıyorsunuz, bir açıklığa kavuşturursanız?
Tam 18 yıl boyunca şehirlerinden en ücra köylerine kadar bütün Türkiye sathında minarelerde ezanı, camilerde kameti ‘Tanrı Uludur’ nidalarıyla zehirleyen projeyi hayata geçirdiği, klasik Batı müziği dışında radyolarda hiçbir surette Türkçe şarkı türkü çalınmasına müsaade etmediği için mi ‘Aziz’ ilan ettiniz Gazi Paşa’nızı, bunun için eşi benzeri bulunmaz bir kahraman ilan ettiniz?
Cumhuriyet’in ilanının üzerinden bir sene bile geçmeden Mehmet Akif’ten Halide Edip’e Milli Mücadele’nin en önemli isimleri ya Türkiye’de yaşayamaz duruma sokulup ülkeyi terke zorlandıkları ya da siyasetten, bürokrasiden, ordudan, yazı hayatından tümden geri çekilmeye mecbur tutuldukları için mi Atatürk’e ve dönemine özlem, minnet duygularıyla dolup taşıyorsunuz, bu tutarsızlığın resmini Abidin (Dino) çizebilir mi acaba?
İtinayla Çarpıtılan Tarih
“Kan ile yapılan inkılaplar daha muhkem/sağlam olur, kansız inkılap ebedileştirilemez” sözünden hareketle İskilipli Atıf’ı, Şalcı Bacı’yı, Seyyid Rıza’yı, Şeyh Said’i, Cavit Bey’i ve daha pek çok ismi darağacına gönderttiği, mutlak hâkimiyet kurmak üzere Menemen’den Dersim’e şehirlerin üzerine askeri harekâtları planlayıp icra emri verdiği için mi Atatürk’ü ölümsüz sayıyor, bayrak insan olarak takdim ediyorsunuz, ileri demokrasi aşkınız pek bi göz yaşartıyor?
1 Kasım 1937’de ‘Büyük Kamutay’da ‘yüce saylavlar’ın alkışları arasında yaptığı konuşmada “devletin temel prensiplerinin gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutulmaması” gerektiğini dikte ettiği “Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya yaşamdan almış bulunuyoruz” beyanıyla İlahi Vahyi, Risalet’i alenen ve resmen tahkir ettiğini, alay ve düşmanlık konusu yaptığını görmezden gelerek sadakat ve özlem bildirmek, rahmet ve minnet beyan etmek taktik bir manevra mı yoksa stratejik bir karar mı tam olarak anlaşılamıyor, duruşunuzu daha bir netleştirmeniz mümkün mü acaba?
Dönemsel ihtiyaçlara bağlı olarak “pozitivist Atatürk” meçhule gönderilmiş “dindar Atatürk” nazara verilmiş, “diktatör Atatürk”ün tüm izleri tarihten silinmiş ve yerine gerçekleri tümüyle alt üst ederek hayal âleminden bir “demokrat Atatürk” modeli inşa edilmiş durumda.
“At sahibine göre kişner” sözünü anımsatırcasına “tarih, iktidara uygun lider kültü ve altın dönem üretir” dedirtecek bir senaryo işlev gördüğü için sahnede tutulmakta. Bununla birlikte bu işlevsellik iktidarın küçük ve dönemsel hesaplarına uygun gibi gözükse de bireysel ve toplumsal zeminde hızlı bir çürümeyi, şifasız bir hastalığı amansız bir biçimde ağırlaştırmaktadır.
Atatürk’e benzemek, Atatürkçülerle benzeşmek, Kemalist ritüel ve törenleri coşkuyla sahiplenmek, Kemalist ideoloji ve kadrolara sempatik mesajlar eşliğinde referanslar vermek, başörtülü hanımlardan ve sakallı, gümüş yüzüklü beylerden müteşekkil kafileler eşliğinde Anıtkabir’e seferler düzenleyip yeni yeni teamüller inşa etmek Allah-u Teala’nın rızasını mı, gazabını mı celbeder çok iyi hesaplamak gerekir. Takınılan bütün ciddiyet rollerine rağmen ortaya çıkan manzara Müslüman bir toplum için bir yönüyle son derece gülünç ve tuhaf diğer yönüyle büyük bir çelişki ve acıklı bir manzarasıdır.
Siyasete değer katmak, toplumu istikamet üzerinde kılmak, adalet ve şefkati ülkenin merkezi değeri halinde getirmek için ne kadarı mecburi ne kadarı gönüllü olduğunu tam ölçemediğimiz mizansenlere elbette hiç ihtiyaç yok. Hayatı kadar ölümü ve kabri de Allah’ın rahmetine bir meydan okumanın tezahürü olan bir lider kültünü askeri darbe dâhil onlarca farklı metodla halka benimsetmeyi becerememiş bürokratik oligarşi tecrübesi gözler önünde dururken hiç ibret almamış gibi hareket edenleri ikaz etmek görevimiz.
Tebliği ve davetle sorumlu cemaatler suskun, irşat ve ıslahla vazifeli âlimler ve arifler ilgisiz, Diyanet ve İlahiyat modern hurafeler ve çağdaş İsrailiyat’la yüzleşmekten korkuyor, akademi ve medya çılgınlar gibi alkış yarıştırıyor! Peki modern küfürle, şirkle, fıskla, ifsadla mücadele etme vazifesi ne zamana ve nereye kadar ertelenecek? İktidarı koruma endişesi eğer Allah’ın emir ve yasaklarını koruma endişesini ezecek kadar büyümüşse o toplumda ne hayır ve bereket kalır, ne dostluk ve kardeşlik yaşanır ne de amel defterimize yüzümüz ağartacak salih ameller işlenir. Unutmayalım ki her şey ama her şey zail olacak, bir tek Allah’ın rızası müstesna.
Mustafa Kemal'in Ateist Metinleri (Murat Bardakçı, Tarihin Arka Odası, Haber Turk, 15.11.2014)
Pelin Çift ''Atatürk Gerçeklerini'' Kaldıramadı!
Atatürk, Mustafa Ve Kemal İsimlerini Gerçekten Sevmedi / Sıcak Tartışma
YAZIYA YORUM KAT
Dünyanın hiç bir ülkesinde harf devrimine rastlanmaz. Harf devrimi ile 1000 kusur yıllık medeniyetimizle bağımız koptu. Ülkemizi işgal eden emperyalist ülkeler her alanda gelişmenin adresi gösterildi. Bir ülke ya emperyalist, sömürücü ve işgslcidir. Yahut medeni ve uygardır. Batı hangisi?
Yanıtla (0) (0)Akparti sarıyer ilçe başkanlığı, ataturkü rahmet ve minnetle anıyoruz diye afiş aşmış. Ömrü müslüman katletmek ve İslam'ın emirlerini yasaklamakla geçmiş , ölünceye kadar içki içmiş birine rahmet okumak. Nasıl bir müslüman aklı şaşıyorum.
Yanıtla (4) (1)kuranda isterse 70 defa rahmet dilesinler Allah rahmet etmez buyruluyor bakara suresinde sanırım böyle bir ayet vardı.
Yanıtla (0) (0)Çok güzel açıklamışsınız, elinize sağlık. Ercümend Özkan nerdeyse 30-35 yıl önce uyarmıştı bu sözde dindar siyasetçiler hakkında, güzel bir tartışma programında(Dinamit) var herkes seyretmeli .
Yanıtla (0) (0)yazınız güzel. aynı görüşteyim. lakin "Müslüman mahallesinde Atatürkçülük yapılacaksa bu işi Atatürkçülere bırakmadan yapmaya hevesli ne çok kişi ve kurum olduğunu hayretle görüyoruz. " söyleminin ardından hala AKP liderine söz söylememeniz, atayı sanki Erdoğan değil de masum, belediye başkanı, il başkanı, bakan v. yeniden yüceltiyormuş gibi suçu başkalarına atmak insaf ve vicdana sığmaz. bu ülkede Erdoğan'ın estirdiği rüzgar doğrultusunda savrulan kitleler var. Erdoğan atatürk ayyaş derken ayyaşlaştıran, kahraman derken kahramanlaştıran kitleler var. yani lider neyse kitleler de onu yapıyor. onun için yandaş, yalaka kesim diyoruz. sorun burda Erdoğan...erdoğan bugünkü gelinen noktanın sorumlusu. nasıl ki kemalizmi silmek istediği zaman destek verdikse şimdi yeniden hortlatmasına karşı çıkıyor ve desteğimi çekiyorum..aslında bütün bünlür YETMEZ AMA EVET'in meyveleri.. ama asıl sorun şu; bu kemalist güruh AKP'nin ve Erdoğanın sonunu getirecek. ne kadar kemalistlere yanaşırsan onlar seni dost değil hala düşmün olarak gördüklerinden AKP nin sonu kemalistler tarafından olacak.
Yanıtla (7) (0)Metin sonlarındaki "iktidarı korumak pahasına" cümlesi bu talebe cevap gibi. İlla isim
Yanıtla (0) (0)Doğru söze
Yanıtla (0) (0)Doğru tespit ve değerlendirmeye ne denir?
el-Hak doğrudır denir.
Hissiyatomıza tercüman oldunuz. Sağolın, varolun.
Yaptığınız doğru tespitler ıçın sıze teşekkür ederrın. Bu mılletın sesı olmaya devam edın.Allah yolunuzu acık ersun.
Yanıtla (0) (0)Allah razi olsun
Yanıtla (0) (0)Allah(cc) razı olsun bizlere tercüman oldunuz, fevkaladenin fevkinde bir yazı :) anlayana saz onlamayana Cehennem dahi az.
Yanıtla (0) (0)Türkiye 'İbrahim' ini arıyor...
Yanıtla (0) (0)ALLAH'ın kulları olarak dayatılan kemalizme iman zulmüne, imanımızın gereği olarak 'LA' deme hakkımızı hakaret olarak anlayıp hüküm veren mahkeme kararlarına da 'LA' diyorum.
Yanıtla (3) (0)tebrikler sayın Alpay..Sözünü adil şahitlik bağlamında esirgemeden söyleyen Hilal tv.de ki Bahadır kardeş ve sizin gibilerin Rabbim sayılarını artırsın
Yanıtla (2) (1)Kenan bey tebrik ve teşekkürler. Birilerinin bu ikazı yapması gerekiyordu. “Fe eyne tezhebun/ bu gidiş nereye?”(Tekvir:26) ayetini hatırlamanın, tezekkür ve tefekkür etmenin zamanıdır.
Yanıtla (5) (1)“(Kafir olarak ölüp) cehennem ehli oldukları onlara açıkça belli olduktan sonra, akraba dahi olsalar, (Allah’a) ortak koşanlar için af dilemek ne peygambere yaraşır ne de inananlara. İbrahim’in babası için af dilemesi, sadece ona verdiği sözden dolayı idi. Ne var ki, onun Allah’ın düşmanı olduğu kendisine belli olunca, ondan uzaklaştı. Şüphesiz ki İbrahim çok yumuşak huylu ve pek sabırlı idi.” (Tevbe: 113-114)
Evet, bu gidiş nereye? İçimizden birileri cehalet ve şahsiyetsizlikte yarış halindeler. Allah encamımızı hayr eylesin!
Hz Adem (as) dan beri Hz Nebi (sav) ye kadar "Inanan ve inanmayan" Kafir ve müslüm iki tarafmücadele etmislerdir . Ne hikmetse Allah Resulu ile birlikte bir taraf daha ortaya cikmis "MÜNAFIK" Bunlar hakkinda bir sure mevcud ve bunlarin karakteristik yapilari hakkinda ayetler bildgi verirler Kurani Kerimde.. Bu Ülkede yüzde 15-20lik kesim hakkinda neye layiklarsa öyle olsunlar... Tüm insanligin ortak degeri olan Kuran bu konuda inananlara su ögütte bulunuyor.."Onlardan ölmüs olan hic birine asla namaz kilma (buna duada etme fatihada okuma anlamida girer Allahu Alem) onun kabri basinda durma, cünkü onlar Allah ve Resulünü inkar ettiler ve fasik olarak öldüler" 9:84 buyrulur u kerim öyle azmislardirki birakin fasikligi kafirligide gecin tamamen ateist vede ataistlige evrilmislerdir söylemleri eylemlerinden bunu cikarmak hicde zor degildir.. Yüce Allah Müsriklerin Allaha inandiklarini ve putlari araci ve Sefaatci kildiklarindan Müsrik olduklarini Söyler. Bugüne geldigimizde Dünün taslari bugünün canli cansiz insanlari olmus diyebilirmiyiz..Allahu alem.. Endogrusunu Allah bilir Allah Bu toplumu Islah etsin diyorum
Yanıtla (3) (0)(Musa a.s Samiri'ye dedi ki)Ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azab dolu) bir buluşma zamanı vardır. Üstüne kapanıp bel bükerek önünde eğildiğin ilahına bir bak; biz onu mutlaka yakacağız, sonra darmadağın edip denizde savuracağız.»
Yanıtla (3) (1)isa kardesim bugünküler onlardan daha sediddi ler niyemi? onlar Allaha inanmakla beraber bazi sifatlarini reddederek ortak kosarak inaniyor ve sirk kosuyorlrdi. Kuran bu gibi inananlara Müsrik diyor bugünküler kedilerini yaratani inkar ederek kendilerine yeni bir ilah edinip ve sevgi dede ortak kosarak olümlü olan birini kutsayip tapiyorlar. ve ona layik yalan bir tarih yazarak kafalarimizi isgal ettiler. isgal edilmis kafalar akillar gercegi kabul etmezler....
Yanıtla (1) (0)Tuhaf bir çelişki. Dün, kemalizm’in omurgasını kırabilmek için mücadele ettiğini düşündüğümüz insanların, bugün, -özellikle 15 temmuz sonrası- mal bulmuş mağribi gibi m.kemal’e sarılarak eski dostlarını dumura uğratması,
Yanıtla (3) (1)Diğer yandan, dün, kabe’yi arab’a tahsis edip, anıtkabir’i kutsayan, tazim’de bulundukları ilah’larına bugün Fatiha isteyen, ateizmin manifestosunu yazabilecek birini neredeyse evliya yapmaya çalışan,
Dün, birbirlerinin değerleri ile dalga geçen, mücadele eden iki kesim, bugün, ortak noktada buluşup birbirlerine öykünme yarışı içerisine girmişler. Kısa kısa paslaşmalardan gol olur mu bilemem ama omurgasızlığın, kimliksizliğin, pragmatizmin doruklarını zorladıkları kesin.
Hadi bakalım hayırlısı. At başı bizimkiler önde gibi duruyorlar ancak Kemalistlerin Haydar Baş gibi Ronaldo görünümlü messi’yi oyuna sokarak son vuruşu yapmaları da sürpriz olmaz.
Ağzınıza kaleminize yüreğinize sağlık
Yanıtla (0) (1)Müslüman olduğunu ve İslamcı olduğunu idaa eden kardeşlerimiz bile sosyal medya hesabimizda paylaştığımız Kemalizm paylaşımlarına siz hâlâ orda misiniz diyor?
Yanıtla (1) (0)Hergun namazda Fatiha suresini okuyup bizi doğru yoldan ayırma deyip sonra mevcut sistemin aklı ile hareket etmek hangi akla imana şuura zihine sigiyor.
Kalemine sağlık Kenan alpay bey.
Mekkeye gidelim mi? Yil miladi 610 lar Hz Adem (as) dan beri gelen Ve Hz Ibrahimle (as) devam eden cigirindan cikarilmis heva ve heveslerinden peydahladiklari bir Hayat tarzlari (din)hakim . 360 küsürde ibadet ettikleri karsilarinda saygi durusunda durduklari adaklar kurbanlar kestikleri celenklerle süsledikleri putlari mevcud. Bunlarin 4 tanede ulululadklari kutsadiklari var. Allahu Teala "UZAK" oldugu icin (hasa) O na bunlari araci ederek yaklasacaklarini umuyorlardi.-- Günümüze gelelimmi? Ne fark var? Onlar bu günküleri kadar akilli (!) degillermis en azindan bir koruma kanunlari yoktu ve bu ülkedeki kadarda ilah edindikleri yoktu ; ne diyelim "LA ILAHE ILLAALLAH MUHAMMEDÜR RESULULLAH"
Yanıtla (2) (0)Kenan bey ellerinize kalemminize ve yüreginize sagliklar Niyaz Ediyorum, Yüce Rabbimden, var olun sag olun Tesekkür ederim. Hak ve hakikati derd edenlere selam olsun, Yalanlari ve uydurmalari derd edinenlerin de atalari seytanlari atesleri bol olsun
Yanıtla (1) (0)Kenan Alpay, içimizden birilerinin ayıbını çok kötü yüzlerine vurmuş!
Yanıtla (1) (0)Buhakikati nkar edenler bize Irtica dediler mürteci dediler en mukaddes degerlerimize hakaret ettiler, Adam gibi "Biz iman etmiyoruz" diyemiyorlar Bir kesimin iyiliklerini kötülüklerini yaptiklarina bakarak ölcer biceriz biz. Adam müsfeddeleri daha ne desinler? hersey gün gibi ortada. Batiyi örnek ve ölcü alanlar, batida kiliseye ve canlarina birisi küfredebilirmi bilmiyorlarmi? Bu topraklardaki "Küfür özgürlügü" nerede var, Adamlar acik acik küfrediyorlar biride cikmis Inanmiyorsun da Ezana dil uzatiyorsun .. 30 bin kelimelik sözlügünüzde Bin e bile varmaz Türkce niz var coguda uydurma, Sen ve seningibiler en basitinden VE ve HIC demeden konusunda görelim, Olanak somut kanit yanit soyut vb nice uydurma kelimeler (Kelimeye sözcük dediniz) uydurdunuz Be cahil Türkceyi bu kadar seviyorsan Türkce uydurduklarinla konus ta derdini anlayan varmi görsün bu millet. Bir zamanlar Günlerin adini bile degistirdiginizi bu günkü nesil bilmiyor Pazara bitgün Pazartesini öngün vd,, Türkce konusuyoruz diyenler ve savunanlar Farsca ve Arapca konustugunuzun farkindamisiniz. Bu milletin degerlerine küfrünüzün cezasini Ahirette göreceksiniz bu sürenizin sefasini sürün ve ögünün atalarinizla belki sizi öbür tarafda tanirda size yardim debilir degilmi?
Yanıtla (0) (0)Tarihde Hz Nebi (s ) kadar hayatinin enince ayrintilarina kadar yazilmis kaydedilmis bir dog,ruluk abidesi kisi yoktur. Son yy ,larda da hayati yalanlarla cevrlmis bu Ölmüs bu biri kadar kimse yoktur bu dünyada, 5816 Kalksada bu toplumda yine bir sey degismez, Zira bu toplumun gercege hakikate allerjisi var, Bu toplumama hikaye yalan hurafe iyi geliyor bu her safhada ayni, Bu minvalle Kendini aydin sanan cagdas sanan karanliklara ve"Biz onun askerleriz " diyenlere bir sözümüz yok Dileyen inanir Dileyen kafir olur kimsenin onünede durmuyoruz, Biz bize "bizim inandigimiz gibi inanacaksiniz" dayatmasina karsiyiz, Hakikate dusman olanlarbir yalan ve hurafe yiginlarina sahip cikan bir ilah edinmisler,, güle aglaya eglenip dursunlar. Cennette Cehennemde serbest. Küfredenlere gipta etmiyorum da tarihde yasamis nice adam gibi adam kafirlere gipta ediyorum. KÜFR: hakki gercegi hakikati örten demektir bu kim olursa olsun her insana samildir. Biz atalar dinini ve bunlarin bize dayattigi Hayat tarzini reddediyoruz, ve Yüce Allah da bunlara süre veriyor , Her zerrelerini O na borclu olduklarini unutan sagirlara körlere yolunuz acik olsun diyoruz o kadar, Kiyamete kadar bizde var olacagiz sizde, Ey dusmanim siz benim ifadem ve hiz imsin gündüz geceye muhtac bana da sen lazimsin ,el Galip olan Allah ve Resulu taraftari olacaktir vesselam,
Yanıtla (1) (0)Duygularımıza tercüman olduğun için seni canı gönülden tebrik ediyorum allah yar ve yardımcın olsun deyerli abim
Yanıtla (0) (0)Üstad , ALLAH razı olsun. Yazınızla hislerimize tercüman oldunuz.
Yanıtla (1) (0)