
Esed: Savaş İslamcılar İle Milliyetçiler Arasında
Esed, ülkedeki mücadelenin 'İslamcılarla Arap milliyetçileri (sekülerist)' arasında yaşandığını savunarak, "1950'lerden bu yana Müslüman Kardeşler ile savaşıyoruz ve hala savaşmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, ülkesine müdahale edilmesi halinde bunun "depreme" yol açacağını ve "büyük bir yıkıma" sebep olacağını söyleyerek, Batılı güçleri sert bir dille uyardı.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed, ülkesine müdahale edilmesi halinde bunun "depreme" yol açacağını ve "büyük bir yıkıma" sebep olacağını söyleyerek, Batılı güçleri sert bir dille uyardı.
Suriye'deki isyanlardan sonra ilk kez Batılı medyaya açıklama yapan Beşşar Esed, Batı'nın ülkesi üzerindeki baskıyı arttırdığını söyleyerek, rejime yönelik müdahalenin ikinci "Afganistan'a" sebep olabileceğini iddia etti.
Sunday Telegraph'a konuşan Esed, "Suriye, birçok yönden Mısır, Tunus ve Yemen'den çok farklı. Tarihi farklı. Siyaseti farklı." diyerek isyanlara yönelik diğer Arap Baharı ülkelerinden farklı şekilde tepki vereceklerini ima etti. Örnek verdiği ülkelere, sonuna kadar askeri mücadelesini sürdüren Kaddafi'nin ülkesi Libya'yı göstermemesi dikkat çekti.
Suriye'nin bölgenin 'merkez ülkesi' olduğunu kaydeden Esed, "Bizim ülkemizdeki fay hattı diğerlerinden farklı. Eğer ülkemizin zemini üzerinde oyun oynarsanız, büyük bir depreme sebep olabilirsiniz. Farklı bir Afganistan görmek ister misiniz? veya onlarca Afganistan?" diyerek Batıyı uyardı.
Suriye'deki problemin bütün bölgeyi ateşe atacağını ileri süren Beşşar Esed, "Eğer amaç Suriye'yi ikiye bölmekse, bu tüm bölgeyi ikiye bölmek anlamına gelir." şeklinde açıklamada bulundu.
Olayların başında kendi askerlerinin birçok hata yaptığını itiraf eden Esed, şimdi ise sadece 'terörist grupları' hedeflediklerini vurguladı.
Esed, ülkedeki mücadelenin 'İslamcılarla Arap milliyetçileri (sekülerist)' arasında yaşandığını savunarak, "1950'lerden bu yana Müslüman Kardeşler ile savaşıyoruz ve hala savaşmaya devam ediyoruz." diye konuştu.
HABERE YORUM KAT
Adamın safı belli! Safı belli olmayan bu zalime bilerek, ya da bilmeyerek destek olan bizim 'bazı' şaşkın Müslümanlar, bu tablodan anlaşıldığı kadarıyla.
Yanıtla (0) (0)Ayrıca o bizim bazı Müslümanların iyi niyetli de olsa mezhebi kaygıları da Esed'in Arap milşliyetçiliği, sekülerliği, yani batı çerçeveli modernist karakterli İslam düşmanlığının yanında değer ifade etmiyor, anlaşılan... Bu konuda herşey ayan beyan ortada!
Şimdi siz şaşkın kardeşler hangi safta duracaksınız; 'Hizbullah', PKK, TKP ve CHP'nin de oluşturmaya çalıştığı Alevi/Nusayri meşrep, biraz da İslam İslam(!) soslu sol, sosyalist, nemenem bir safta mı? Yoksa yanlışı, doğrusu, hatasıyla, sevabıyla Suriye İhvanının, daha doğrusu mazlum ve Müslümanlamcı Suriye halkınıun mı...
Artık karar vermek size kalmış, başka söze hacet yok!
Adam nerede durduğunu, nasıl bir zihniyete sahip olduğunu, neler yaptığını ve yapacağını açık açık söylüyor ve birileri, bir çok müslüman kardeşi için esirgediği hüsn-i zannı, bu adam için, te'vil üstüne te'villerle sürdürmeye devam ediyor.
Yanıtla (0) (0)Allah bu zalim tağutu kahretsin. Orada ki müslüman kardeşlerimize, bu zalim tağutu alaşağı edebilmeleri için güç ve fırsat versin.
Son olarak, İslam'la, müslümanlarla açık açık mücadele ettiğini, savaştığını hiç çekinmeksizin ortaya koyan bu adama, "Hizbullah" ve İran "İslam" Cumhuriyeti'nin hala nasıl destek olabildiğini, dahası bu "mücadele ve savaşında" destek olabildiğini, nereye koymamız gerektiğini düşünüyorum. Hangi "Allah'ın Partisi", müslümanlara karşı savaşan bir adamı, müslümanları katlettiği bu savaşta destekleyebilir. Hangi, sözümona "İslam" cumhuriyeti, müslümanlara katliamlar yapan, onları ezdikçe ezen, tağuti bir toplulukla o müslümanları yok edip ortadan kaldırmaya çalışabilir..?(Umarım bunu "Hudeybiye" anlaşması ekseninde değerlendirmeye kalkışmaşsınız. Aksi halde Peygamber'e de (s.a.v.) ağır bir ithamda bulunan, zalim ve haddi aşanlardan olmuş olursunuz)..
Birilerinin sozde siyonist karsiti diye parlatmaya calistiklari bu yezidin "Musluman kardeslerle biz 50 yildir savasiyoruz,bu savas Islamcilarla Arap milliyetcileri arasinda cereyan ediyor"aciklamasiyla libyanin sapik Firavununun Direnisin ilk basladigi gunlerde "biz batinin jandarmaligini yapiyoruz ,biz gidersek Barbarosun torunlari gelir"turu batiya baglilik ve taserorenlik mesajlari vermesi arasinda bir fark varmi?Verilmek istenen iki mesajdada "biz gidersek Islamcilar gelir" diye batiyi ,batinin dusmani "Islamcilara" karsi kendilerinin mucadele ettigi ve bu nedenle kendilerinin himaye edilmesi ve desteklenmesine davet yokmu?Suriye yezidini sozde siyonist karsitligiyla parlatmaya calisanlarin ozde kendi saltanatindan baska bir sey dusunmeyen menfaatci ve zalim Yezidligini gormemeleri veya gormek istememelerine (kendi topragi olan golan tepeleri 40 yildir siyonist isgali altindaki birinin kendi halkina dondurdugu tanklarini ve agir silahlarini birakin siyonit katillere dondurmeyi bir mantar tabancasi dahi patlattigi vakimi) diye seslanmaninde bir ise yaramayacagini dusunuyorum.Vesselam.
Yanıtla (0) (0)