İslamcı Aydınlar ve Suriye Karartmaları
Suriye’de yaşanan yıkım ve katliamların izahı çok mu karışık? Baas rejiminin tıynetini bilemeyenler için belki böyle bir izah zorluğu vardır. Fakat yarım asırlık Esed-Baas cuntasına karşı başkaldıran kitlelerin 16 aydan bu yana giderek artan oranda yükselttikleri mücadele söz konusu izahın zor değil, tersine kolay olduğunu gösteriyor.
Suriye üzerinden İslam dünyasına karşı oynanan küresel ve kirli-karanlık bir oyun var da bizler bu oyunun figüranları olarak bir rüzgara kapılmış gidiyor muyuz? Baas-Esed rejimi II. Dünya Savaşı sonrasında kurulmuş küresel dengelerin vahşi bir ürünü olduğuna göre Suriye’den dünyaya yansıyanlar karşısında Kemalist siyasetin “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” prensibine paralel düşmek hiç mi endişe verici değil?
‘Avamın’ Kafası Berrak, Entelektüelin Bulanık
Suriye meselesi gazete ve internet haber sitelerine yansıyan görüşlerden keyfe göre birkaç seçme yaparak hem bugün yaşananları hem de geleceğe dönük planları anlayabileceğimiz/anlatabileceğimiz bir mesele olmasa gerek. Hele ki bu tür seçkiler üzerinden geleceğe dair korku ve panik havası oluşturmaya yönelik genel geçer yargılar bildirmek hepten lüzumsuz kaçıyor.
Seçkilerden genellemeye varma ve geleceğe dair bir korku atmosferi inşa etmeye bir örnek olması için Ali Bulaç’ın “Suriye’nin Kuzeyine Çekiç Güç” yazısına değinebiliriz. Suriye’de ‘Tampon Bölge’ oluşturmak üzere devreye sokulacak yeni bir ‘Çekiç Güç’ oluşturmanın koşullarından bahsederken Bulaç, sırasıyla şu on kaynağa atıf yapıyor: Eski diplomat M.Bessam İmadi, Suriyeli muhalif hukukçu Behiye Mardini, Foreign Policy dergisi, Yahudi lobilerine yakınlığıyla bilinen Amerikalı siyasetçilerden emekli general Paul E.Vallely, Cumhuriyetçi Senatör John McCain ve Joe Lieberman, bir ABD Savunma Bakanlığı yetkilisi, bir Türk diplomat, İngiliz Daily Telegraph gazetesine konuşan bir yetkili ve Amerikalı yazar-tarihçi Webster Griffin.
Nedir bu tampon bölgenin yakın hedefi? Yapılan alıntılardan anlaşıldığına göre öncelikle şu: “Uzun vadede Irak ve Suriye'den koparılacak parçalarla Erbil'den Akdeniz'e bir Kürt devletinin siyasi coğrafyası oluşturuluyor. Buna güç yetirilirse İran'dan koparılan parça da eklenecek.” Nihai hedefin ise “Türkiye'nin parçalanmasına yol açacak büyük çapta bölgesel bir savaşa doğru atılmış dev bir adım” olacağı öngörülüyor. Tam da Türkiye toplumunun ‘kadim korkularına’ selam duran tahliller…
Bu türden kıyamet senaryoları veya korku ütopyalarını hayata geçirmek o kadar kolay mı? “Batı istedi mi yapar, emperyalizm kafasına koyduğu planlarını tıkır tıkır işletir, en az yüzyıllık küresel hesaplar pratiğe dökülüyor, Suriye’yi halledince sırada Türkiye var” vs. kabilinden kalıp yargılara sahip olanlar için bir şey söylemeye hiç gerek yok. Fakat nasıl olur da Tunus’ta başlayıp Mısır, Libya, Yemen, Bahreyn ve Suriye’ye uzanan halkların despotizme karşı ağır bedeller ödeyerek yükselttikleri mücadeleyi emperyalizmin hesapları bağlamında değersizleştirirsiniz? Siyaset, diplomasi, askeri imkanlar ve en önemlisi toplumsal değişimin yasaları (sünnetullah) böyle bir değersizleştirmeye izin verir mi?
Suriye’yi Üçe Bölen, Türkiye’yi Kaça Böler?
İlkesel olarak bir Batı müdahalesi talep etmenin doğruluğu-yanlışlığı bir tarafa kim, nasıl bir tampon bölge kuracak? İkincisi tampon bölge kurulmasın da Rusya ve İran’ın desteğini arkasına almış Baas-Esed cuntası kitleler halinde halkın kanını dökmeye devam mı etsin? Suriye halkı Esed-Baas şebekesinin katliamlarından korunmak üzere tampon bölge talep ediyorsa siz ne diyeceksiniz? “Sakın ha! Önce Suriye’yi üçe, sonra da Türkiye’yi de şu kadara bölerler” mi diyorsunuz?
Batı’nın Suriye için harekete geçmeye ne niyeti ne de imkanı var. Birincisi Batı, Rusya-İran yanlısı Esed rejimiyle ‘radikal İslamcı’ muhalif potansiyel arasında sıkışmış durumda. Ne yukarı ne de aşağı tükürme durumunda. İkincisi ise seçimlerde kendini kurtarmaya endekslenmiş Obama yönetimindeki ABD ve ekonomik darboğazdaki AB’den bir askeri müdahale beklemek birileri için ham hayal diğerleri için de fobi durumunda. Yaygın olarak söylendiği üzere ABD ve AB, Türkiye’yi Suriye’ye doğru itekliyor değil. Tersine Erdoğan Hükümeti, ABD ve AB’yi Suriye’ye doğru çekiyor. F4 uçağının düşürülmesi sonrasında yaşanan gelişmeler bu durumu bir kez daha teyit etmiştir.
Kimin kimi Suriye’ye doğru ittiği-çektiği meselesinden ayrı olarak şu soruya cevap bulmalıyız: Suriye’de devlet eliyle gerçekleştirilen katliamlar kimler tarafından ve nasıl durdurulacak?
“İran’ı ve Türkiye’yi bekleyen korkunç gelecek” hikâyelerini analiz adı altında tekrar etmenin doğru ve faydalı bir tarafı yok. Ulusalcı sol ve İran menşeli akımlar tarafından sabah-akşam propaganda edilen yıkılma, bölünme, iç çatışma senaryolarını bir de Ali Bulaç’tan dinlemeyelim.
Suriye halkı, sadece Rusya’ya değil İran ve Hizbullah’a rağmen de katil Esed-Baas cuntasını yıkmaya kararlı. Siz bu konuda kendilerine ‘yol göstermeye’ ve yardımda bulunmaya niyetli misiniz? Yoksa Suriye halkının ölümüne giriştiği İslami mücadelesine değil de thing-thank kuruluşlarının senaryolarına kulak vermeye devam ederek korku ve eylemsizlik pompalamakta ısrarcı mı olacaksınız?
YAZIYA YORUM KAT
eğer esadın amerikadan farkı yosa ben size soruyorum neden aynı devletler dünyanın bir çok yerinde toplantılar yapıyorlar yani onlar suriye halkını çok mu seviyorlar?
Yanıtla (0) (0)yada aynı devletler bahreyn halkı için neden demokritk bir sistem önermiyorlar?
soruların cevabını bekliyorum ama benim anladığım kadarıyla suriyede başka devletrlerin bir siyasi döğüşü var ve arada ölen maalesef mazlum halk oluyor ne esad nede silahlı milsler dir kar eden yanılıyormuyum...
Söylermisiniz:
Yanıtla (0) (0)Bu yezid esad israilden ve amerikadan bir farkı var mı.?
İsrailin yapmaya çekindiği her türlü alçaklığı yapmıyor mu?
Bu yezid esad devrilmesi gereken bir alçak müşrik değil mi?
İnsan bırakın müslümanlığını insanı bile insanlığından utandıran bu barbarlığa karşı neden iran ve hizbul... bu yezidi savunur da bu müslüman halkı savunmaz.
En başta iran ve hizbul... bu halka sahip çıksaydı bu halk onlara minnetter kalırdı.Ve bu yezid birkaç ayda devrilirdi.
Suriye halkı daha üç beş yıl önce hizbul...in liderinin resimlerini sallayarak israile karşı savaşında hizbul...in yanında yer almadı mı?
Hepimiz bu mezhepçilerin resimlerini taşıdık.onlara destek verdik.O bir zamanların islam aleminin kahramanı idi.Ama şu an hangi durumda.Müslümanların kadınlarının namusunu kirletenlerle beraber Allah adına kıyama kalkan müslüman bir beldeye savaş açmakta.
Bunu ne diye yapmaktadır.
Sözde siyasi nedenlerle öyle mi?
Hangi siyasi anlayış bu sapık ile beraber olmayı adil sayar?
Bu sapık adamla mı Kudüsü kurtaracaksınız?
O zaman siz de gidin eşkiyalık yapın ve onu da Allah adına harcayıp da cennete gidin.
Bu adımın sizin fikirleriniz ile hiç bir farkı yok.
İranın zaten geçmişi bozuk.
Çeçen cihadında resmen ruslara "eline sağlık şu selefileri ne güzel bitirdin" demediği kaldı.
Burnunun dibinde afgan cihadı var.Eğer iran yalancı değilse afgan cihadına yardım etsin.Tek kurşun bile vermez afgan cihadına.Nie? Çünkü afgan cihadı onun mezhebine uygun değil.Geçenlerde medyaya bir haber düştü.Yaralanan bir coniye amerikalılar isterlerse hastanelerinde bakabileceklerini söylemişler iranlılar.
1982 yılında ihvan devrim yapmış kardeşleri olan iranlılardan kendi yezidlerini devirmek için yardım etmeye gitmişlerdi de iran yine bu günkü gibi müslümanlara yardım edeceğine yine de bu yezidin babasına yardım etmişti.
İran mezhepçi , fars halkının menfaatlerini gözeten ve müslümanların kendisinden emin olmadığı bir devlettir artık.
Bu böyle biline!!!!!
Allah'ın laneti Tüm tağutlar(ABD,Nato Rusya vb..) gibi tağut beşşar ın ve destekçilerinin üzerine olsun,
Yanıtla (0) (0)Allah ın rahmeti- inayeti ise diktatörlere ve tağutlara başkaldıran tüm (mü'min olan olmayan)mazlum ve mustazafların üzerine olsun.
Suriye konusunda zulum ve tağut kavramlarıyla olayı yorumlamaktan kaçınan sözde islamcılara Allah akletme bilinci bahşetsin.Onlara göre ABD tagut Nato tağut Saddam tağut tamam ama sıra beşşar tağutuna gelince,binbir dereden bahanelerle dut yemiş bülbül gibi susanlara ne demeli..Kim inanır islamcılıklarına..devrimciliklerine..
Çağdaş şam yezidi beşşar tağutuna dolaylı yoldan(iran yönetimi ve sözde islamcılar) veya direk destek olanlar(Rusya ve,çin) bunun hesabını mahşerde nasıl verecek ve izah edecekler.
s ali artık geçmişteki islami kimlik mücadelesini unutabilir esadın katliamlarını görmemezlikten gelebilir komplo teorileri ile tezlerini destekleyebilir ve ısrar edebilir zalim esad katliamları sonuna kadar devam edebilir emir kulları mahluklarıda esada desteklerini sürdürebilir karalama iftira dezenformasyon komlo teorilerini devam etirip geliştirebilir allahın mazlumların taraftarlığını unutabilirler allahın kafir ve zalimlerin komplolarını başlarına geçirmeye muktedir olduğunu unutabilirler allahın hilelerini başlarına geçirmeye muktedir olduğunu unutabilirler hz musa hz ibrahim lut yusuf nuh bedr savaşı huneyn mute savaşlarından allahın yardımını unutabilirler
Yanıtla (0) (0)ama bizler asla unutamayız ve unutmayacağız biz allahtan korkarız ve ona dayanırız bazı mahluklar maddi akıntılarından korkabilirler bazı mahluklar emir aldıkları mahlukların gazabını üzerlerine gelmesinden korkabilirler ama bizler asla korkumuz sadece allahtan yanadır sevgi ve desteğimiz müslüman olsun olmasın mazlumlara yana tavrımız açıktır ve biz tercihimizi mazlumdan yana zalime karşı kanımızın son damlasına kadar onlarla aynı saftayız
mazlum müslüman suriye halkı canı canımız kanı kanımız onlar bizler için bir değerdır allah mazlum suri halkının şehadetini makbul eylesin onları muzzafer eylesin kadın yaşlı çocuk hasta ve yaralılara şifa versin ev barları harabe edilen yurtlarından hicret edenlere sabrı cemil eylesin amin selam ve dua ile
Bende kalemine kuvvet diyorum. ama ali bulaç a;
Yanıtla (0) (0)Basiretten bahsedenlerin basiretsizliği insanı kahrediyor . Yemeni ,ırağı,pakistanı,afganistanı,bahreyni deki zülüme kısık sesle yada sesiz kalanlar katarın .ürdünün ,sudinin krallığına şapka koyanlar, şimdi NATO ,ABD,BM , ABve israilin baktğığ yerden bakma mücahitliğine syunmaları basiret olarak görülüyor . Çünkü onlar hak sözle batılı kast ediyorlar.
Rabbim esadın zalimliğine de diğerlerin fitne emelerinede,oyun oynayanada ,oyuna gelene de fısat fermesin biz müslümanları basiret adı altın da basiretsiz kılmasın .
belki söylediklerim bu site yöneticilerini rahatsız eder .Ancak yayınlama erdemlikleri olan bir site olarak biliyorum.
Suriye muhalefeti defaatle batının birçok kentinde toplantılar yaptı ,batı bunlara ev sahipliği yaptı , deve kuşu misali bunları görmeyip Suriye muhalefetini karartıyorlar yazmak doğru mu ?
Yanıtla (0) (0)Sırf Esedi istemeyip her türlü alternatifi kabullenmek neyin nesi?
Niye birgün olsun kendinize bakmıyorsunuz kardeşim ,bunun gurur ile alakası yok! Hatalar her insan için olabilir ,bu olaylar çıktığından bu yana birgün Suriye olaylarında kendiniz gibi olmayanlara hiç kulak verdiniz mi ,mevcut paradigmanın politikaları doğrultusunda olmanız bile eleştiriliyor ,tıpkı vakit gazetesi gibi politika anlayışınız var, güç kaybediyorsunuz güvenilirliğiniz sorgulanıyor .
Seyyid Hasan sizin gördüğünüzü mü göremeyecek kadar basiretsiz! Seyyid Ali bu kadar mı basiretsiz ! Bu insanların suçu şia olmak mı?
Burdan şunu sormak istiyorum ,yıllarca mezhepçilik yapanlara savaş açtınız ,haklısınız katılıyorum ,bunu biz de kabul ediyoruz ,peki bu konuyu neden mezhebi pesrpektiften değerlendirerek insanları yanlış bilgilendiriyorsunuz? Biliyorsunuzki bu mesele mezhebi olmayan siyasi bir mevzu neden gizliyorsunuz?
Yıllarca İran -despot saddam savaşını insanların gözünün içine baka baka sünni-şia savaşı diye takdim edenleri kınardık ,saddam habisini sünni kategoride değerlendiren(!) çok bilmişlere kızardık ,ne hazin şimdi burdan aynı değerlendirme yapılıyor ,hem de sünni olmayan bir yerden ,daha doğrusu sünniliği sınırlandırma olarak görenlerden...
Kenan Bey biz suriye olaylarında intihar saldırılarını - muhalif unsurların yaptığı eylemlerinin meşruyeti - muhaliflerin yabancı ülkelerdeki toplantıları - muhaliflerin silahlarının nerden geldiğini -nasıl temin edildiğini - ilk günden itibaren neden şia karşıtı ,İran karşıtı ,direniş karşıtı söylem ve fetvaları -geçen seneye kadar Arap Baharı direnişlerini konuşurken birden Suriye olayıyla neden durduğunu ,bittiğini ,gündemden bıçak gibi kesildiğini ....vs hakkında sorularımızı hamasi değil rasyonel olarak cevaplamanızı istiyoruz .
Kenan Kardeşim dilinize sağlık.Hakikatı göremeyenlere kısa bir yazıylada olsa bazı gerçekleri sunmuşsunuz.Allah Basiret tutulması yaşıyan bir vakitlerin sözde islamcı taifesine lutfuyla feraset bahşetsin..
Yanıtla (0) (0)