1. HABERLER

  2. HABER

  3. Ürdünlü El-Belavi'nin Türkiyeli Eşi Konuştu
Ürdünlü El-Belavinin Türkiyeli Eşi Konuştu

Ürdünlü El-Belavi'nin Türkiyeli Eşi Konuştu

CIA'ya tarihinin en büyük darbelerinden birini vuran Ürdünlü El Balawi’nin öldürdüğü 7 CIA ajanı, Afganistan’daki Amerikan operasyonlarının beyin takımındaydı.

07 Ocak 2010 Perşembe 13:34A+A-

Afganistan'daki CIA üssüne saldırı düzenleyerek, ikisi Blackwater görevlisi diğerleri CIA ajanı 7 kişinin ölümüne neden olan feda eylemcisi Humam Halil Ebu Mulal El Belavi hakkında yeni bilgiler gelmeye devam ediyor. Associated Press'in Ortadoğu karşı istihbarat uzmanlarına dayandırdığı haberine göre, El Belavi Ürdün tarafından, El Kaide'nin iki numaralı adamını yakalayabilmek için özellikle hapse atılmış. Sadece üç gün süreyle hapiste tutulan Belavi, delil yetersizliğinden serbest bırakılmış.

CIA'i Sarsan Eylem

Bu üç günlük hapis ve sorgulama sırasında, Belavi'yi kendileri için çalışmaya ikna ettiklerini sanan Ürdün istihbaratı ve CIA, çok kötü yanılmalarının bedelini yedi ajanını kaybederek ödediler. Bu, son dönemde CIA'in uğradığı en büyük saldırı.

Belavi, Afganistan'a gönderildikten sonra aylarca, El Kaide'nin alt kadrolarıyla ilgili, saldırıda ölen diğer Ürdünlü ajana (Ürdün kralı II. Abdullah'ın amca çocuklarından yüzbaşı Ali Bin Zeyd) önemli bilgiler göndererek güven sağladı. Diğer yandan, CIA ile ilişkilerini sürdürüp çalışmaları hakkında detaylı bilgiler edinmek yerine, Belavi, yüzyüze geldiği ilk toplantıda onları havaya uçurdu.

CIA'nın İki Numaralı İsmi de Öldü

Ölenlerin arasında CIA'in Afganistan'daki ajanlarının iki numaralı isminin de bulunması, Belavi'nin getireceğini düşündükleri bilgiye ne kadar önem verdiklerini ve ona ne kadar güvendiklerini gösteriyor. CIA bu olay sonrası ABD'de eleştiri oklarını üzerine çekmiş görünüyor. Uzmanlar, CIA'in alandan bilgi toplayamadığını ve yaptıkları işin fal bakmakla eşdeğer olduğunu söylüyor.

Eski bir CIA ajanı olayı değerlendirirken şöyle söylüyor: "CIA yıllardır peşinde olduğu El Kaide liderlerinin yeri hakkında en ufak bir bilgi alınca öyle heyecanlanıyor ki, ellerindeki bütün işi bırakıp bu bilginin peşine düşüyorlar. Zevahiri'yi yakalayan ekipte bulunmayı herkes ister, böyle bir ekipte yer almak CIA'de kariyer basamaklarında hızla yükselmek demektir."

Beyaz Saray, CIA ile El Belavi arasında yapılacak toplantıdan haberdar olmasına rağmen her iki kurum da bu konuda açıklama yapmayı reddediyor.

Çocuklarıma Babalarının Şehit Olduğunu Haber Vermedim

Ürdün doğumlu El Belavi'nin Türk eşi Defne Bayrak, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, eşini, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde eğitim gördüğü dönemde tanıdığını ve 2001 yılında evlendiklerini söyledi. 2002'de eşinin tıp fakültesini bitirmesinin ardından Ürdün'e taşındıklarını anlatan Bayrak, "Eşim Ürdün'de mesleğini yapmaya başladı. 2003 ve 2004 yıllarında da kızlarımız dünyaya geldi. Mutlu bir evliliğimiz vardı" dedi.

Ekim 2009'da ise kesin olarak yeniden Türkiye'ye dönüş yaptıklarını belirten Bayrak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben burada bazı basın kuruluşlarına makaleler yazmaya başladım. Eşim, Afganistan'a tıpta uzmanlık eğitimi için bir üniversiteye kayıt olmaya gitmişti. Orada işlerini tamamladıktan sonra dönecekti. Kendisiyle yüz yüze en son martta görüşmüştük. Telefonda en son 10 gün önce görüştük. Afganistan'da uzmanlığını yapmaktan vazgeçtiğini, Türkiye'de eğitimini tamamlamak istediğini söylemişti. Olmadı. Çok üzgünüm."

Bayrak, eşinin "CIA ve El Kaide bağlantıları olduğu'' yönündeki iddiaları gazetelerden okuduğunu, ancak kendisinin böyle bir bağlantısı olduğuna asla inanmadığını kaydetti: "Eşim CIA adına çalışsaydı neden onlara saldırdı?" diyen Bayrak, söz konusu iddiaların tamamen asılsız olduğunu savundu.

Bayrak, "Eşinizin cenazesinden haberiniz var mı?'' sorusuna da "Şu an için cenazeden haberimiz yok. Evimde taziyeleri kabul ediyorum. Çok üzgünüm. Çocuklarım da babalarının şehit olduğunu bilmiyorlar" yanıtını verdi. "Çocuklarına ve ailesine çok düşkündü, onlara saygılıydı. Çocuklar, babamız nerede diye soruyorlar. Şu an için açıklamayı düşünmüyorum. İleride alıştıra alıştıra söylemek zorundayım. Acımız çok büyük. Çok büyük şaşkınlık yaşadık." diyen Bayrak, "Eşinizin ailesiyle görüşüyor musunuz?" sorusuna karşılık hiç kimseyle görüşmediği yanıtını verdi.

Defne Bayrak'ın Usame Bin Ladin'in kendi ağzından yaşam öyküsünü anlattığı, çeşitli kanallarla yaptığı söyleşiler ve Bin Ladin hakkındaki değişik görüşleri içeren Usame Bin Ladin Doğu'nun Che Guevara'sı ile daha önce Hıristiyan olup papazlık ve misyonerlik yapmış insanların öykülerini anlattığı Neden Müslüman Oldular adında kitapları bulunuyor.

Bayrak ayrıca, iyi ve kötünün mücadelesi üzerine kurgulanmış, Arap milliyetçisi bir kahramanın Yahudileri yenmek için bölünmüş Arap aşiretlerini birleştirmesini anlatan, Saddam Hüseyin'in Defol Git Lanetli kitabının da çevirmeni ve çeşitli internet sitelerinde de, yazıları mevcut.

 

KİMDİR?

Ürdünlü 9 çocuklu bir ailenin oğlu olan Halil Abu-Mulal El Belavi, 25 Aralık 1977'de Kuveyt'te doğdu. Amerikan NBC News'un CIA kaynakları ve Ürdün istihbaratına dayanarak verdiği habere göre, ikiz kardeşi bulunan Belavi, Irak'ın 1990'da Kuveyt'i işgal etmesinin ardından ailesiyle birlikte Ürdün'e göçtü. Amman Lisesi'nden mezun oldu. 1996'da İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ni kazandı.

EN İYİ MUHBİRMİŞ!

New York Times gazetesinin yazdığına göre, el Belavi, son yıllarda el Kaide hakkında CIA'ya en çok yardımcı olan muhbirlerin başında geliyordu. ABD'li istihbarat yetkilileri, el Belavi'nin el Kaide'nin iki numaralı ismi Zevahiri de dâhil olmak üzere örgüt hakkında çok önemli bilgilere sahip olduğunu düşünüyorlardı. CIA bu konuda ona öyle güveniyordu ki el Belavi'yle Afganistan'da özel bir toplantı ayarlanmıştı. Ancak el Belavi, CIA yetkililerine, en büyük darbeyi vurmaya hazırlanıyordu ve öyle yaptı. Eşinin verdiği bilgiye göre el Belavi, Ürdün'de iken internetteki forumlarda cihadi yazılar yazıyordu.