
İlköğretimde Başörtülü Öğrencilere Zulüm
Yeni eğitim-öğretim sezonu yasakla başladı. Bazı ilköğretim okulları başörtülü öğrencileri okula almadı, müdürler zorbalık yaptı.
2011-2012 eğitim-öğretim yılının başlamasıyla tüm öğrenciler okullarına giderken, başörtülü olarak okullarında devam etmek isteyen öğrenciler bazı okullarda derslere alınmadı.
İzmir'in Menemen İlçesine bağlı Asarlık 100. Yıl İlköğretim Okulu'na başörtülü öğrenciler okul müdürü tarafından dışarı atıldı. Başörtülü bir şekilde okumak isteyen Melek ve Mümine Kalkan kardeşler derslere alınmadı.
Öğrenci babaları Mehmet Şah Kalkan bunun hukuksuz bir uygulama olduğunu söyleyerek şunları belirtti: “Çocuklarım bu yıl Allah'ın farzı gereği örtülü bir şekilde okumak istediklerini söylediler. Ben de bir baba olarak çocuklarına destek veriyorum. İki gündür çocuklarımı okula götürüp sınıfa koyuyorum. Ama okul idaresi bize çeşitli zorluklar yaşatıyor, çocukları sınıfa götürmeme rağmen bizzat okul müdürü Ali Beyazbal, zor kullanarak onları sınıftan çıkarıyor. Hatta emniyet müdürünü çağırttığını söyleyerek beni tehdit etti. Çocukların başörtüsünü çıkartmadıkları sürece onları kesinlikle okula almayacağını söyledi.”
Okul İdaresi Kanunları Hiçe Sayıyor
Okul idaresinin TCK'nın 112. maddesi gereği suç işlediğini ifade eden Mehmet Şah Kalkan, öğrencilerin eğitim hakkını zorla engelleyenlerin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacağının kanunda açık bir şekilde yazıldığını söyledi. Ayrıca yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunacağını belirtti.
Bu Okulda Müdürün Kanunları Geçerli
Başörtüsü taktıkları gerekçesiyle eğitim hakkından yoksun bırakılmak istenen öğrenciler, bu sabah okullarına yine başörtülü bir şekilde gittiler. Müdür Yardımcısı Ahmet Sungur, henüz okul girişinde öğrenci velisini tehdit ederek "Siz öğrencileri sınıfa soksanız da ben onları dışarı çıkartacağım" dedi.
Öğrenci velisi ısrarla çocuklarını sınıfa bırakmak isteyince bu sefer okul müdürü Ali Beyazbal'ın engellemesiyle karşılaştı. Müdür adeta kendisini set yaparak öğrencilerin içeri girmesine müsaade etmedi. Müdür, kanun ve yönetmeliklerin hatırlatılması üzerine ise kendi şahsi görüşlerini kanun üstünde tutup, öğrencileri kesinlikle sınıfa almayacağını söyledi.
Başörtü Mağdurlarına TESSEP Sahip Çıktı
Tesettür Seferberliği Platformu (TESSEP) yetkilileri başörtüsü taktıkları gerekçesiyle okula alınmayan öğrencilere sahip çıktı. Sorunun çözülmesi için okul idaresiyle görüşen yetkililer buradan herhangi bir sonuç alamayınca Menemen İlçe Milli Eğitim Müdürüyle görüştüler. Görüşmenin ardından açıklamalarda bulunan TESSEP Ege Bölgesi sözcüsü Cemil Genç şunları söyledi: “Müdür Bey'den yaşanan hukuksuzluğun ve eğitim hakkı engellenen öğrencilerin mağduriyetlerinin giderilmesini istedik. Ayrıca yapılan bu uygulamanın kanun ve yönetmeliğe aykırı olduğunu, bu öğrencilerin okul önlerinde değil sınıflarında olmaları gerektiğini söyledik.” Polisin tutumunun da yanlış olduğunu dile getiren Genç “Polisin görevi öğrencilerin okuma hakkını engellemek değildir, onların görevi sokaktaki asayişi sağlamaktır.” dedi.
TESSEP yetkilileri başörtülü olarak okumak isteyen öğrencilere her türlü desteği vereceklerini söylediler.
Başörtüsü Zulmü İskenderun'da
İskenderun'un Bekbele beldesinde bulunan Bekbele Fatih İlköğretim Okulu da 2011 - 2012 yılı eğitim ve öğretim yılına başörtü zulmü ile başladı.
Dün okula giden 7. Sınıf öğrencisi Sümeyye Ocakoğlu ile 3. Sınıf öğrencisi Kuddüs Kesik başörtüsü engeliyle karşılaştılar. Olayı duyduktan sonra okula giden öğrenci velileri, okul idarecileri ve öğretmenleri ile tartıştı. Ayrıca sivil polislerin okulu adeta karantina altına almaları dikkat çekti.
Okulda yaşadıklarını anlatan Sümeyye Ocakoğlu "Sabah başörtümle derse girdim. İlk derslerde pek bir sorun ile karşılaşmadım. Ama 4. derse beş dakika geç kalmıştım. Kapıyı çalıp içeri girdim ve öğretmenimden özür dilemeye çalıştım, fakat öğretmenim bağırıp çağırmaya başladı. Beni bu halde içeriye alamayacağını söyleyip okul idaresinden izin almamı istedi. Okul idarecileri de bu şekilde okula alınamayacağını belirterek velimi çağırmam için beni eve gönderdiler. Ben de ağlayarak eve gittim." şeklinde konuştu.
Olayı duyduktan sonra okula gittiğini belirten Rahime Ocakoğlu okul idarecileri ile tartıştığını söyledi. Derse kızı ile beraber girdiğini söyleyen Ocakoğlu "Sınıfa giren matematik öğretmeni bizi dışarı çıkarmaya çalıştı. Ben de dersi kızım ile beraber takip etmek istediğimi belirttim. Bunu duyduktan sonra öğretmen sınıfı terk etti. Biraz zaman geçtikten sonra tekrar geri dönüp kızınızın kalabileceğini söyledi. Ben de dışarıya çıktım. Biraz geçtikten sonra kızım tekrar okuldan çıkarıldı." dedi.
“Mili Eğitimden Belge Alın!” Dayatması
Başörtü engeline takılan bir diğer öğrenci Kuddüs Kesik ise öğretmenleriyle hiçbir sorun yaşamadığını dile getirdi. Okula çağrılan veli Selahattin Kesik ile okul idaresi arasında tartışma çıktı. İdarenin, kızının okula alınması için kendisinden Milli Eğitimden bir belge alınması gerektiğini belirtiler. İstenilen belgenin çok saçma olduğunu belirten Veli Kesik "Kızımı okutmak için milli eğitimden izin mi almam gerekiyor. Kızımın okuma hakkını kimse engelleyemez." şeklinde konuştu.
Bir Mağduriyet Haberi de Antep'ten!
Pakize Kemal Öğücü İlköğretim Okulu’nda ders başı yapmak için okuluna giden 7. Sınıf öğrencisi Zeynep Kütükçü ile 5. Sınıf öğrencisi Sümeyye Annaç, okul yönetiminin keyfi uygulamasıyla karşılaştı.
"Başörtüm Anne Babamın Emri Değil, Allah'ın Emridir!"
Dün okuluna giden 7.sınıf öğrencisi Zeynep Kütükçü başörtüsü ile sorunsuz bir şekilde ilk üç derse girdiğini; fakat üçüncü derste müdür Metin Parlak'ın engeliyle karşılaştığını söyleyerek, “Müdür beni odasına çağırdı başörtü ile okula gelemeyeceğimi söyleyip başörtümü açmam için psikolojik baskı yaparak beni ikna etmeye çalıştı. Başörtümü aile zoruyla taktığımı iddia etti. Ben ise 'Beni annem babam yaratmadı ki beni Allah yarattı ve başörtüsü O'nun emridir.' dedim.” ifadelerini kullandı.
Müdür ile konuşmaları devam ederken Sosyal Bilgiler öğretmeninin de gelip daha yumuşak davranarak bu yaşta başörtüsü takmanın zorunlu olmadığını, daha küçük olduğunu söyleyerek ikna etmeye çalıştığını söyleyen Kütükçü, öğretmenin kendisine "Bana sen daha küçüksün okula kadar başını ört okula girince başını açarsın, benim eşim de başörtülü, dedi. Ben ise ‘Dışarıdakiler erkek de okuldakiler erkek değil mi? Allah’ın emri her yer de geçerlidir.’ dedim." şeklinde konuştu.
Sümeyye Annaç'ın annesi Meral Annaç ise “Biz çocuklarımızı başörtülü okutmak istiyoruz. ‘Haydi kızlar okula’ kampanyası düzenliyorlar ama kızlarımızı okula almıyorlar, okumalarına izin vermiyorlar, biz de onların doktor, mühendis, öğretmen, olmalarını istiyoruz ama inancımızdan taviz vermeyerek onların okumalarını istiyoruz.” dedi.
Polisten Tehdit ve Hakaret
Okul önünde bekletilen başörtüsü mağduru Kütükçü ve Annaç aileleri okulun önüne çağırılan polis tarafından hakarete maruz kaldıklarını söylediler: "Biz kapıda müdürün bize çocuklarımızı okula alınmadığına dair bir belge vermesini beklerken polisler gelip burayı terk etmemizi, aksi taktirde karakola götürüleceğimizi söylediler. Bizi provokasyon yapmakla suçlayarak 'Cahiller, teröristler dağdan mı geldiniz mi?' şeklinde hakaret ettiler.”
HAKSÖZ-HABER
HABERE YORUM KAT
Yeter artık ya Allahtan korkmadığınız belli de bari kuldan utanın.Kul size ceza vermedikce azıtıyorsunuz.İNŞALLAH Allah(cc) verir cezanızıda sizin de hanımlarınız kızlarınız Başörtüsü takar.
Yanıtla (0) (0)Fıratın kenarında heder olacak bir devenin hesabı nasıl ÖMERE SORULACAKSA bir mazluma hemde rabbim ALLAH tır deyip onun hükmünü yerine getiren bir mazluma yapılan zulmunde hesabı size sorulacak ALLAH HİDAYET NASİP ETSİN
Yanıtla (0) (0)Hani sizin model olarak pazarladığınız laikliğin bütün dinlere eşit davranması yalanı nerede. lafınızla yaptığınız islam olmadan asla bizler razı olmayacağız. üzülmeyeceğiz gevşemeyeceğiz sabredip mutlaka galip olanlardan olacağız. sizde aklınızı başınıza alın ve toprağın altını , hani hüsnüye söylediğniz toprağın altını düşünün
Yanıtla (0) (0)bende okula başörtülü giriyorum bugüne kadar hiç sorun yaşamadım müdür ,müdür yardımcıları dersimize girdiği halde biörtümle ilgilibişisöylemediler üstelik benimle sohbette ettiler
Yanıtla (0) (0)AKP hükümeti İsraile ettiği zulümlere dur deyip, güya dikleniyor. Sözüm ona nazluma sahip çıkma adına. Ama kendi içindeki İsrailleri görmezden gelir ve İsrail zihniyetini aratmayan şu çirkef ilköğretimdeki başörtüsü mezaliliklerini sanki görmemiş, duymamış gibi davranıyor. Başka zaman da kimse çıkıp başörtüsüne sahip çıkmıyor ki bizim de elimiz güçlensin böylece çözelim diyor. Birileri de çıkıp işte şu yukardaki haberde geçen olaylar gibi başörtüsüne sahip çıkınca bu sefer "bunlar provakatör, ilköğretimde başörtüsü mü olur?" der ve işin içinde çıkıverdiğini zanneder.
Yanıtla (0) (0)Açıkça söylüyorum bu AKP müslümanları oyalayarak uyutuyor. Müslümanları boş bir beklenti içerisine sokarak, böylece pasifize ediyor. İşi sonu olmayan bir zamana bırakarak Türkiyedeki islami hassasiyetleri zayıflatıp öldürüyor. Bu gün üniversitelerde başörtüsü serbest olsa bile artık öyle eskisi gibi çok örtünenleri göremeyeceğiz. Çünkü açılanların bir daha kapanması zor oluyor. Ta ilköğretimden beri başı açık olarak okuyan bir kız öğrencinin üniversitede kapanması zor. Bu işin tebliğini yapan örnek bayanlarımız da artık üniversitelerde pek bulunmazlar. Bütün bunlara rağmen başörtüsü hala özgürleşemedi AKP'nin 9 yıllık iktidarında. Yazıklar olsun.
Diyanet İşleri Başkanlığının yayımladığı kitaplarla zulme karşı tutumu tam bir tezat teşkil etmektedir.
Yanıtla (0) (0)Bilmem ne haftasını hutbelerde konu ederken bu başörtülü vatan evlatlarına yapılan zulmü örtbas etmektedir. Yani hangi kızımızın böyle bir zulme uğraması bir caminin mimarisinden daha az sorun teşkil edebilir.
Allah'ın ayetine gönül vermiş bir kız çocuğuna biz bu Diyanetin tümünü tercih etmek durumunda olmalıyız.
Diyanet İşleri Başkanlığı Müslüman kitlenin dertlerine çözüm üretmekten uzak, bu alanı boş bırakmış bir haldedir. Onlara bugün ezan İngilizce okunacak oku dense başlarlar o yolu izlemeye. 28 şubatta da bizim bir Diyanetimiz vardı, 12 eylül ve sonrasında da.
Artık Müslümanları aldatmayan ve oyalamayan cemaatler bir birlik oluşturup, Yahudi cemaatleri kadar olsun haklarımızın iadesi için iradelerince gereğini yapmalıdırlar.